Geçim kaynaklarından biri olan esnaflık basit bir alan olarak algılansa da aslında hayatın tam ortasında insanlara bir çok şey öğreten bir uğraşıdır. Belli bir dönem esnaflık yapan insanlar, zamanla insan sarrafı, toplumu iyi analiz eden bir sosyolog, bireylerin hal ve davranışlarına bakıp isabetli çıkarımlar yapabilecek bir psikolog mesabesine çıkabilirler. Bu yazımızda bazı esnaflarımız da gördüğümüz eksiklikleri ve daha iyi bir esnaf olmak için neler yapmaları gerektiğini yazacağız.
1-Yanınızda asık suratlı, müşteriye bir hoş geldiniz veya güle güle demeyi bilmeyenleri çalıştırmayınız.
2- Çalıştırdığınız elemanlardan en az bir tanesini özürlülerden seçiniz .Bu kişilerin işinize bereket kattığını göreceksiniz.
3-Esnaflık kar zarar üzerine kurulu bir düzendir. İşini daha iyi seviyelere taşıyan esnafların çoğu zararı göze alabilecek cesur tüccarlardır. Sadece kar odaklı düşünenler zamanla faizle ya da tefecilikle kazanma gafletine düşebilirler.
4-Alacağını tahsil etme noktasında aşırı katı davranmak diğer müşteri kitlelerini ürkütebilir.
5-Malı satma adına müşterinin her el vurduğunu övüp durmayın.
6- Ödeme noktasında çaresizliğe düşmüş, iflas etmiş müşterinin borcuna kalem çekmeyi bilmeliyiz. Bu durumu şeriatta tövbe, devlette zaman aşımı gibi görerek, geçmiş hesabı kapatıp önümüze bakmalıyız.
7-Ticaret ile ilgili fıkhi bilgileri öğrenin, iş yerinize ticaret ile ilgili güzel bir söz asın.
8-Ticari hayatın acı bir gerçeği olan üçkâğıtçılar, dolandırıcılar ne kadar dikkat etsekte bizlere bulaşacaklardır. Ticari kariyerimizi, moral ve motivasyonumuzu bunlarla uğraşarak harap etmemeliyiz. Bu tip kişileri helal yemeğimize konan sinekler gibi görüp meseleleri kapatmalıyız.
9-Verilen söz yapılan akit konusunda maalesef sınıfta kalıyoruz. Yapılan anlaşma şartlarına binaen işin yapılacağı gün ya da saate göre hazırlık yapan müşterileri çoğu zaman erteliyoruz. İşin yetişemeyeceğini anladığımızda müşteriyi önceden bilgilendirmeliyiz.
10-İndirim kampanyalarımızı muallak, kafa karıştırıcı, doğruluğu tartışılır ifadelerle sunmamalıyız.
11-İşyeri için isim seçerken manevi kültürel değerlerimizle uyumlu isimler tercih etmeliyiz. Çıplak resimlerle vitrinlerimizi kirletmemeliyiz.
12- Tamir işi yapanlar tamir fiyatını önceden müşteriye bildirmeli.
13-Bingöl gençliğinin önemli bir kesiminin şehir dışını yurt dışını tercih ettiğini biliyoruz. Şehirde bulunanlarında düzenli bir yerde çalışmadığından şikâyet ederiz. Bence bunun bir nedeni verilen yevmiye ve maaşlardır. Çok cüz’i ücretlerle istihdam edilen gençler, hem işe konsantre olamıyorlar hem de gelecek ile ilgili planlarının mevcut maaşla gerçekleşmeyeceğini gördüklerinden kısa bir süre sonra işten ayrılabiliyorlar.
14- Müşteriyi bir ara kendisiyle baş başa bırakın adım adım izlemeyin.
15-Bingöl’de nüfus oranına göre hayli fazla olan dilencileri günlük kazançları üzerinden ya da ırk aidiyetleri üzerinden değil de sosyal hayatın bir gerçeği gibi değerlendirip ona göre muamele etmeliyiz. Azarlayıcı tavırlarla incitmememleyiz.
16-Tarttığınızda bir miktar fazla tartınız ve ikram konusunda cömert olunuz.
17-Ticaret dört mevsimli bir döngüdür, bazen işler kesat olur, bazen iyi, bazen seyrek olur. İşlerin kötü olduğu dönemlerde hemen telaşa kapılıp uçuk kaçık kampanyalarla ürünlerimizi heba etmemeliyiz.
18-Ticaretett kullandığımız dilde gittikçe kültürel bir yozlaşmaya gittiğimizi gösteriyor. Sirkülasyon, spot, vizyon vs. kelimeler ile yabancı istilasının bir başka örneğini sergiliyoruz.
19-Eski dönemlerde yıllar yılı aynı yüzle aynı dekorla bizleri karşılayan işyerleri şimdi belki de her yıl bin bir masrafla yepyeni bir atmosferi bize solutarak değişimin zirvesine çıkıyorlar. Biz iki günde bir değişen işyerleri değil gözümüzün, gönlümüzün, ayağımızın alıştığı mazimizi anılarımızı yerinde tutan esnaflar istiyoruz.
20-Bir zamanlar iş yapan esnaflar müşterilerini iş yapmayan esnaflara yönlendirirdi, bunu yaparken bir yandan da piyasayı dengede tuttuklarını biliyorlar mıydı acaba. Çünkü piyasa bir yönüyle canlı bir organizma gibidir, devamlı bir akışın olması lazım, aslında alışveriş yaptığımız esnafa kazandırdıklarımız bir şekilde yine bize geri dönecektir. Batan her esnafla birlikte bizim de batmaya doğru gittiğimizi bilmeliyiz.
21-İş yerlerinizi açma kapatma noktasında düzenli bir saatimiz olmalı. Böylelikle müşteri bu duruma alışacak ve bizimle ticaretini ona göre ayarlayacaktır.
22-Pazarlık ticaretin tabiatında var olan bir durumdur. Fakat bu pazarlık payı denilerek önceden belirlenmiş bir rakam üzerinden değil ön görülen karın üzerinden yapılmalıdır. Gelinen noktada müşteri malın asıl fiyatının ne kadar olabileceği yönünde ciddi şüpheler taşımaktadır. Bu yüzden satıcı ile alıcı arasında anlaşma fiyatını bulmak oldukça güçleşmiştir.
Esnafımıza hayırlı ve bereketli kazançlar temennisi ile Selametle…