Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya; “10 Kasım’da bilinçli bir şekilde iktidarın, Atatürkçülüğü popüler bir hale getirmesi kesinlikle her Müslümanın karşı çıkması gereken bir durumdur. Bu olay bizim için politik bir meseleden ziyade itikadi bir mevzudur. Bu çerçevede bize düşen bir sorumluluk vardır. Yapılan yanlış siyasi manevralara tepki göstermemiz gerekir” dedi.
Özgür-Der Bingöl Şubesinin düzenlemiş olduğu seminerde konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya Siyaset, İktidar ve Müslümanlar başlıklı konuları ele aldı.
Müslümanların yıllarca birçok baskı altında kaldığını iddia eden Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya; “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde İslami sembol taşıyan ve İslami bir yaşantı süren Müslümanlara birçok baskı yapıldı. Yasaklar getirildi. AK parti iktidarı dönemi Müslümanların kendilerini en rahat hissettikleri dönem oldu. Laik seküler kesimin; gezi olayları, çözüm sürecini sabotaj etme çabaları, 2008’de AK Parti’yi kapatma girişimi gibi olayların tezahürü bu saldırılar karşısında İslami kimliğe sahip olan insanları, cemaatleri AK Parti’ye destek vermeye yöneltmiştir ve bu durum da tabii bir durumdur. Ancak her Müslümanın hükümetin yaptığı bütün politikaları desteklemesi adalet süzgecinden geçirmeden, AK Parti’nin her tutumunu doğru bulması yanlış bir yol haritasının çizildiğini gösterecektir. Yakın zamandan örnek vermek gerekirse Suriye meselesinde iktidarın Rusya ile işbirliği yapması kabul edilebilir bir tutum değildir” dedi.
“SİYASİ MANEVRALARA TEPKİ GÖSTERMEMİZ GEREKİR”
Kaya; “Yine, 10 Kasım’da bilinçli bir şekilde iktidarın, Atatürkçülüğü popüler bir hale getirmesi kesinlikle her Müslümanın karşı çıkması gereken bir durumdur. Bu olay bizim için politik bir meseleden ziyade itikadi bir mevzudur. Bu çerçevede bize düşen bir sorumluluk vardır. Yapılan yanlış siyasi manevralara tepki göstermemiz gerekir. ‘Devletin selameti’ düşüncesi devletin yapmış olduğu birçok adaletsiz ve yanlış yaklaşımları meşru hale getiriyor. Bu hususta Müslümanlar ilkeleri olmayanlar gibi davranamaz. Rabbimizin belirlediği ilkeler çerçevesinde hareket etmemiz gerekir, İlkeli olmanın yanında basiret sahibi olmamız da gerekiyor. Bu iktidarın yıkılıp gitmesini istemiyoruz. Müslümanlar olarak önceden yaşadığımız olaylardan hareketle biliyoruz ki hâli hazırda var olan siyasi yapılardan olan iktidarın alternatifleri Müslümanlar için daha hayırlı değildir. Bu durumda bizim gayemiz var olan yanlışları Allah`ın emrettiği ölçüler çerçevesinde düzeltmektir. Yapmamız gereken asla ilkelerimizden vazgeçmeyip, taviz vermemektir. Özellikle 15 Temmuz`dan sonra vatanseverlik, millilik kavramlarının dayatıldığını görüyoruz oysa bize düşen ‘ben Müslümanlardanım’ diyebilmektir” diye konuştu.
