Vali Kadir Ekinci 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Vali Ekinci yaptığı yazılı açıklama, “Çanakkale zaferi, eli silah tutan herkesin omuz omuza vererek, farklı çehreler, başka lisanlar ve rengarenk derilerle görülmemiş vahşetlerin yaşatıldığı rezil bir istila karşısında Âsım'ın neslini ve mukaddesatını çiğnetmeme adına verdiği büyük mücadelenin adıdır. Çanakkale, dağların ve taşların şüheda gövdesine dönüştüğü ve rüku dışında asla eğilmeyen başların hak ve hakikat mücadelesi için tertemiz alınlarından vurularak toprağa düştüğü yüz ağartan tarih sayfamızdır. Çanakkale, eski ve yeni dünyanın karnındaki esrarı hayasızca döktüğü, kahraman ordumuzun ise göğsündeki sağlam imanı ve kaynamış madenler gibi duruşu ile Allah-u Ekber diyerek son ehl-i salibin hayasız hamlelerini tarihe gömdüğü yerdir.” İfadelerine yer verdi.
İnançtan büyük silah yoktur
Vali Ekinci açıklamasına şöyle devam etti: “Çanakkale, ‘İnançtan büyük silah yoktur’ diyen aziz şehitlerimizin izzet ve onur yüklü duruşları ile ‘Çanakkale geçilmez’ sözünü dünyaya ezberlettikleri meydandır. Bu meydan, milletimizin yeniden dirilişinin ve tarihe özne olarak dönüşünün sembolüdür. Orada kahramanlarımız, ‘bir gül bahçesine girercesine’ medeniyet mücadelesi vererek azmin ve imanın teknolojiye nasıl galip geldiğini gösterdiler. İslam’ı kuşatarak boğmaya çalışan ve her cenahtan ölüm kusan en kesif ordular karşısında, ‘ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli / değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli’ diyerek bedrin aslanları gibi tevhidin ebedi serhaddi kesilen Mehmedcik, hayasız müstevlilerin planlarını alt üst ederek dünya mazlumlarının da kaderini değiştirmiştir. Bugün bizlere düşen, Çanakkale’de şahlanan o muazzam ümmet ruhunu ve ufkunu yeniden idrak edebilmek ve yaşatmaktır. Bizleri tarih ve toplum şuuru ile biz yapan yüce değerlerimizin etrafında kenetlenmek ve bunları yeni nesillere aktarmaktır. Şehit ve gazilerimizin mukaddes emanetini ‘sönmez pörsümez yeni’ ideali ve bilinci ile yarınlara taşımaktır. Bundan 104 yıl önce, istiklal ve istikbal mücadelesinde şehitlik mertebesine ulaşan ve ancak ebediyetlerin istiab edebildiği Çanakkale Şehitlerimizi ve tüm kahramanlarımızı, rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.”
