Müsyan-Der Bingöl Temsilciliği, Yeni Zelanda’da Müslümanlara karşı yapılan canice saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Malumunuz olduğu üzere 15.03. 2019 Cuma Günü Yeni Zellanda'nın Christhurh Kasabasında cuma namazı saatlerinde İslam'ın şiar ve Mukaddesatlarından olan 2 ayrı camiye Haçlı zihniyetli, Hıristiyan bir terörist tarafından saldırı düzenlendi. Camiyi basan terörist, çocuk genç yaşlı ayırt etmeksizin sivil Müslümanları cami içerisinde hunharca katletti. Katliamda 52 Müslüman şehit edildi. 40 tan fazla da yaralı var. Yaralılar arasında durumu ağır olanlarda bulunmaktadır. Gözü dünmüş katil, yaptığı eylemi canlı yayın yaparak tüm dünyanın gözü önün de gerçekleştirmiş oldu. İslam dünyası, kendi iç meselelerinden ötürü birbirlerine düşmüş, güçleri dağılmış, fitnelere dalmış bir vaziyettedir. Müslümanların içerisinde bulunduğu tefrika ve vahdetten uzak olma durumundan dolayı, İslam düşmanları birbirleriyle uğraşan Müslümanların zafiyet ve zayıflığından istifade edip her fırsatta Müslüman kanı akıtmaktan geri durmamıştır. Bizler Müslümanlar olarak Haçlı ve Batı emperyalizminin Müslümanlar üzerindeki oyun ve planlarını pekâlâ bilmekteyiz. Bu saldırılar ilk değildir. Müslümanlar gereken tepkiyi vermedikçe son da olmayacaktır. Her fırsatta İslam ve Mukaddesata saldırıyı kendilerine vazife bilen bu şer odaklar içerde ve dışarda, yakında ve uzakta ama her fırsatta ellerinden gelen ihanet ve saldırıları gerçekleştiriyorlar. İslami şiar edinen mazlum ve mustazaf milletler tarih boyunca hep aynı zalimliklerle karşı karşıya kalmıştır.
Geçmişte Silvan'ın Susa köyünde Cami yarenlerini şehit edenlerin, Filistin'de El Halil camisine yapılan siyonist saldırının, Afganistan'da katil ABD'nin cami saldırılarının ve Suriye'de katil Esed ile işbirlikçilerinin camilere olan saldırılarının ve yine Siyonistlerin Mescidi Aksa'ya her gün yaptıkları çirkefliklerin amaç ve gayesi ne ise bugün Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde katliamı gerçekleştirenlerin amacı da aynıdır. Dünya'nın neresinde olursa olsun bu tür saldırıların gerçekleşmesinin en temel sebeplerinden biri de idarecilerin İslamafobi çalışmalarına göz yummalarıdır. İslam'a ve onun kutsallarına yapılan saldırılar “özgürlük” çerçevesinde değerlendirildiği müddetçe bu tür saldırılar devam edecektir. Bu ve benzeri katliamların ve saldırganlıklarının nihayet bulması için tepkimizi net olarak ortaya koymalı, Müslümanlar olarak birbirimize kenetlenmeli, birbirimizi sevmeyi bilmeli, ortak değerlerde birleşmeli ve aramızdaki farlılıkları zenginlik olarak kabullenmeliyiz. Aksi halde Yüce Allah'ın Ayeti Kerimede buyurduğu gibi; “Gücümüz dağılır” ve kâfirlerin gözünde küçük, değersiz ve savunmasız oluruz. Öte yandan kendilerini medeniyetin ve demokrasinin öncüleri olarak gören Avrupa ve Amerika bu katliama ne ad koyacaklar? Kendilerine İslamafobi'yi İslama saldırı ruhsatı olarak gören batı bu cürmün hesabını nasıl verecek. Buradan tüm İslam alemine sesleniyoruz; Bu katliama sessiz kalınmamalıdır ve bir an önce girişimlerde bulunmalılar. Saldırıyı şiddetle kınıyor Şehitlerin Şehadetlerini tebrik ediyor, ümmete ve ailelerine Rabbimizden sabır, yaralılara da şifa diliyoruz. Zalimler için yaşasın cehennem. İzzet Allah'ın, Resulünün ve Müminlerindir.”