"Yeni yıl bizim için bir muhasebe olmalı"

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Şirin Ayiş, yılbaşı kutlamaları, piyango ve şans oyunları hakkında değerlendirmelerde bulunarak, Müslümanın yılbaşında yapacağı şey geçen 365 günün yaşadığı bir senenin muhasebesini yapmak olduğunu söyledi.

Yılbaşı ve piyango hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Ayiş, yenı yıla girerken ciddi manada muhasebe yapılması gerektiğini ifade etti.

"İnsan 365 günün bir senenin önce oturup muhasebesini yapması gerekir"

Geçen yılların, günlerin ve saatlerin muhasebesi yapılması gerektiğini söyleyen Ayiş, "İslam dinine göre, eğer bir yıl hicri veya Rumi takvime göre bir sonu gelmişse bir Müslüman yılbaşında neler yapabilir. O Müslümanın yılbaşında yapacağı şey 365 günün yaşadığı bir senenin önce oturup muhasebesini yapması lazım. Yani ben 365 gün yaşadım. Elimde olarak veya olmayarak, elimin, gözümün, dilimin ve ayaklarımın beni sürüklediği günahlar neler oldu. Bir yıl boyunca kaç insanın kalbini kırdım. Bir yıl boyunca, 365 günü saat olarak hesaplarsak acaba bu saatlerde tövbesiz geçen ne kadar zamanım var? Namazsız geçen ne kadar zamanım oldu. Şu 365 gün içerisinde Kur’an okuduğum günün sayısı kaçtır. 5 vakit namazı kazaya bırakmadan geçirdiğim günün sayısı kaçtır. Bir Müslüman kardeşimin gıybetini yapmadan günümü bitirdiğim zaman süresi kaçtır. İçinde her hangi bir din kardeşime karşı kinin, nefretin ve düşmanlığın olmadığı saat sayısı kaçtır. Bunun muhasebesini yapmalı." diye konuştu.

"Günlerim neden Rabbimden habersiz geçti?"

"İbadetle, duayla ve kullukla geçmesi gereken günlerim neden gafletle geçti" şeklinde insanın kendisine soru sorması gerektiğini belirten "Günlerim neden Rabbimden habersiz geçti. Niçin nefsime uydum, niçin Rabbimi unuttum, niçin hayatımın asıl gayesini unuttum? Ahiretime neden hazırlık yapamadım, Ölümün bir gün gelip beni bulacağını neden unuttum gibi sorularla insan muhasebe yaparak geçirmelidir." dedi.

"Yeni yıl bizim için bir muhasebe olmalı"

Ayiş, "Modern hayat insan zihnini o kadar çok meşgul edecek şeyler karşımıza çıkarıyor ki, zihnimizi meşgul edip kendisini bağlayan o manilerden, engellerden kurtarıp, Rabbimize vakit ayıracak zamanımız nerdeyse kalmamış gibi. Onu için öncelikle ciddi manada bir muhasebe yapmalıyız. Yeni yıl bu anlamda bizim için bir muhasebe olmalı. Dünyada evine ekmek götüremeyen kaç insan var bu beni rahatsız etmiyorsa, insanlar üşürken, biz ısınıyorsak ve bunun farkında değilsek ve bu farkındalık bizde nasıl oluşacak. Nasıl oluşmalı işte yeni bizim için bunun muhasebesi olmalı." ifadelerini kullandı.

Dünyada yaşan kötülük ve haksızlıklara işaret eden Ayiş, şunları söyledi: "Şu kadar savaş yaşanıyor dünyada, bu kadar savaş bize neyi ifade ediyor. Her gün insanlar ölüyor. Her gün çocuklar yetim kalıyor, aileler dağılıyor. Yani insanların öldüğü, çocukların yetim kaldığı ve ailelerin dağıldığı dünyada bu manzara bizi rahatsız etmiyor mu? Oturup, bu manzara karşısında nefsimizi muhasebeye çekmek gerekirken, nasıl oluyor bu kadar aç, fakir ve mağdur insanın yaşadığı bu dünyada muhasebe yapmak gerekmiyor mu?" diye sordu.

"Bir insanı seviyorsanız onun ahiretine yardımcı olun"

İnsanlar hep birbirinin dünyalarına yardımcı olduklarını söyleyen Ayiş, "Ben bunu şöyle anlıyorum. Herkes herkesin ateşine ya benzin döküyor ya odun atıyor. Hâlbuki İslam’ın bize öğrettiği esaslara baktığımız zaman, bir insanı seviyorsanız onun ahiretine yardımcı olun. Ebedi hayatını sevin. Biz bir insanı seviyoruz veya sevdiğimizi iddia ediyoruz ama onun dünyasına yardımcı oluyoruz. O daha imkânlarda yaşasın, daha çok gaflette olsun diye yardımcı olmak onu sevmek anlamına gelmez." diye konuştu.

"Kalbimizi Nur Dağı, vicdanımızı Hira Mağarasını yapalım"

"Bu yılbaşında kendi kalbimizi Nur Dağı, vicdanımızı Hira Mağarasını yapalım" diyen Ayiş, "Bir muhasebe yapalım, Rabbim bana bir ömür verdi 40, 50, 60 sene hayat yaşıyorum bu hayat içerisinde, bu ömrün kaç yılını ibadetle, duayla ve insanlara faydalı işlerle geçti. Bunun için tüm Müslümanlardan beklentimiz yılbaşını bir muhasebe şeklinde geçmesini idrak etmelerini, bu onlar için hem dünyaları ve hem de ahiretleri adına daha faydalı olacağını düşünüyoruz." diyerek muhasebenin önemine vurgu yaptı.

"İçki, kumar, fal okları ve şans oyunların hepsi şeytanın birer pis işleridir"

Piyango oyunu ve çeşitleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ayiş, şunları söyledi:

"Kur’an'da 'İçki, kumar, fal okları ve şans oyunların hepsi şeytanın birer pis işleridir. kötülüklerdir, pisliklerdir' diyor. Dinimizin ölçüleri belidir. İslam bu ölçüleri koyarken, kimseye kötülük yapmak niyetiyle koymamıştır. Bizim için sunulan nimetler ve imkânlar birer imtihan vesilesidir. Hepsinin hesabı bizden sorulacaktır. Milyarda bir çıkma ihtimali olan bir piyangoya bu kadar yatırım yapan insanlara şunu diyoruz; 124 bin peygamberin şehadetiyle hiçbir şekilde şüphe kabul etmeyen bir gerçeklikle Allah vardır. Birdir şeriki yoktur. Bu kâinatı o yaratmıştır. Bizi dahi o yaratmıştır. Ebedi bir hayatı yaratmaya da kadirdir. Yeniden bir hayat yaratacaktır. Bizi diriltecektir ve orada amelimize göre de bize muamele edecektir."

"Piyangoya güvenip yatırım yapan insanlar neden ebedi hayat içinde yatırım yapmıyorlar"

"Çıkma ihtimali milyarda bir olan piyango oynayanlara diyoruz ki yüzde 100, yüzde bir milyar garantili bir işe niçin yatırım yapmıyoruz." diyen Ayiş, "Dünyadaki piyangoya güvenip yatırım yapan insanlar, neden ebedi hayat içinde yatırım yapmıyorlar? Neden o hayat içinde hazırlık yapmıyorlar? Bizde diyoruz ki hiçbir şekilde şüphesi olmayan bir hayata gelin yatırım yapın. Ne olur yüzde bir milyar çıkma ihtimali bile olmayan, bizim alın teri olmayan bir kazanç yerine, yüzde bir milyar garantisi olan ebedi bir kazanca yatırım yapmaya bütün insanları ve inananları davet ediyoruz. Yılbaşı sene-i devriyemizi ebedi hayatta yatırımla ve muhasebeyle geçirmemiz lazım." şeklinde konuştu.(Nihat Kanat-İLKHA)