İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Bingöl Temsilciliği, Bingöl’de düzenlediği seminerler dizisinde bu ay “Ahlaki Yozlaşma” konusu işlendi.

İdeal Eğitim Vakfı (İDEV), 25 Ocak 2020 Cumartesi günü saat 19.00’da Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi’nde ‘Ahlaki Yozlaşma’ başlıklı dördüncü seminerini verecek.

Peygamber Sevdalıları Vakfı ile birlikte halka açık eğitim seminerleri yapma kararı alan İdeal Eğitim Vakfı (İDEV), daha önce Sosyal Medya Kullanımı, Çocuk Eğitimi ve Aile konusunda seminer vermişti. Kalem Der’in ev sahipliğinde, her ay farklı konularla eğitim seminerleri veren İDEV ve Peygamber Sevdalıları Vakfı, bu ayda Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi’nde ‘Ahlaki Yozlaşma’ konusu ile ilgili bir seminer verdi.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, İDEV Bingöl Temsilcisi Akademisyen İbrahim Dağılma’nın sunumu ile devam etti.

Ahlaki fiiller, her insan için zorunludur

Elazığ’da yaşanan deprem felaketi ile ilgili başsağlığı mesajlarıyla sunumuna başlayan Dağılma,“İnsanların en çok bildiği ve kullandığı kelimelerin başında ‘ahlak, etik ve değer’ gelir. Bu üç kelime birbirinin müteradifi görünse de aralarında bir nüans vardır. Ahlak kavramını günümüzde daraltılmış ve indirgenmiş anlamı ‘namus, iffet’ ile sınırlamazsak bu üç kavram içinde en kapsamlı olanı ‘ahlak’tır. Ahlaki fiiller, her insan için zorunludur; diğer davranışsal fiiller ise tercihe bağlıdır. Ahlaki fiiller ile diğer fiiller arasında genel-özel ilişkisi vardır. Bu ilişkide birincisi ihmal edildiği zaman ikincisi her zaman ciddi bir risk taşır. Örneğin; Bir insanın konuşup konuşmaması onun elindedir; ama konuşunca ahlaki bir kaygı gütmez yalan konuşur veya sırrı ifşa ederse bu ciddi bir yozlaşmadır.  Bir insan ister ticaretle uğraşır ister uğraşmaz; ama uğraşınca ‘sözünde durma, dürüst olma, hak ve hukuka riayet etme’ gibi ahlaki fiilleri sergilemelidir. Aksi durumda ciddi sıkıntılar, hak ihlalleri oluşur” dedi.

Ahlaki yozlaşma, toplumsal güvensizliği beraberinde getiriyor

Ahlakın, insanın yaratılış kodlarıyla birebir ilgi olduğunu belirten Dağılma sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayatın her alanı, insanın her uğraşı ve her meslek bu ahlak kodlarına göre işlemek ve ilerlemek zorundadır. ‘Ahlaklı olmak’ fabrika ayarlarına sadık kalmak, ‘ahlaklı olmamak’ fabrika ayarlarını bozmaktır. Fabrika ayarları bozulan bir cihazın tamiri ve düzelmesi bozulma ölçüsünce kolaylaşır veya zorlaşır. Ahlaki yozlaşma; sanat, teknik, siyaset veya kültürel hayati alanlarda bir yabancılaşma, zayıflama, dejenere ve insani vasıflardan kopuştur. Ahlaki nitelik ile insanın değerli-değersiz oluşu arasında güçlü bir bağ vardır. Ayetin tanımıyla yozlaşma; ahlaki olunca ‘en güzel varlık’ vasfına erişmek, ahlaksız olunca ‘en esfel’ varlığa dönüşmektir. Ahlaki yozlaşma, toplumsal güvensizliği beraberinde getirdiği gibi can, mal, namus, akıl ve nesil emniyeti de tehlikeye girer.”

İlahiyatçı Sadullah Arpa ise, Elazığ’da yaşanan deprem ile ilgili başsağlığı temennilerinde bulunarak, güzel ahlakın insanlar için bir ibadet olduğuna dile getirdi.

O (s.a.v)’in ahlakı Kur’an idi

Peygamber (s.a.v)’in güzel ahlakına değinen Arpa, “Hz Aişe’ye Peygamber Efendimizin ahlakı sorulduğunda, ‘Siz hiç Kuran okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kuranı Kerim’dir.’ demiştir. Dolayısıyla bizim için örnek olan Peygamber Efendimizin (sav) ahlakıdır, onun ahlakı da Kuranı Kerimin uygulanmasıdır” dedi.

İman ağacının meyvesinin güzel ahlak olduğunu belirten Arpa, “Aslında Peygamber Efendimiz (sav) ve ashabı İslam’ı anlatırken bizim gibi çok konuşarak değil, ahlaklarıyla ve pratik hayatlarıyla göstererek pratikte bulunmuşlardır. Bundan dolayı birçok kabile gelip Peygamber Efendimizin ve arkadaşlarının ahlakını ve güzel uygulamalarını görerek Müslüman olmuşlar” diye konuştu.

Program yapılan konuşmaların ardından sona erdi.