Zekâtın ve fıtır sadakasının önemine ve bu ibadetlerin nasıl yapılması gerektiğine dair İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Omurca, ibadetlerin hakkıyla yapılması temennisinde bulundu.
Fıtır sadakasının insanın özündeki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı kabul edildiğini belirten Omurca, bu nedenle fıtıra, “can sadakası” veya “beden sadakası” denildiğini hatırlattı.
İslam dininin üzerine bina edildiği 5 esastan birinin de zekât olduğunun altını çizen Omurca, mal ile yapılan bu ibadeti Müslümanlar için önemli olduğunu belirtti.
“Zekât çok büyük önem arz etmektedir”
Ramazan ayının rahmet, bereket ve fazilet ayı olduğu hatırlatmasında bulunan Omurca, “Orucun bu ay içerisinde farz olması, Kur’an-ı Kerim’in bu ay içinde nazil olması Ramazan ayının önemini arttırmaktadır. İnsanlar normalde Ramazan ayında cömert davranmalıdır ama böylesi bir salgın hastalığın olduğu bir dönemde daha hassas olunmalıdır. Türkiye yardımlaşma konusunda dünyaya örnek oldu. Bu süreçte insanlar ekonomik olarak sıkıntı yaşıyorlar, işsiz kalan insanlar var. Her kesimden insanın etkilendiği böyle bir süreçte zekât çok büyük önem arz etmektedir. Yine aynı şekilde sadaka ve fitre önemlidir.” dedi.
“Kur’an-ı Kerim’de 32 yerde zekât emredilmektedir”
“Zekât mali bir ibadet ve imkânı olanların yapması gereken bir ibadettir.” diyen Omurca, şunları söyledi:
“Ancak nisab miktarı mala veya paraya sahip olan insanlar zekât vermekle yükümlüdür. Zekât hem Kur’an-ı Kerim’de geçmesi hem de Peygamber Efendimizin birçok hadis-i şeriflerinde zikredilmesi ve teşvik edilmesi zekâtın önemini ortaya koymaktadır. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesselem), ‘İslâm, beş esas üzerine bina olunmuştur: Allah'tan başka lâyık hiçbir ilahın olmadığına ve Muhammed’in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şâhitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.’ buyurmaktadır. 5 temel unsur anlatılırken, bunların içinde zekâtta zikredilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de 32 yerde zekât emredilmektedir. Bunların 28 tanesi de namaz ile beraber zikredilmiştir. Genel olarak da 82 yerde zekâttan bahsedilmektedir.”
İmsakiye
Haberler
Türkiye
Video
Fotoğraf
Kurumsal
Abone
İletişim
Ana Sayfa RAMAZAN 1441 Diyanet-Sen Başkan Yardımcısı Omurca, zekât ve fıtır sadakasının önemine dikkat çekti
Mehmet Sait Çelik
ANKARA
19:45
Diyanet-Sen Başkan Yardımcısı Omurca, zekât ve fıtır sadakasının önemine dikkat çekti
Fıtır sadakası vermenin Ramazan ayına mahsus bir ibadet olduğunu hatırlatan Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Omurca, zekâtın da malı olan her Müslümanın üzerine farz olduğunu söyledi.
Zekâtın ve fıtır sadakasının önemine ve bu ibadetlerin nasıl yapılması gerektiğine dair İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Omurca, ibadetlerin hakkıyla yapılması temennisinde bulundu.
Fıtır sadakasının insanın özündeki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı kabul edildiğini belirten Omurca, bu nedenle fıtıra, “can sadakası” veya “beden sadakası” denildiğini hatırlattı.
İslam dininin üzerine bina edildiği 5 esastan birinin de zekât olduğunun altını çizen Omurca, mal ile yapılan bu ibadeti Müslümanlar için önemli olduğunu belirtti.
“Zekât çok büyük önem arz etmektedir”
Ramazan ayının rahmet, bereket ve fazilet ayı olduğu hatırlatmasında bulunan Omurca, “Orucun bu ay içerisinde farz olması, Kur’an-ı Kerim’in bu ay içinde nazil olması Ramazan ayının önemini arttırmaktadır. İnsanlar normalde Ramazan ayında cömert davranmalıdır ama böylesi bir salgın hastalığın olduğu bir dönemde daha hassas olunmalıdır. Türkiye yardımlaşma konusunda dünyaya örnek oldu. Bu süreçte insanlar ekonomik olarak sıkıntı yaşıyorlar, işsiz kalan insanlar var. Her kesimden insanın etkilendiği böyle bir süreçte zekât çok büyük önem arz etmektedir. Yine aynı şekilde sadaka ve fitre önemlidir.” dedi.
“Kur’an-ı Kerim’de 32 yerde zekât emredilmektedir”
“Zekât mali bir ibadet ve imkânı olanların yapması gereken bir ibadettir.” diyen Omurca, şunları söyledi:
“Ancak nisab miktarı mala veya paraya sahip olan insanlar zekât vermekle yükümlüdür. Zekât hem Kur’an-ı Kerim’de geçmesi hem de Peygamber Efendimizin birçok hadis-i şeriflerinde zikredilmesi ve teşvik edilmesi zekâtın önemini ortaya koymaktadır. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesselem), ‘İslâm, beş esas üzerine bina olunmuştur: Allah'tan başka lâyık hiçbir ilahın olmadığına ve Muhammed’in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şâhitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.’ buyurmaktadır. 5 temel unsur anlatılırken, bunların içinde zekâtta zikredilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de 32 yerde zekât emredilmektedir. Bunların 28 tanesi de namaz ile beraber zikredilmiştir. Genel olarak da 82 yerde zekâttan bahsedilmektedir.”
“Bu sene fitre kişi başı 27 TL olarak belirlendi”
Son günlerine yaklaşılan Ramazan ayında Müslümanların zekât ve fıtır sadakalarını vermeleri çağrısında bulunan Omurca, bu ibadetti yerine getirilmediğinde kıyamet gününde sorumluluk altında olunacağını ifade etti.
Omurca, “Farz olan bu ibadetin özellikle bu ayda yerine getirilmesi gerekir. Bu farz ibadetin yerine getirilmemesi durumunda kıyamet gününde bir azabı vardır. Bundan dolayı özellikle zekât verme durumunda olan herkesin zekatlarını vermeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum. Son olarak ifade etmek gerekirse zekât hem sosyal ve ekonomik yönü olan hem de birçok fayda ve hikmetleri olan önemli bir ibadettir. Ramazan ayına has olan bir diğer ibadette fitredir. Fitre vacip bir ibadettir. Ramazan Bayramından önce dünyaya gelmiş herkes için verilmelidir. Fitrenin Ramazan Bayramı’ndan önce verilmesi gerekir. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararı ile bu sene fitre kişi başı 27 TL olarak belirlendi.” diye konuştu.
“İtikaf, sünnet-i müekkede olan bir ibadettir”
Peygamber Efendimizin itikaf sünnetti hakkında da bilgi veren Omurca, şu ifadelere yer verdi:
“İtikaf, sünnet-i müekkede (sürekli yapılan, terkedilmeyen sünnet) olan bir ibadettir. Peygamberimizin hem yaptığı hem de teşvik ettiği bir ibadettir. İtikaf, Ramazan’ın son 10 günlerinde cami veya mescitlerde bulunmak ve zamanı orada değerlendirmek anlamına gelmektedir. Tabi şu an da Coronavirus nedeniyle cami ve mescitlerimiz kapalı durumda. Ancak evlerde itikafa girilebilir. Bunda bir engel yok. İtikafta niyet etmek, itikafa girilen yerde ibadetle meşgul olmak ve güzel elbiseler giyip, güzel kokular sürünmek önemlidir. Dolayısıyla Müslümanlar evlerinde itikafa girip, bu ibadeti yerine getirebilirler.”
(İLKHA)
