Sağlık Bakanı Koca, yaptığı yazılı açıklamada, 4 günlük sokağa çıkma kısıdını kalktığını ancak şu an için 15-20 yaş grubu gençleri, 65 yaş ve üstü büyükleri, 14 yaş ve altı çocukları içermediğini hatırlattı.
Koca, kısa bir zaman içinde bu yaş gruplarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapılacağı ifade ederek, "Gündemde olan birçok seçenek var. Pandeminin tam olarak bilincinde olamayacak yaştaki çocuklarımızın, gençlerimizin ve yaşlılarımızın içinde bulunduğu durumu biliyoruz. Ruh hallerini anlıyoruz. Her yaş grubundan insanların gelişmelere karşı geri bildirimlerini, değerlendirme ve taleplerini duyarlılıkla takip ediyoruz. Bu salgın hastalıkta, süreçlerin ilerleyişi, insanların istek ve taleplerinden tümüyle ayrı düşünülemez. Sağlık camiası olarak bu yaş gruplarından ricamız, biraz daha sabırlı olmaları, bize biraz daha zaman tanımalarıdır. Onların beklentilerini en az onlar kadar taşıyoruz." dedi.
Dünyanın yeni tip Coronavirus ile mücadelede 5 ayı geride bıraktığını, pek çok ülkede durumun ciddiyetini koruduğunu belirten Koca, Türkiye'nin başarısının, toplumun her katmanının mücadeleye katılımından, tedbirde sağlanan birliktelikten kaynaklandığını ifade etti.
Bunun aynı şekilde devam edeceğini, yeni fedakarlıklar gerektirecek şartların oluşmayacağını ümit ettiklerini söyleyen Koca, "Yüksek bir ihtimal olmasa da eğer risk şartları tekrar oluşacak olursa, yapılacak şey konusunda deneyimliyiz. Fakat buna izin vermemek elimizdedir." diye belirtti.
Riski tek dalgada önlemenin mümkün olduğunu, ikinci dalga olasılığına karşı gücün uygulanacak tedbirlerde bulunduğunu vurgulayan Koca, sokağa çıkma serbestliğinin geldiği ilk günde, Türkiye'nin pek çok ilinden aldıkları haberlere göre, gündelik hayatın tedbirlere tam bir uyumla başlamadığına dikkat çekti.
"Kontrollü sosyal hayatın ilk gereği, maskedir"
Bakan Koca, şunları söyledi: "Oysa salgında evimizde geçirdiğimiz günlerin tecrübesi, tedbirlere uyumun daha yüksek olmasını gerektirirdi. Koronavirüsle mücadelenin ikinci dönemindeyiz. Riskin devam ettiği, ortadan kalkmadığı dönemdeyiz. Bu dönemin hayat tarzı, ısrarla vurguladığımız gibi, kontrollü sosyal hayattır. Kontrollü sosyal hayat, gündelik özgürlüklerimizden fazlaca bir taviz istemiyor. Bizi riskten koruyacak davranışları zorlanarak değil, benimseyerek yapmalıyız. Evden dışarı çıkıldığında, virüse karşı güvende olmanın iki koşulu var. Pandemi ile mücadelede nefes aldığımız, serbestçe sokağa çıkmaya başladığımız günler iki tedbir önemlidir. Biri, maskeyi kıyafetin adeta parçası kabul etmektir. Maske, ağızı, burunu açıkta bırakmayacak şekilde kullanılmalıdır. Virüsün solunum yoluyla geçtiği kesin bilgidir. Fakat sadece bizim maske takmamız yetmez. Başkalarını da bizim gibi maske kullanmaya teşvik etmeli, gerektiğinde uyarabilmeliyiz. Riski, alınacak tedbirlerin karşılıklı olmasıyla yenebiliriz. Kontrollü sosyal hayatın ilk gereği, maskedir."
Sosyal mesafe kuralının ise kontrollü sosyal hayatın bir diğer gereği olduğuna işaret eden Bakan Koca, maske ile birlikte bu tedbirin alınması gerektiğini vurguladı.
Koca, "Bireyler tedbirlere uymalı, kontrollü sosyal hayatın şartlarına göre organize olamayan işletme ve kurumlardan bunu talep etmelidir. Bu noktadan sonra salgın gücünü rehavetten alacaktır. Yapmamız gereken, giderek normale yaklaşacak süreci, el birliğiyle sürdürmektir. Normalleşme sürecini kurallara hep birlikte uydukça hızlandıracağız. Bundan birkaç ay öncesinin 'normal' düşüncesine, gece saat 24.00'te sokağa çıkma kısıdının kaldırılmasıyla kapılmak, isabetli bir düşünce değildir. Salgın riski artık hafiflemiş olsa da dün saat tam 23.59'da geçerli olan durum, saat 24.00'da değişmemiştir. Bugün de değişmemiştir. Bunu kabul etmeliyiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)