Bütün kötülüklerin anası olan içkinin aile yapısını bozduğunu, aile içi ve kadına şiddeti artırdığını belirten Ailede Huzur, Sevgi ve Merhamet Derneği (HANE-İ SAADET DER) Başkanı Sosyolog Aile Danışmanı ve Manevi Rehber Celal Şahin, çözüm için yetkililere seslendi.
İslam inancında “kötülüklerin anası” olarak belirtilerek tüketilmesi yasaklanan alkolün aile yapısını parçaladığını dile getiren Şahin, “Alkol belasının aileye verdiği zararlara geçmeden önce ailenin tanımını yapmak gerekiyor. Ailenin önemini anlayınca ancak alkolün aileye verdiği zararların ne kadar ehemmiyet arz ettiğini anlayabiliriz. Aile, toplumun kendisiyle inşa ve ihya edildiği temel yapı taşıdır. Bütün toplumsal değerler ve güzellikler ailede üretilerek, korunarak ve topluma taşınarak ancak toplum ihya edilebilir.” dedi.
“Kötülüklerin baş sorumlusu alkoldür”
Bedensel, ruhsal ve toplumsal sağlığı tehdit eden unsurun alkol olduğunu dile getiren Şahin, “Aileyi toplumsal barış ve huzurun yegâne kaynağı olarak ve kendisinde yetişen bireylerle topluma taşındığı ana kurum olarak ele aldığımız zaman, kendisinde barış ve huzurun olmadığı bir aile toplumsal barış ve huzurun kaynağı olmayacağı anlamını taşır. Bu nedenle aile yaşamındaki barış ve huzuru zarara uğratan her şey ciddiyetle değerlendirilmelidir. Bu zararın acilen önüne geçilmesi gerekiyor. Yapılan araştırmalara baktığımız zaman ülkemizde ve tüm dünyada ailedeki huzur, barış, sevgi, saygı, şefkat ve merhamet atmosferinin zarara uğramasının baş sorumlusu olarak alkolü görmekteyiz. Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu araştırmalar da bunu göstermektedir. Türkiye ve Avrupa ülkeleri üzerinde yapılmış olan araştırmalara baktığımızda gerek ailede gerekse toplumda barış ve huzurun zarara uğramasının baş sorumlusu olarak alkol öne çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Neden alkol kullanımına yönelik bir mücadele başlatılmıyor”
Konuşmasının devamında Şahin, şunları aktardı:
“Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye’de dâhil 30 ülke üzerinde yapmış olduğu bir araştırma sonuçlarını paylaşmak istiyorum. Yapılan araştırmaya göre alkolün toplumsal yaşamda yaşanan sorunlara etki yüzdesi tespit edilirken cinayetlerin yüzde 85’nin alkol kaynaklı olduğu tespit ediliyor. Boşanmaların yüzde 80’inin yine aynı şekilde alkol kullanımından kaynaklandığı bize gösteriliyor. Eşler arası şiddetin yüzde 70 oranında alkol kaynaklı olduğu görülüyor. Tüm bu olumsuz tablo ortadayken neden alkol kullanımının engellenmesine yönelik bir mücadele veya seferberlik başlatılmıyor? Ailede her yönüyle zararlar meydan getiren alkol mutlaka gündem yapılmalı ve alkol kullanımını en asgari düzeye indirecek hatta mümkünse tamamen bitirecek düzenlemeler yapılmalıdır.”
“Dünyada bir yılda 3 buçuk milyon insan alkol kullanımından dolayı ölüyor”
İçkinin topluma Covid-19 salgınından daha çok zarar verdiğine dikkat çeken Şahin, “Coronavirus salgını hadisesini yaşıyoruz. Bizlere bir musibet isabet etti ve onunla topyekûn bir mücadele başlattık. Coronavirus’un toplum yaşamında ve sağlığında meydana getirdiği zararları engellemek için topyekûn bir mücadele başlattık. Dünya genelinde bir yılda alkol kaynaklı ölümlere baktığımız zaman ortalama 3 buçuk milyon insan alkol kullanımından dolayı öldüğünü görmekteyiz. Ülkemizde alkolün toplumsal sorunların ortaya çıkışındaki etkisine dair araştırmalar ciddi anlamda yetersizdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün çok ciddi araştırmaları olmakla beraber ülkemizde bu konu nedense ciddiyetle ele alınmıyor.” dedi.
“Aile içi ve kadına yönelik şiddetin baş sorumlusu alkoldür”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının aileyi korumak için önce alkol ile mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Şahin, “Kadına yönelik şiddeti engelleme konusu özellikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından bayraklaştırıldı. Yıllardır bu ülkede kadına yönelik şiddet başta olmak üzere aile içi şiddeti bitirmek iddiasıyla birçok proje ve kanun yürürlüğe sokuldu. Ancak bu kanun ve projeler aile içi şiddeti ve kadına yönelik şiddeti bitirmedi hatta bu süreçte çok daha arttı. Aile içi şiddet başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin baş sorumlusu olarak dünya geneli yapılan bütün araştırmalar alkol kullanımını gösterirken hala sorunu daha da fazla artırıp derinleştirecek projelerle kanunlarla çözüm üretilmeye çalışılıyor. Artık bu yanlıştan bir an önce dönülmeli Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ilgili bütün bakanlıklar işin kökenine inip sorunu oradan çözmelidirler.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)
