2019 Aralık ayında Türkiye'nin otomobillerinin tanıtıldığını, örnek modellerinin kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatan Erdoğan, milletin bu projeye büyük bir ilgi ve teveccüh gösterdiğinin altını çizdi.
Erdoğan, “Otomobilin, 'kaputu da farı da varmış' manşetleriyle aslında kendi seviyelerini, kendi cahilliklerini, aşağılık komplekslerini ortaya koydular. Tüm çabalarına, tüm araştırmalarına rağmen hamdolsun projede hiçbir kusur bulamadılar.” dedi.
Atılan manşetlerin hepsinin atanların eline yüzüne bulaştığını dile getiren Erdoğan, “7'den 70'e 83 milyonun tamamı, genci yaşlısıyla milletimizin her bir ferdi, ülkemizin gücünü ve üretim kapasitesini temsil eden bu projeyi sahiplendi. Yıllardır içeriden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayalin gerçeğe dönüşmesi karşısında milyonlarca yürek yeniden heyecana kapıldı. Biz de milletimizin bu beklentilerini boşa çıkarmamak için Coronavirus salgınına rağmen gece gündüz demeden çalıştık, çabaladık. Tüm dünyanın yatırımlarını durdurduğu veya askıya aldığı bir dönemde, Türkiye olarak sağlıktan ulaşıma, tarımdan sanayi, enerji, çevreye kadar her alanda projelerimize hız verdik. Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım yatırımları eser ve hizmet siyasetimizin yeni nişaneleri olarak ülkemizin dört bir yanında yükselmiştir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bugün temeli atılan Türkiye'nin Otomobili Fabrikasının ise, bu yatırım zincirinin altın halkası olduğunu vurguladı.
"TOGG tarafından üretilecek tüm otomobillerin Ar-Ge'si ve tasarımı burada yapılacak"
Milli otomobillerin üretim öncesinden, üretim sonrasına kadarki tüm süreçlerini buradan idare edeceklerini belirten Erdoğan, “Yani TOGG tarafından üretilecek tüm otomobillerin Ar-Ge'si ve tasarımı burada yapılacak, seri üretime yine burada geçilecek. Test ve müşteri deneyim parkıyla fabrikamız doğrudan vatandaşlarımıza hizmet verecek, çocuklar ve gençler yeni teknolojilerle burada tanışacak. diye konuştu.
Erdoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Öyle derler. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 senede neleri başardıysak, sabotajlara, engelleme girişimlerine, tehditlere rağmen başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin, krizden ve kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Sadece vesayet odaklarıyla bürokratik oligarşiyle idare-i maslahatçı zihniyetle değil, aynı zamanda 80 senedir Türkiye'nin başına musallat olan 'istemezükcü' lobiyle de mücadele ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi vatan, millet aşıklarının projelerini sabote edenler, bizim çalışmalarımıza da mâni olmaya çalıştı.” (İLKHA)