Okul çağındaki çocuklar Coronavirus pandemisinden en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor. Özellikle okul hayatına yeni başlayan çocukların anne babaları, okulda gerekli tüm tedbirler alınsa bile “Çocuklarımızı nasıl koruyacağız?” sorusunun yanıtlarını arıyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Bölümü’nden Dr. Leyla Benkurt Alkaş, okula ilk kez başlayan çocukların ebeveynlerine önemli önerilerde bulundu.
Anaokulu öğrencileri ve birinci sınıfların bu sene farklı bir sistemde okula gitmeye başladıklarını belirten Alkaş, "Coronavirus nedeniyle yeni eğitim-öğretim yılı ebeveynler için de farklı bir deneyim olacaktır. Okullarda çocuklara sağlık bilgisi, sosyal mesafe ve maske kullanımının önemi ya da temassız oyunlar öğretileceği bilinmektedir. Çocuklar, diğer haftalarda iki gün yüz yüze, üç gün online eğitim alacaktır. Bu noktada ebeveynlere büyük bir görev düşmektedir. Çalışan ebeveynlerin okulun bu ilk günlerinde işlerinden izin alıp; çocuğun, ev halkının, kendisinin, sistemi öğrenmesi ve uyum sürecine destek olması yerinde olacaktır. Yüz yüze eğitim için çocuğun evden ayrılmaya alıştırılması gerekecektir." dedi.
Okulun güvenli olduğu çocuğa anlatılmalı
Ebeveynlerin öncelikle kendilerinin pandemi konusunda doğru bilgi edinmeleri gerektiğini ifade eden Alkaş, "Bu süreçte çocuklarla birlikte maske kullanma, sosyal mesafe ve el hijyeni hakkında uygulamalı egzersizler yapmak öğretici olacaktır. Çocuklar bu dönemde kaygılı olabilir. Bu normaldir. Bu durumda ona okulun güvenli olduğu anlatılmalıdır. Çocuğa öğretmeni tarafından da ellerini nasıl temizlemesi gerektiği öğretilmelidir. Bu dönemdeki çocuklar ellerini ağzına sık götürebilir. Bunun hastalığa neden olduğu uygun bir dille çocuğa aktarılmalıdır. Ebeveynlerin bu süreçte hem çocuklarının fiziksel hem de ruhsal sağlığı konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Alkaş, Pandemi döneminde okula gidecek çocuklar için ebeveynlere şu önerilerde bulundu:
"1. Günlük ritmini düzenlemesine yardımcı olun: Uyku, yemek, oyun saatleri okul ve ders saatleri ile uyumlu şekilde düzenlenmelidir. Ders dinlerken yemek yedirilmemelidir. Oyuncakları ders boyunca ayrı bir yerde tutulmalı ve görmemesi sağlanmalıdır.
2. Ayrılık kaygısının daha sık ve şiddetli olmasına hazır olun: Pandemi döneminde çocuklar ebeveynleriyle daha sık zaman geçirdiği için bu sürece özellikle dikkat edilmelidir. Ailelerin kaygılı yaklaşımı, her gün haberlerdeki negatif hava, genel olarak günlük rutinlerin değişmesi çocuğun aileden ayrılmasını ve okula alışmasını zorlaştıracaktır. Özellikle ayrılık konusunda hassas olan, değişikliklerden hoşlanmayan çocuklarla mümkünse okula gidip, okulu gezmek, bahçesinde oynamak, öğretmen ve okul görevlileriyle tanışmak yararlı olacaktır. Çocuğun sınıfları görmesi, tuvalet ve lavaboların yerini bilmesi yararlı olabilir.
3. Kaygı, paniğe ve psikosomatik hastalıklara dönüşebilir: Karın ağrıları, bulantı, baş ağrısı gibi bedensel hastalıklar okul saatlerinde çocuklarda görülebilir. Ancak hafta sonu rahatlaması, oyuna dalınca unutması söz konusu olacaktır. Bazen okula gitme, sınıfa girme anında ağlamalar, kalbinin şiddetle çarpması, titreme, renginin atması, panik halinde koşturma davranışları ortaya çıkabilir. Evde ailenin yanından hiç ayrılmama, ebeveynlerle uyumak isteme veya ağlama gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu tablo normal zamanda 2-3 hafta sürdüğünde psikiyatrik destek önerilirken, bu dönemde şikâyetlerin en az 1 ay sürmesi halinde yardım alınması uygun olacaktır.
4. Çocuğunuzun okula başlamasını kutlayın: Okula başlamanın ne kadar onur ve heyecan verici, güzel bir durum olduğu çocuğa hissettirilmelidir.
5. Özellikle ekran ve telefonları ödül olarak asla kullanmayın: Online dersler için kullandığı alet çocuğun önceden oyun aracıysa, bu cihazın oyun uygulamalarına kapatılması doğru olacaktır. Ders ya da ödev süresi bittiğinde bu cihazda oyun oynanmamalıdır. Bunun yerine açık havaya çıkmak ya da ev oyunları oynamak daha doğru olacaktır.
6. Küçük bir çocuk olarak oyun ihtiyacını ihmal etmeyin: Çocuğun bol bol resim çizerek duygularını, yaşadıklarını anlatmasına, okulda öğrendiklerini paylaşmasına fırsat verilmelidir. Daha çok hikâye okuyup, resimlerini anlatması için teşvik edilmelidir. Başta dikkat süresi çok kısayken giderek artacaktır.
7. Sakin, hoşgörülü ve nazik olun, çözüm odaklı yaklaşın: Yeni öğretim şekline çocuk uyum sağlayana kadar öğretmen, çocuk ve veli arasında daha sıkı bir iletişim olması gerekmektedir. Bu nedenle çocuğun olumlu tavırları öğretmene iletilmeli, çocuk da öğretmeniyle ilgili teşvik edilmelidir. Ayrıca çocukların öğretmeni olumsuz algılamasına neden olacak şakalardan, sözlerden, davranışlardan sakınmak gerekir. Çocukları arkadaşlarının adını öğrenmesi, derste sorular sorması için bol teşvik etmek iyi olacaktır. Okuma ve yazmayı öğrenmesi konusunda ise acele edilmemesi gerekir.
8. Gelişimsel psikiyatrik hastalıklar konusunda uyanık olunmalı: Okula başladıktan sonra, öğretmen tarafından fark edilen, çocuğun öğrenmesini ve sosyal uyumunu bozan hastalıklar konusunda aileler iyi birer gözlemci olmalıdır. Öğrenme bozukluğu, disleksi, hiperaktivite ile dikkat eksikliği, karşıt olma bozukluğu, ince motor gelişiminde gerilik, konuşma bozukluğu belirtileri görüyorlarsa okul rehberliğinden, çocuk ve ergen psikiyatristinden yardım alınması uygundur." (İLKHA)