Yetimler Vakfı İstişare Kurul Üyesi Mehmet Ali Aysu ile Diyarbakır Umut Kervanı Başkanı Şahın Elelçi, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Yoksulluğun her geçen gün dahada büyüdüğüne dikat çeken Diyarbakır Umut Kervanı Başkanı Şahin Elelçi, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele gününün dünyada fakirliğin yok edilmesi için kutlandığını söyledi.
Şahin Elelçi
Dünyada 4 milyar yoksullun olduğuna dikat çeken Elelçi, "Yaklaşık olarak dünyada 4 milyar insan yoksul sayılmaktadır. Küresel ölçekte ise yaklaşık 385 milyon çocuk aşırı yoksulluk içerisinde yaşamaktadır. Son 50 yıldır refah seviyesi göstergelerinin sürekli arttığı dünyamızda, yoksulluğun halen ciddi bir sorun teşkil etme sebebi, büyümeden elde edilen kârın toplumlar arasında adaletsiz bir şekilde paylaşılmasındandır. En basit ifade ile yoksulluğun temel nedenlerinin başında gelir eşitsizliği gelmektedir. " ifadelerini kullandı.
Elelçi, "Küresel adaletsizliğin ve kapitalizmin bu kadar rahatsız edici boyutlarda olması ve servetin bu kadar adaletsiz paylaşımı beraberinde yoksulluğun, çatışmaların, açlık ve benzeri başka sosyal problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Gelirin yanında eğitime erişim, sağlık hizmetlerinden faydalanma, sosyal güvenlik fırsat eşitsizliğin giderilmesi gibi farklı göstergeler çok boyutlu yoksulluk yaklaşımını ifade etmektedir." şeklinde konuştu.
Yoksulun azaltılması için düzenli yardım programların yapılmasına vurgu yapan Elelçi, "Sonuç olarak yoksullukla mücadelede uygulanan politika ve programların değişen ve gelişen sorunlara cevap verilebilmesi için mevcut sistemde bazı değişikliklere gidilmesi ve bunun yanında farklı politik ve programlar da sisteme dahil edilmesi gerekmektedir. İstihdam bağlantısı göz önünde bulundurularak süratli bir şekilde toplumun genelini kapsayacak bir şekilde düzenli yardım programları uygulanmalıdır. " şeklinde konuştu.
Zekat, sadaka ve infak ile yoksulluk en asgari seviyeye gerileyecektir
Zekkat ve infakın önemli olduğuna dikat çeken Elelçi, "İslami açıdan değerlendirmemiz gerekirse, Rabbimiz yeryüzünde insanlık için ve zekât sahipleri için bir zekât müessesesi bildirmiştir. Dolayısıyla bunun yanı sıra zekât dediğimiz bir kültürel olgu söz konusudur. Yeryüzündeki dengeyi sağlayan zekâtı, zenginlerin fakir olan insanlara malının kırkta birini vermesi durumunda yeryüzündeki yoksulluk sıkıntılarının ve problemlerinin ciddi manada aşılacağı bilinmektedir. Bunun yanı sıra sadakanın, bağışın ve infakın da verilmesi halinde yoksulluk neredeyse en asgari seviyeye gerileyecektir. Dolayısıyla Müslümanlar olarak bu müessesenin kurumsal anlamda güçlendirilmesi için İslami iktisatların güçlü kılınması ve dernek ile vakıfların da bu alanda ciddi rol almaları gerekmektedir. " ifadelerini kullandı.
Son olarak zekat ve sadakanın verildiği zaman kişinin malının bereketleneceğini belirten Elelçi, "Kur’an-ı Kerim'in değişik yerlerinde de Rabbimizin zekatla ilgili vurgusu, bu işin ulusal boyutunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu anlamda zekâtın verilmesi ile mallarının bereketlenmesi, sadakaların verilmesi ile cimriliğin kaldırılması söz konusudur. Rabbim bizlere zekât, sadaka anlayışını kavrayan cömert insanlardan eylesin. " dedi.
Mehmet Ali Aysu
Yardım kuruluşu yetkililerinden Mehmet Ali Aysu da dünyada yaşanan zulüm ve hastalıkların sebebinin yoksulluk olduğuna dikkat çekti.
Yılın belli günlerinde değil tüm zamanlarda yoksullara sahip çıkılması gerektiğini belirten Aysu, "Bugün dünyada yaşayan tüm zulümlerin, sıkıntıların ve hastalıkların sebebi yoksulluktur. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Kurulu 22 Aralık 1992'de toplanıp 17 Ekim'i dünya yoksullukla mücadele günü olarak ilan etti. Bundan dolayı bütün insanlar 17 Ekim'de yoksullukla ilgili bazı haber ve görüntüler paylaşıyor ve önemine binaen bir şeyler anlatıyor. Ama biz Yetimler Vakfı olarak sadece 17 Ekim'i yoksullar günü olarak algılamıyoruz. Bizim için yılın 365 günü 24 saati yoksullukla mücadele günüdür." dedi.
Aysu, zenginlerin mallarını paylaşması durumunda dünyada yoksulluk kavramının olmayacağına işaret ederek şöyle konuştu:
"Bugün dünyada yoksulluk varsa bunun tam karşısında da zenginlik vardır. Belki de zenginler, mallarını paylaşmadığı için yoksulluk oluşmaktadır. Eğer zenginler kendilerine verileni yoksullarla paylaşırlarsa öyle bir gün de kavram da kalmayacaktır. Göründüğü gibi bugün dünyada en zengin 50 kişinin mal varlığı dünya nüfusunun yüzde 50'sine mukabildir ve 4 milyar insanın mal varlığından daha fazladır. Eğer bu 50 kişi malını paylaşırsa dünyada 4 milyar insanın yoksulluk sınırından çıktığını görürüz. Ya da 10 tane milli geliri yüksek olan ülkenin mali düzeyi fakir olan 10 ülkenin 77 katıdır. Bu da gösteriyor ki; kimi devletler fakirin ve yoksulun malını sömürüp malına mal katıyor. Fakirlik ve yoksullukta ondan dolayı artıyor." dedi.
"Gelin yetim ve yoksullarla mallarımızı paylaşalım"
Yetim ve yoksulara yardım çağrısını yineleyen Aysu, "Yetimler Vakfı olarak, özelikle yoksullar deyince aklımıza gelen yetimleri geliyor. Mal sahibi zenginlere sesleniyoruz: Gelin yetim ve yoksullarla mallarımızı paylaşalım. En azından yoksul ve yetimimiz kalmasın. Çünkü yoksul kalan yetim hem dünyada hem de ahirette bize vebaldir. Yetimlere sahip çıkmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Rabbim bizleri yetim ve yoksullara sahip çıkanlardan eylesin. Allah bizleri yetimlerle beraber Peygamber Efendimize komşu olanlardan kılsın. " şeklinde konuştu. (İLKHA)