İlçeye bağlı Oymapınar köyünün Tanzut mezrasında yaşayan Molla Kadri Oluk, dedesinin dedesinden kendisine kadar geldiğini ve kendinden sonraki torunlarına yadigar bırakmak istediği el yazmalı Kur'an-ı Kerim'i nem ve tozdan korumak için beze sararak saklıyor.
Kendi köyünde gönüllü olarak Kur'an-ı Kerim öğreten Oluk, dedesinin dedesinden kalan Kur'an-ı Kerim'in, Antalya'da bir laboratuvarda yapılan inceleme sonucu 300 yıl önce yazıldığını, yapraklarının ise 800 yıllık olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
7 çocuk, 4 torun sahibi olan Oluk, "1927 yılında o zaman ki devletin emriyle yakılan köylerdeki evin birinde dedem gidip Kur'an'ı oradan almış. Ev tamamen yanmasına rağmen Kur'an-ı Kerime bir şey olamamış." dedi.
"Kur’an-ı Kerim satılmaması ve kiraya verilmemesi vasiyet edildi"
Kur'an-ı Kerim'e büyük bir özenle baktığını dile getiren Oluk, "Bu el yazması Kur’an dedemin dedesine aittir, kendisi ve torunu yazmıştır. Dedemin dedesi Feki İsa’dır. Dedemin dedesi tarafından, 'satılmaması ve kiraya verilmemesi' vasiyet edildi. Bu vasiyeti çocuklarının da yerine getirmesi kutsal kitabın sadece kendisinin olmadığını, isteyen herkesin görebileceğini söylemiş. Bunu babam bana verdi. Benden sonra ehli kimse ona vereceğim. 6 nesildir kutsal kitap ailemizde. Ömrümün sonuna kadar bu tarihi mirası koruyacağım. Yılda bir kez gözden geçiriyorum. Köy olarak zaten hepimiz akrabayız. Herkes gelip bakar, okumak isteyen okur. Toz ve neme karşı bir bezin içinde koruyorum, saklıyorum." dedi. (Nihat Kanat)