Hak ve Sanayici İş Adamları Derneği (HAKSİAD) Bingöl il Temsilcisi Yüksel Üzer, Asgari ücretin belirlenmesi için başlayan görüşmelerle ilgili yazılı açıklamalarda bulundu.
4 Aralık tarihinde yapılan ilk oturum ile başlayan asgari ücret belirleme toplantıları, işçi işveren ve hükümet yetkililerinin katılımıyla gerçekleşecek olan bir dizi toplantı sonucunda aralık ayı sonunda asgari ücret için nihai karar verilecek.
Asgari ücret, çalışanları etkilediği kadar işverenleri ve toplumun diğer tüm kesimlerini de yakından ilgilendirdiğini ifade eden Üzer, “Her yıl asgari ücretin belli oranlarda artış göstermesine paralel olarak gıda, tekstil, ulaşım, sağlık ve konut kiralarında da yukarı yönlü artış olduğu gözleniyor.” dedi.
Üzer, Asgari ücret toplantılarının yaklaşık 7 milyona yakın asgari ücretli başta olmak üzere diğer tüm çalışanlar için büyük önem arz ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yaklaşık 7 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren asgari ücret zammı görüşmelerinin ilk toplantısı geçtiğimiz günlerde sona erdi. Asgari ücret tespit komisyonu ikinci toplantısını 15 Aralık'ta, üçüncü toplantısını ise 22 Aralık'ta yapacak. HAKSİAD olarak temennimiz toplumun her kesimini rahatlatacak bir ücret belirlenmesidir.
HAKSİAD olarak taraflara çağrımız hem emekçi çalışan kardeşlerimizin ve hem de başta pandemi olmak üzere tüm krizlerin olumsuzluklarına rağmen işçi maaşlarını ödeyen işverenin haklarını da gözetecek makul bir ücretin tespit edilip üzerinde uzlaşılmasıdır.
Unutulmamalı ki asgari ücret sadece çalışanı ilgilendirmiyor. Asgari ücretteki artış domino etkisiyle ekonominin her alanını etkiliyor. Bu artış çalışan kadar işvereni de etkiliyor. İşverenin karşılayamayacağı bir ücret düzeyi belirlenirse bu durum ülke ekonomisi için hayırlı olmayacaktır. Zira mali yükün ağırlaşması yüksek maliyetlerin çıkması demek oluyor. Böyle bir durumda işveren ya işçi çıkaracak ya da işçi maliyetlerindeki artışı ürünlerine yansıtacak hatta daha kötüsü kepenk kapatmak durumunda kalacaktır.
"Vergi ve SGK gibi benzeri alanlarda indirime gidilmeli"
Üzer, konuşmasına şöyle devam etti:
Asgari ücret artışında fedakarlıkta bulunup işverene çeşitli teşviklerde bulunması vergi ve SGK gibi benzeri alanlarda indirime gitmesi hatta gerekirse almaması. Devletin işçiden dolayı işverenden aldığını işçiye yansıtmasını bekliyoruz. Bu uygulama olursa hem tarafları memnun edecek hem de piyasaları rahatlatacaktır. Aynı zamanda ekonomi de canlanacaktır.
Ancak yüksek asgari maaş tabi ki tek başına bir anlam ifade etmeyecektir. Maaş artığında gider de aynı oranda artacaksa bu çalışan için bir anlam ifade etmeyecektir. Devletin yapması gereken aynı zamanda enflasyonu düşürüp ekonomiyi düzene sokmak. Ücreti yükseltip ertesi gün yapacağı zamlarla ya da yeni vergilerle bunu çalışanın cebinden alacaksa bizim için bu zammın reel hayatta bir karşılığı yoktur. Onun için asgari ücreti belirleyen taraflar hem enflasyonu hem de işsizliği göz önünde bulundurmalı. Ekonominin, terazinin bozulmaması için doğru kararlar vermeliler. Aksi taktirde ülkemizin en önemli ekonomik sorunları enflasyon ve işsizlik daha da artacaktır.”