HÜDA PAR İl Başkanı Hamdullah Tasalı, Yeni Anayasa, Çözüm Sureci, Suriye, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve FETÖ gibi birçok konularda açıklamalarda bulundu.
Tasalı, ''Malumunuz 6-8 Ekim 2014 olayları öncesi HDP’li yöneticiler Kobani bahanesiyle ‘bizim için her yer Kobani, gün bugün’ deyip kitlesini alanları davet etmişti. Bu çağrılar üzerine sokaklara inen PKK’li ve HDP‘li gençler başta Diyarbakır olmak üzere birçok Kürt ilinde taşkınlıklar yapmış, buralarda Partimize ve Mütedeyyin insanlara yönelik çok kapsamlı vahşi saldırılar gerçekleştirdiler. Ve bu saldırılarda 52 insan görüldüğü yerde barbarca öldürülmüş. Bir Kurban Bayramı günü özellikle Suriye’deki iç savaştan kaçarak bölgemize gelen muhacirlere ve yoksulara Kurban etti dağıtırken PKK’li gözü dönmüş çetelerin saldırısına uğrayarak hunharca, onlarca üyemiz ve partilimiz de şehit edildiler. İlimiz Karlıova ilçesinde partimizin 2 üyesi PKK'lılar tarafından şehit edildiler. Bugün bu vahşet günlerinin ve Şehid kardeşlerimizin şehadetlerinin 3.yıl dönümleri, bu vesileyle şehitlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Allah böylesi bir vahşetin ve musibetin benzerini bir daha coğrafyamıza ve insanlarımıza göstermesin. Dün ve bugün coğrafyamızda yaşayan mütedeyyin Kürt halkının dinine, diline, canlarına ve mallarına yönelik saldırılar, yağmalamalar, tehcirler, kısıtlamalar, yasaklar ve hak ihlalleri, 1923’te kurulan Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin batıcı, laik, şövenist ve milliyetçi kurucu kadroları tarafından yüzyıldır hep süre geldi. Bu hukuksuzlukların neticesinde coğrafyamızda kan ve gözyaşı dinmedi, huzur, adalet ve barışa hasret kaldık'' ifadelerine yer verdi.
“HÜKÜMET ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ DİKKATE ALMADI”
HÜDA PAR’ın 2012 yılından itibaren siyasetin merkezine insani ve İslami değerlerini aldığını belirten Başkan Tasalı, “Ülkedeki haksızlıkların ve hukuksuzlukların giderilmesi, adaletin, barışın, huzurun ve kardeşliğin tesisi için açıklamalarda ve tavsiyelerde bulunduk, yerel ve ulusal bazda raporlar hazırladık, bunları ilgililere sunduk, kamuoyuyla paylaştık. Ancak ülkede hükümet edenler, bu iyiniyetli ve çözümlere dair açıklamalarımızın hiç birine kulak vermediler, gözlerine kapatarak görmek istemediler. Özellikle son 15 yılda ülkede halkın çoğunluğunun oyunu alarak iktidar olan Ak Parti Hükümeti; Yeni Türkiye ve Anayasa, Çözüm Sureci, Suriye ve Fetö konusunda Hüda Par’ın dostane, makul, iyi niyet ve sağduyulu yaklaşım, çözüm önerilerini ve eleştirilerini hiç dikkate almadı. Almadığı içinde maalesef ülkenin içinde ve dışında güvensizliklere ve birçok huzursuzluklara kapı araladı. Komşularla “sıfır” sorundan, hepten sorun ve kavgalar başladı. Düşmanları kazanmak için var olan dostları da kaybettiler. Hükümet Çözüm sürecinde, Hüda Par’ın makul olan çözüme dair önerilerini dikkate almadı. Hüda Par; ‘Çözüm sürecinde Kürt meselesi ile PKK’nın şiddet meselesi ayrıştırılmalı, Kürtlerin sistem tarafından gasp edilmiş temel insani hakları pazarlık konusu edilmemeli, bu meselede Kürtlerin tüm kesimleri muhatap alınmalıdır. Bu haklar PKK ile Pazar konusu yapılmamalı, PKK muhatap alınacaksa şiddet ve silah bırakması ve militanlarının durumları gibi konular kendisiyle müzakere edilebilir’ dedi. Ancak süreç boyunca PKK tüm Kürtlerin tek temsilcisi olarak muhatap alındı, kendisiyle müzakereler yapıldı. Bu durumu fırsata çeviren örgüt bölge halkı üzerinde güçlendi, palazlandı, bölgede eski “tek parti dönemindeki devlet” gibi davrandı. Baskı ve şiddeti daha bir tırmandırdı. Muhalifleri susturdu, susmayanların canına kıydı. İşte 6-8 Ekim vahşeti örnek olarak tarihe geçti. İstek ve talepleri “çukur siyasetiyle” ayyuka çıktı. Neticesi hüsran oldu. Şehirler yakıldı, yıkıldı, insanlar evlerinden göçe zorlandı. Perişan oldular.”ifadelerini kullandı.
“BÖLGE ÜLKELERİ BİR ARAYA GELMELİ”
Suriye ile ilgili dış politikanın yanlış olduğunu belirtmemize rağmen önemsemediğini ifade eden Tasalı,”Baştan beri hep şunu dedik; Suriye’deki taraflar üzerinde etkili olan Türkiye, İran ve Suudi Arabistan bir araya gelmeli. Müslümanlar arasında şiddet ve silahın kullanılmaması için müdahale edilmeli. Barış için bu ülkeler kendi aralarında Kutsal beldelerimizde bir araya gelmeli bir çözüm ve çare bulmalıdır ”dedik. Ancak 6 yılı aşkın suredir devam eden iç savaş ve çatışmalardan dolayı 700 bin ölü, 10 milyon insan mülteci durumuna düşmüştür. Bunun haricinde iş savaşa yabancı fitneci güçler müdahil olmuş, iç savaş daha bir içinden çıkılmaz bir hal almıştır.2011 yılında söylediklerimizin bir kısmı henüz yeni yeni yapılmaya başlandı, doğrusu istediğimiz gibi değil. Ancak yine de Türkiye, İran ve Rusya’nın Astana’daki görüşmeleri ve bunun neticesinde alınan çatışmasızlık kararlarını olumlu buluyoruz.”
“MİLLİYETÇİ SÖYLEM TERS ETKİ BIRAKTI”
16 Nisan Referandumu öncesi de milliyetçi söylemlerin zararlı olacağını dile getiren Tasalı,” Ancak Başbakan milliyetçilerin oylarını almak için gittiği her yerde MHP’nın milliyetçi dilini sık sık kullandı. Bu dilin seçmende ters etki bıraktı ve sandık sonuçlarına kötü yansıdı. Hükümet ve iktidar bizleri dinlemiş olsaydı. Suriye ve Irak dış politikasının neticesi olan mevcut durum gerçekleşmeyecekti. Maalesef tüm bunlardan ibret almayan hükümet kendi bildiğini okudu. Tüm iyi niyet okumalarımızı ve tavsiyelerimizi göz ardı ederek, “Ulus çıkarlarını” ve “milliyetçi söylemleri” politikalarının merkezine alarak, hem içte, hem dışta birlik, barış ve güveni tesis edemedi, başarılı olamadı.”
“HÜKÜMET HATA VE YANLIŞLARINA BİR YENİSİNİ DAHA EKLEDİ”
Hükümetin benzer bir hatayı Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin gerçekleştirdiği referandumda yaptığını söyleyen Tasalı, şöyle devam etti:
''Son günlerde IKBY yönetiminde gerçekleşen referandum sürecinde ve sonrasında hamasi nutuklar atarak bölgede kendisine en yakın dost ve müttefik olan Irak Bölgesel Kürt Yönetimine karşı takındığı olumsuz tavırlar neticesinde, hem yönetimi ve hem referanduma giden halkın irade ve seçimini küçümsedi, aşağıladı. Ayrıca bu bölgeyle yakın duygusal bağları olan 25 milyon Kürt vatandaşını da incitmiştir. Bizler parti olarak bu söylemlerin duygusal kırılmalar ve gönüllerin kırılmasına neden olacak ve ileride onarılmaz yeni sorunlar ortaya çıkaracaktır. Hüda Par olarak taraflar arasında zedelenen kardeşlik bağlarının güçlenmesi ve sorunların çözülmesi için, makul siyasi çözüm, diyalog ve yapıcı bir dilin kullanılması gerektiğini hep söyledik, hatırlattık. Ancak görünen o ki hükümet, MHP ve Ulusalcı Vatan partisinin savaş, çatışma, şiddet kokan söylemlerini diline pelesenk etmişçesine, içte ve dışta kardeşliği, barışı ve güvenliği riske etmeye devam ediyor. Bu gidiş hayra alamet değil. Bir hukuk devletinin hedef ve gayesi mutlaka adaleti gerçekleştirmesi gerekir.Tek kurtuluş reçetemiz adaleti ve hukuku hakim kılmak, millet olarak insanı ve İslami değerlerimizi siyasetin ve idarenin merkezine almaktır. Aksi halde geçmişteki köhneleşmiş sistemin yanlış uygulamaları üzerine yeni, medeni ve adil bir gelecek inşa edemeyiz.''