28 Şubat ve FETÖ yargısı tarafından mahkum edilen İslami şahsiyetli yakınlarına hukukla değil emirle ceza verildiğini belirten mağdur aileler, yeniden yargılama yolunun açılmasını istediler.
 

28 Şubat darbesinin ardından, "güdümlü yargı" tarafından verilen kararlarla hâlen cezaevinde bulunan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Bingöllü Tekin Değişgeç ve Hayrettin Beçene, kendisine ceza veren hakim ve savcıların FETÖ'den tutuklanmasına rağmen mağduriyetleri sürüyor.

Değişgeç ve Beçene'ye "hukukla değil emirle" ceza verildiğini belirten mağdur aileler, yeniden yargılama yolunun açılmasını istediler.

Oğlunun sadece camide Kur'an dersi verdiği için 17 yıldır cezaevinde olduğunu ve onun yokluğuyla perişan olduklarını dile getiren 80 yaşındaki Mehmet Değişgeç, hasta olduğu için 3 yıldır oğlunun görüşüne gidemediğini belirtti.

Oğlunun cezalandırılmasında rolü olan polis, hâkim ve savcının FETÖ'den tutuklandığını ifade den Değişgeç, "Son 3 yılda 5 defa ameliyat oldum ve oğlum yanı başımda olmasına rağmen 3 yıldır görüşüne gidemedim.  Yazık değil mi bana? Oğlum sadece camide çocuklara Kur'an dersi verdi. Cumhurbaşkanı bize iyilik yapıp çocuğumu bırakırsa çok memnun olurum. Eğer Cumhurbaşkanı bu perişan halimi görseydi bana yardımcı olurdu. Oğlumun haksız yere bizden uzak olması beni yıprattı. Yürümekte bile zorluk çekiyorum. Bana bakan eşim de şeker hastasıdır." dedi.

"Ağabeyim cezaevine atılırken 3 yaşında olan çocuğu şu an asker"

Tekin Değişgeç’in kardeşi Enes Değişkeç, ağabeyinin üzerinde kanıtlanmış hiçbir suçun olmadığını belirtti. Değişgeç, "Abimin yeniden yargılanmasını istiyorum. Abim cezaevine girdiğinde 3 küçük çocuğu vardı. Şimdi ise hepsi büyüdü, kızı evlendi. Üç yaşında olan oğlu da şu an askerde ve üç aylık olan bebeği ise şu an 17 yaşında ve abim hâlen suçsuz yere içerde." dedi.

"Af değil adalet istiyoruz"

Anne Hatice Değişgeç de oğlunun suçsuz yere cezaevinde tutulduğunu, bu nedenle büyük bir keder ve hasret çektiklerini anlattı. Anne Değişgeç, "Onların verdiği cezalar geçersizdir. Oğlumun yeniden yargılanmasını istiyoruz. Af değil, adalet istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan suçsuz olan oğlumuzun ve onun gibilerinin serbest bırakılmasını istiyoruz. Ben ve babası hasta olduğumuz için oğlumun görüşüne gidemiyoruz." diye belirtti.

"Mahkeme-i Kübra'da hesap verecekler"

Kardeşi Hayrettin Beçene'nin, bir kumpas sonucu cezaevine atıldığını söyleyen Nusrettin Beçene, Cumhuriyet tarihinde birçok darbeler yaşandığını ancak 28 Şubat post modern darbesinin oluşturduğu mağduriyetlerin sürdüğüne dikkat çekti.

Beçene, şunları söyledi: "28 Şubat tamamen inançlı, itikatlı insanlara yapılmış bir darbeydi. Bu darbede rol alanlar çoktu. Basınıyla, yayınıyla, askeriyle hepsi bu konuda bir olmuştu. Kalemleri zehir, kin kusan insanlar o gün Müslümanları hedef almıştı. Onların o gün işlediği zulme ceza verecek bir mahkeme bu dünyada yoktur. Güneşin ışığına ve varlığına inandığım gibi bin defa daha inanacağım 'Mahkeme-i Kübra' vardır. Onlar ancak orda bu hesap verecektir. 28 Şubat için çok şeyler anlatılabilir. Suçsuz yere birçok Müslüman cezaevine atıldı."

"Hukukla değil emirle ceza verdiler"

Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılananların serbest bırakıldığını hatırlatan Beçene, kardeşi gibi yüzlercesine işkenceyle kâğıt imzalatarak, suç isnat edilerek ceza verildiğini anlattı.

Beçene, "Onlara ceza verenler hukukla değil emirle ceza verdiler. İlahi adalet…  Şimdi ceza verenlerin de çoğu içerde, çoğu firar. Gerçekten eğer adalet varsa kardeşim ve arkadaşları tekrar yargılansın. Eğer yargılama sonucu bir suçu çıkarsa cezalarına devam etsinler, eğer suçları yoksa serbest bırakılsınlar." ifadelerini kullandı.

"Suçsuz oğlum 18 yıldır cezaevinde yatıyor"

2000 yılında bir iftira sonucu oğlu Hayrettin Beçene’ye ceza verildiğini söyleyen Anne Amine Beçene ise her hafta oğluyla telefonda görüştüğünü ve kendisini bununla teselli ettiğini dile getirdi.

Anne Beçene, "Oğlumun hiçbir suçu yok. Bunlar bir emirle hem oğluma hem de benim gibi bir yaşlıya ceza verdiler. Onun hasretiyle yanıp tutuşuyoruz. Oğlum Hayrettin Beçene 18 yıldır cezaevinde gençliğini tüketti. Allah onların yardımcısı olsun ve hayırlı bir kapı açsın.  Oğlum Hayrettin 4 yıl hicret, 18 yıldır cezaevinde olmak üzere 22 yıldır hasretini çekiyorum. Çocuğum bu kadar büyük ceza alacak bir suç işlemedi.  Yeniden yargılamalarını istiyoruz.  Adalet istiyoruz." şeklinde konuştu. 

(İLKHA)