BÜ Bingöl Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu / Yönetim ve Organizasyon Bölümü Yerel Yönetimler Programı öğretim görevlisi Akyüz’ün editörlüğünü yaptığı "Farklı Boyutlarıyla Kent ve Kentleşme" kitabı, kent ve kentleşme konularında özgün bilimsel çalışmaları içeriyor.
Paradigma Akademi tarafından yayımlanan kitaba, BÜ Medya ve İletişim Programı öğretim görevlisi İlhan Bingöl ile Yerel Yönetimler Programı öğretim görevlisi Umut Ökkeş Demir’in bölüm yazarak katkı sağladı.
Dr. Akyüz'ün altıncı kitabı olan bu yayımda ayrıca 10 farklı üniversiteden 13 araştırmacı yazarlık yapıyor.
Çevre konularında bilimsel çalışmalarıyla tanınan dr. Akyüz'ün şimdiye kadar yayınlanan deiğer kitapları şöyle:
Nuclear Power and Human Rights in Japan: The Fallout of Fukushima.
Dünyayı Kurtar: Temiz Çevrenin Bilimsel Sırları.
Çevre Biliminin ABC'si: Yeni Başlayanlar İçin Çevre Sorunları ve Politikaları. A
Çevre ve İnsan Hakları: Türkiye Üzerine Bir Araştırma.
Çevre Sorunlarında Bilinmeyen 100 Bilimsel Gerçek.
Kitabın arka kapağından:
Kentleşme günümüz dünyasının en önemli olgularından bir tanesidir. Dünya nüfusu hızla kentleşmektedir. 1950’li yıllarda iletişim ve ulaşım araçlarında yaşanan gelişmelere bağlı olarak kırdan kente göç tüm dünyada artış göstermiştir. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kentleşme ivme kazanarak devam etmektedir. İnsanlık tarihinin çok küçük bir döneminde gerçekleşen hızlı kentleşme süreci, beraberinde çarpık ve plansız kentlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Milyarlarca insana ev sahipliği yapan kentler, çok sayıda sorun ile karşı karşıyadır.
İçinde yaşadığımız kentlerin önemli bir kısmı insanların nefes almakta zorlandığı, yeşil alanların çok az miktarda olduğu, her tarafın beton yığınları ile kaplandığı, hava, su toprak ve gürültü kirliliği gibi birçok çevre sorunun ölümcül boyutlara ulaştığı, bir yerden başka bir yere gitmenin giderek zorlaştığı, göze hoş gelmeyen yapıların giderek yaygınlaştığı mekânlar haline dönüşmüştür. Bu yaşam yerlerinde varlığını sürdürmeye çalışan insanlar, yaşadıkları kentlerin tesiri altında kalarak mutsuz bir hayat sürmek zorunda kalmaktadır. Bizlerin yaşam alanları, kendi ruhsal ve fiziksel sağlığımızı doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, kentlerin insanların mutluluğuna hizmet edecek şekilde oluşturulması ya da dönüştürülmesi gerekmektedir.