Şu ana kadar Gazze’de 65'i çocuk, 230 kardeşimiz şehit olurken, 1570 de yaralı vardır. Batı Şeria’da ise 4'ü çocuk toplam 25 şehit olurken, 6 bin 309 kardeşimiz yaralandı. Birleşmiş Milletler ’in son açıklamasında Gazze’ye yönelik saldırılar neticesinde en az 75 bin Filistinlinin yerinden edildiğini açıkladı. Siyonist işgalcilerin yaptıkları, eşi benzeri görülmemiş bir insanlık suçudur. Bu vahşete dur demek, bütün dünyanın insanlık borcudur.
Şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılarımıza Allahtan acil şifalar diliyoruz. Gazze’de, Kudüs’te, Aksa’da, Siyonist işgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı buradan selamlıyoruz. Mekân olarak uzaklarında olsak da ruhumuz ve kalbimizle onların yanındayız. Kudüs davası bizim davamız, acıları bizim acımız, sevinçleri de bizim sevincimizdir. Tüm dünya da Siyonist rejim de bunu böyle bilsin.
Siyonistlerin bu vahşetini lanetliyoruz. Sözün bittiği noktadayız. Biz burada konuşurken Siyonistlerin saldırıları devam etmekte, şehit ve yaralı sayısı da an be an artmaktadır. Bu zulüm ve katliam durdurulmalıdır. Tarih şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlamaktadır. Onları işgal ettikleri Lübnan’dan, Gazze’den zelil bir şekilde çıkaran direniş olmuştur. 10 Mayısta Aksa’yı ve komşusu olan Şeyh Cerrah Mahallesinin işgalini akim bırakan da direniş oldu. Onları o kutsal topraklardan silip atacak olan, yine direniş olacaktır.
Siyonistleri azgınlaştırarak pervasızlaştıran; işlediği cürümlerin onların yanına kar kalmasıdır. Eğer bu sefer de bu vahşet yanlarına kar kalırsa bunda sonra daha büyük katliamlara girişecek ve biz de izlemekle yetineceğiz. Buna asla izin verilmemelidir. Allah Aziz’dir. İslam azizdir, Kudüs ve Aksa azizdir. Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir ve aziz olmaya devam edeceklerdir.
Büyük acı ve kayıplar yaşanmasına rağmen elhamdülillah kardeşlerimizin kahramanca direnişine şahit olmaktayız. Şehitlerin kanları, ümmeti gaflet uykusundan uyandırdı. Mescid-i Aksa davası tekrar Müslümanların gündemine girdi. Büyük kibir ve şımarıklıkla saldıran Siyonist çete tam bir şok içerisinde ne yapacağını bilemez durumdadır. Karşısında direnen kahramanların sabır ve fedakârlığı karşısında sersemleşmiş, ateşkes için arabulucuları devreye koymaya başlamıştır.
İki milyarlık İslam ümmetinin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzet ve onur sahibi Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli, Aksa’nın izzet ve onuru için ayağa kalkmalı ve haykırmalıdır. İki devletli, farklı inançların mensuplarından oluşan plan ve projelerle ne Kudüs, ne Aksa özgür olmaz. Bu coğrafya da huzura kavuşmaz. Tarih buna şahitlik eden örneklerle doludur. Kudüs ve Aksa 1200 yıl boyunca Müslümanların hâkimiyetinde huzura kavuşmuş, farklı inanç ve ırklara mensup topluluklar barış içerisinde yaşamışlardır. Farklı yol ve yöntemlerin gündeme gelmesi direnişi manipüle etme ve Siyonistlerin cüretkarlıklarını artırmaktan öte bir işe yaramayacaktır. Kudüs ve Filistin’e huzur ve güvenli ortamın oluşmasının tek yolu siyonistlerin işgal ettikleri topraklardan çıkmalarıdır. Ve bu çok uzak değildir.
Kısa vadede acil olarak bütün Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirecek somut adımlar atmalıdır. Gazze’nin yaraları sarılmalı, abluka ve ambargo kaldırılmalı, Aksa ve Şeyh Cerrah mahallesindeki işgal durdurulmalıdır.
Orta ve uzun vadede ise Kudüs ve bütün Filistin topraklarının özgürlüğe kavuşması için somut ve işleyen bir proje hayata geçirilmelidir.
Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin. En kısa zamanda özgür Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin''