​Yusuf Kaplan: Gençlerini ihmal edenler geleceklerini imha ederler
​Yazar Yusuf Kaplan, "Gençliğin su katılmamış, tartışmasız adanmışlık halini önemsemek gerektiğini düşünüyorum. Gençliği kaybederseniz ülkeyi kaybedersiniz. Gençlerini ihmal edenler geleceklerini imha ederler." dedi.
​Yusuf Kaplan: Gençlerini ihmal edenler geleceklerini imha ederler

Teknoloji kampına katılmak için çıktıları yolda trafik kazası geçirerek vefat eden İHH gönüllüleri Murat Can Kaya, Kağan Tığlı, Tarık Keseci ve Yusuf Taha Göktaş için "Çağrısı Çağını Kuracak Bir Gençlik" başlıklı anma programı düzenlendi.

Üsküdar'da Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa Yazar Yusuf Kaplan, Genç İHH Başkanı Abdullah Muhammed İslam, kazada hayatını kaybeden gençlerin aileleri, arkadaşları ve çok sayıda İHH gönüllüsü katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Yazar Yusuf Kaplan bir konuşma gerçekleştirdi.

"Bıraktıkları heyecan, katışıksız iman herhangi bir şey ile ölçülemez"

Hayatını kaybeden 4 gencin yapacakları teknoloji kampındaki sunum için heyecanlı olduklarını belirten Kaplan, "Mesele maddi bir atılım yapmak değildir. Ben bu kardeşlerimizin dördünde de tam inanmış adam özelliklerini üzerinde barındıran insanlar gördüm. Vefat ettikten sonra konuşuyor olmak kolay gibi gelebilir ama değildir. Ülkemizin özellikle genç kuşaklarının çıkmaz sokakların içine sürüklendiği; ateizmin, deizmin, eşcinselliğin, popüler kültürün, köleliğin peşine sürüklendiği, büyük bir karabasanın hüküm sürdüğü bir zaman diliminde inanmış genç adam olmanın ne olduğunu bize göstermiş oldular. Bıraktıkları heyecan, katışıksız iman herhangi bir şey ile ölçülemez. O inanmışlık ve adanmışlık ancak gencecik kardeşlerimizde olabilir." dedi.

"Boğazından haram lokma girmeyen insanın idrak kapıları açılır"

En çok lise çağındaki gençlerden ümitli olduğunu ifade eden Kaplan, "Lisedeki çocukları kurtarabilirsek belki ülkenin kurtarılması, önünün açılması konusunda çok ciddi mesafe kat edebiliriz. Bunu şöyle açıklıyorum; doğrusu o genç arkadaşların, kardeşlerimizin boğazından daha az haram lokma girme ihtimali çok fazla olduğu içindir. Boğazından haram lokma girmeyen insanın idrak kapıları açılır. Dolayısıyla inandıklarını hayata geçirmek için bütün her şeyi seferber edebilecek bir psikolojidedir. Tarihe baktığımızda da bunu görüyoruz. Büyük atılımların genç insanların omuzlarından gerçekleştiğini görüyoruz. İlk aklımıza gelecek İstanbul'un fethidir. Bu işin şakası yoktur. Burada tabii ki gençliği kutsamıyorum ama gençliğin su katılmamış, tartışmasız adanmışlık halini önemsemek gerektiğini düşünüyorum. Gençliği kaybederseniz ülkeyi kaybedersiniz. Gençlerini ihmal edenler geleceklerini imha ederler." şeklinde konuştu.

"Tarihte yarım asırda bütün dünya coğrafyasına yayılabilmiş ikinci bir din yoktur"

Kur'an-ı Kerim'in bütün insanlığa gönderilmiş bir hidayet kaynağı, rehber olduğunu hatırlatan Kaplan, "Kuran'ı Kerim hayatımızı yönlendirebileceğimiz yegâne kaynak, bu kaynak hayat rehberi dolayısıyla hidayet rehberidir. Bu kaynağı getiren Peygamberin, kaynağı bize öğretme yöntemi de vardır. Çeyrek asırda bütün Arabistan Yarımadası'nın Müslüman olması, öyle kolay bir iş değildir. Dikkat edin sıfırdan başlayan bir yolculuk çeyrek asırda bütün Arabistan Yarımadası Müslüman oluyor. Hazreti Ömer'in vefatına kadar olan 30-35 yıllık dönemde, İslam bütün medeni dünya ile buluşuyor. Hazreti Ali'nin vefatı ile birlikte yarım asırda; doğuda Çin'e, batıda Atlantik'e kadar yayılıyor. Tarihte yarım asırda bütün dünya coğrafyasına yayılabilmiş ikinci bir din yoktur. Nasıl yayılmış? Ticaretle yayılmış. Müslüman tüccarlar nasıl insanlar ki o insanların bir şekilde yaptıkları yolculuklar, insanları dünyanın bambaşka bir eşiğine götürüyor. İnanmış ve adanmış insanlar inandıkları ile yaşantıları arasında herhangi bir çelişki yok, inandıklarını hayata aktaran insanlar. İnandıklarını insanlığın hayatını kurtaracak şekilde aktaran insanlar. Hristiyanlık, İslam'dan 6 asır önce çıktı tutunamadı. Yunan düşüncesiyle temasa geçti beceremediler. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Müşrik, putperest düşünce Hristiyanlığı dönüştürdü." diye konuştu.


"Bizden adam olmaz diyen insanlar başkalarına nasıl öncülük edebilir?"

Müslümanların özgüvenini kaybettiğini söyleyen Kaplan, "İki asırdır çok ciddi bir şekilde aşağılık kompleksi yaşıyoruz. Batılılara karşı aşağılık kompleksi yaşayan insanlar, bizden adam olmaz diyen insanlar başkalarına nasıl öncülük edebilir? Aşağılık kompleksini yenebilmenin birinci şartı Müslüman olmaktır. Müslüman olduğunuz andan itibaren batıya karşı beslediğiniz aşağılık kompleksini aşma imkânı yakalamış olursunuz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye işgal edildi de bizim haberimiz mi yok?"

Eğitim sistemiyle ilgili eleştirilerde bulunan Kaplan, "Burası Müslüman bir ülke değil mi? Böyle bir şeyi sömürgeciler isteseydi asla yapamazlardı. Türkiye'de pozitivist, ezberci, sömürgeci bir eğitim sistemi var. Benim çocuğumu ana okuldan itibaren alıyor; ailesine, annesine, babasına, değerlerine kültürüne, inançlarına yabancılaştırıyor. Yetmiyor, düşman hale getiriyor. Yetmiyor, ateist, deist, eşcinsel sapık yapıyor. Pardon ya, burası işgal edildi de bizim haberimiz mi yok? Türkiye işgal edildi de bizim haberimiz mi yok? Böyle bir şey olabilir mi? Bu halimizle uçuruma doğru sürükleniyoruz. Gençlerini ihmal edenler geleceklerini imha ederler. Biz gençlerimizi ihmal mi ediyoruz, kesinlikle… Kendi medeniyet dinamiklerim doğrultusunda, kendi eğitim sistemimi kurmam lazım. Kendi çocuklarımı kendi inançlarım, ilkelerim, ideallerim doğrultusunda yetiştirmem lazım. Başka türlü mümkün değil. Memlekette yüzde 10 civarında imam hatip var, laikliğin anavatanı Fransa'da en kaliteli eğitim kurumlarının Katolik Kilisesi tarafından kontrol edildiğini biliyor musunuz? Batıdaki diğer ülkeleri saymıyorum, böyle bir şey olamaz." diye konuştu. (İLKHA)

Kategori: Eğitim
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal

KATEGORİ HABERLERİ

-