BİLİRKİŞİ KAÇAR: “BENDE MAĞDURUM”
Köyün bilirkişilerinden Nusrettin Kaçar, “Ben bir bilirkişi olarak mağdurum” dedi.
Kaçar, “Benim tarlamın yarısı dere olmuş durumda, çünkü kadastro çalışması için köye gelen olmadı, önce uydu üzerinden yapılacak ardından arazi üzerinden çalışma tamamlanacak dendi bize, bizde bekledik ama işi bitirmişler bizden imza atmamız istendi. Biz işin içinde kötü bir niyet düşünmedik, sonra ortaya çıkanlara baktık ki, muhtar 5 bin 700 metre dönümlük yerini 13 dönüme çıkarmış, muhtarlık seçiminde kendine rakip olanların arazisini kimine hazine, kimine mera yada başkasına katmış, iddiasında bulundu.
Kaçar; Bunun üzerine muhataplarla konuştuk, şantiyeye gittik, hata yaptık, düzeltiriz dediler, değişen olmayınca, kadastro müdürüne gittik, “Dilekçelerinizi verin, askı sürecinden sonra yerinde bakarız” dedi, ama gelmedi ve dilekçelerimizi ret etti, askıda gördük ki mevcut tapulu olan arazim şu anda dere olarak görünüyor." diye konuştu.
Mehmet Emin Yıldız da şunları söyledi: "hepimiz mağduruz, bizim olan yer, yan komşuya kaymış, başkasına ait olan arazi, bize kaymış. Bu çalışma olmadan bir sorunumuz yoktu, sözde bunlar gelip düzelteceklerdi, tam tersine yanlış yaparak köylüyü zor durumda bıraktılar."
“KADASTRO ÇALIŞMASI ARAZİ ÜZERİNDE YAPILSAYDI, BU SIKINTI OLMAZDI”
Mağdur olan kişilerden Edip Çiftçi, şunları dile getirdi: "Muhtar ile komşu olduklarını, hali hazırda etrafı taş duvarla çevrili olan evimin içinde yer aldığı arsamın içinde kullandığım odunluğun bir bölümü muhtarın kardeşi üzerine kayıt edilmiş.
İtiraz dilekçesi verdim, metrekare olarak düzeltildi ama parselin içinde yer değişikliği yapılmadı. Burada, devletin görevlendirdiği kurum yöneticisi, hakkı teslim etmekle yükümlüdür. Muhtar yada birileri kendine menfaat düşünmesine fırsat vermemelidir. Eğer kadastro çalışması arazi üzerinde yapılsaydı, hak sahipleri, bilirkişilerle beraber evinin ve arazisinin başında olurdu ve bu sorun olmazdı. Bu yetkililer, neden bu işi bu duruma müsaade ettiler, anlayamıyorum ve hakkımızı adliye koridorlarında aramamıza gerek kalmazdı."
Abdurrahim Savcı ise “Bize dedelerimizden bugüne süregelen arazilerimiz var. İşimiz Tarım ve hayvancılıktır. Geçmişte bazı araziler vergi vermeyelim diye üzerimize tapu etmemiştik. Bu tüm bölgede mevcuttur. Tapulu yerlerimiz de iptal edilmiş. Bir kısmı hazineye çevrilmiş. Eski tapumuz olmasına rağmen üzerimize yapılmayan araziler, kayıt edilmedi.
Müracaat ettiğimizde, “Bilirkişi ve muhtarın onayı ile karar verdik” diyerek ret ediyorlar. Halbuki, bilirkişilere soran olmamış. İşte bilirkişi yanımızda."
“BİLİRKİŞİLERİN OKUMA YAZMASI YOK”
Tapu düzeltme konusu hakkında yaşanan mağduriyeti dile getiren Arafat Çifti, “Biz muhtara oy vermediğimiz ve konuşmadığımız için bilerek yerlerimizi yok saymış.
Bilirkişilerden okuma yazması olan yok. Arazi üzerinden bu çalışma olsaydı, bu durum olmazdı. Bunun başlıca sebebi, Kadastro müdürüdür.” diye konuştu.
MUHTAR KORKMAZ: “BİR KÜÇÜK HATA OLURSA; İSTİFA EDERİM”
Konu hakkında konuşan Muhtar Korkmaz ise, Bu iddiaların tamamı yalandır, Hazine olan ve dere yatağı olan yerler geçmişte ne yazıldıysa yine aynı şekilde yazılmıştır, köyümde ufak bir hata olması halinde istifa edeceğini söyledi.
Hiçbir yerde sorun yok diyen Köyün Muhtarı Ahmet Korkmaz, “Çobantaşı köyünde küçük bir sorun olursa, ben muhtarlıktan istifa edeceğim." Dedi
Köyümüzde 1986 yılında kadastro girdi, şimdi ki kadastro düzeltmesidir. Bu köyde iki dönemdir muhtarlık yapmaktayım. Bunu birileri kendi çıkarları için ortalığı karıştırıyor. Bu kadastro güncellemesi 2019 yılından beri devam ediyor. İki yıldır köyde çalışma var, Dron uçuruldu. Bu çalışma bir anda yapılmadı. Bir problem yok.
Şahsıma ait olan arazimin dışında kalan hazine arazisini benim de herkes gibi milli emlak tarafından satın alacağım. Şahsıma ait ne varsa odur. Delilleri de ortadadır. Konuşan kişilerin dere yatağından eski paftaya göre yine dere yatağı olarak kaydedilmiştir” ifadelerini kullandı.
