“Yaylalar için henüz erken”
Hasatlar hakkında da açıklamalarda bulunan Aba; “Toprağın bitkiye zararı düşünülebilir. Çünkü arı çalışamaz. Toprak çiçeğe temas ettiği zaman çiçekte nem oranı azalır. Ama yaylalar için onu tam olarak diyemeyiz, henüz erken. Çünkü yaylada yedinci ayın beşinden itibaren geven açtıktan sonra nektar akışı başlar. Hasat hasılatı için henüz erken şimdi bir şey diyemeyiz.” dedi.
“Arıcıların en büyük sıkıntılarından biri de nakliye”
Arıcıların en büyük sıkıntılarından birinin de nakliye ve konaklama sorunu olduğunu ifade eden Aba; Arıcının en büyük sıkıntısı konaklama. Bir köy, ortalama üç konaklama vereceğine, şimdi 7-8 konaklama veriyor. Bu da büyük bir zarar. Gerçekten çok ciddi bir sıkıntı var. Ulaşımın sağlanamadığı yerlerde sıkıntılar devam eder. Arıcı kendi imkânıyla 20 km’lik bir yolu yapamaz. 1 veya 5 km değil 15-20 km’lik yoldan bahsediyoruz. Konaklama sorununu yetkililer çözerse çok memnun oluruz. İnşaallah yapacaklarından umutluyum. Arıcıların en büyük sıkıntılarından biri de nakliye. Mazot başını aldı gidiyor. Arıcının Çukurova’dan Bingöl’e nakliyesi en az 20 bine mal oluyor. Yetkililerden nakliye ve mazot için destek bekliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“İklim değişikliği ve kuraklıklardan dolayı büyük mağduriyetler yaşıyoruz”
Bingöl’de beş yıldır arıcılık yaptığını söyleyen Fatma Erdoğan, “Son dönemlerde iklim değişikliği ve kuraklıklardan dolayı çok büyük mağduriyetler yaşıyoruz. Verim düşüklüğü, fiyatların artması, nakliye fiyatlarının artmasından dolayı çok mustaribiz. İlgili mercilerden destek istiyoruz. Özellikle diğer üreticilere verilen mazot desteğinden arıcıların da faydalanmasını istiyoruz. Çünkü biz de üreticiyiz. Bingöl’ü temsil eden balın üreticisiyiz. Bununla ilgili gerekli desteği bekliyoruz.” dedi.
Arılarımızı yaylaya götüreceğiz ama yayla yolumuz yok”
Geçen yıllara göre bu yıl balda verimin düştüğünü belirten Ahmet Kurtaran, “Beş yıllık arıcıyım. Adana’da don olayı oldu, çiçek yoktu. Burada da havalar bozuk. Toprak yağdığı için çiçeğin bir etkisi kalmadı. Yaylaya götürmemiz gerekiyor ama yaylada da yolumuz yok. Konaklama sorunlarımız çoktur. Şekere ihtiyacımız var. Bana verilen şeker şimdiye kadar 13 torbadır. 13 torbayla bu iş olmuyor. Nektar olduğu zaman 15-20 torba yeter ama bu yıl havalar bozuk olduğu için en az 30 torba şeker gider. Biz bal üretimi için elimizden geleni yapıyoruz ama balın pazarı yok. Ben kaliteli bal çıkarsam bir kilo balın bana maliyeti 150-200 TL olur. Yoksa biz şeker verirsek şekerli bal üretirsek kilosu 20 TL, 30 TL olur. Önemli olan pazarlamadır. Kaliteli bal çıkarırsam 3 ton çıkarırım 500 kilo çıkartırım. Ama ben nerede pazara çıkaracağım? Sorun budur. Kaliteli balın maliyeti bayağı fazladır.” diye belirtti. (Ömer Aşkın-İLKHA)