Bingöl AFAD il müdürlüğü okullarda, hastane ve diğer kurumlarda olası afet anında insanları bilinçlendirmek için eğitim faaliyetleri veriyor.
AFAD Bingöl İl Müdürü Kerem Oruk yapılan eğitim faaliyetleri ile ilgili olarak İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu
"Dört adet arama kurtarma aracı ve 10 adet teknisyenle hizmet vermekteyiz"
AFAD’ın çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan AFAD Bingöl İl Müdürü Kerem Oruk yaptığı açıklamada, "İlimizde hali hazırda 4 adet arama kurtarma aracı ile 10 arama kurtarma teknisyeni ile hizmet vermekteyiz. Müdahale kapasitemizi arttırmak için sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllü faaliyetlerine yöneldik. Bu kapsamda 1190 AFAD gönüllüsüne ulaştık. Bunlardan 280'i afet gönüllülük eğitimi aldılar. Bu sayıyı her gün artırmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Depremin Anadolu’ya giriş noktası Bingöl"
Oruk, "Bingöl, depremin Anadolu’ya giriş noktasıdır. Kuzey Anadolu fay hattı ile Doğu Anadolu fay zomunun, Güney Anadolu fay hattının birleşim noktası olan üçlü çakışma bölgesinde olduğumuzdan dolayı Türkiye’nin en kritik bölgesinde görev yapmaktayız. Bunun için deprem bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor." dedi.
"Bazı şeyler olmadan önce tedbir alınması gerekiyor"
Olası afet durumunda tedbirin önemine vurgu yapan Oruk, "Bazı şeyler olmadan önce tedbir alınması gerekiyor. 2021 yılı, İçişleri Bakanlığı tarafından afet eğitim yılı ilan edildi. Afet eğitim yılı kapsamında 280 bin vatandaşımızdan 212 bin kişiye temel afet bilinci eğitimi verip camilerimizde, sokaklarımızda, okullarımızda, taziye evlerimizde, kalabalık gördüğümüz her yerde vatandaşa deprem anında nasıl davranacağını, nasıl davranmayacağını anlatarak bir farkındalık, bir bilinç oluşturulmasını amaçladık. Bu noktada çok güzel faaliyetlerimiz oldu. Emeği geçen arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Bu noktada çok ciddi destekler aldık. Üniversitemizden, belediyemizden, vatandaşlarımızdan, müftülüğümüzden çok güzel destekler aldık. He cuma namazında hutbeden önce arkadaşlarımız camilerde vatandaşlarımıza, anlatmaya çalıştık ki olası bir can kaybının önüne geçmeye çalışalım." ifadelerine yer verdi.
"2022 yılı tatbikat yılı ilan edildi"
Oruk, "Bundan sonra da 2022 yılı afet tatbikat yılı ilan edildi. Bu yıl da tatbikatlara yöneldik. Aynı anda tüm okullarımızda çocuklarımızı olası bir depremde nasıl tahliye ederizi düşündük. Ve tüm ilde tüm okullarımızda öğretmenlerimizle birlikte 4 Mart günü aynı anda tahliye gerçekleştirdik. Ve bu tatbikatlarımızı hastanede deprem olursa hastalarımızı nasıl tahliye edeceğiz, kamu binalarında nasıl tahliye gerçekleştireceğiz bunları çalıştık biraz. Bu yıl üç tane büyük tatbikat yapık. Afet sonrası iyileştirme çalışmasını 2020 Karlıova depremi sonrasında hali hazırda yapıyoruz. Geçici barınma, kalıcı barınma, konutlar, hak sahipliği, iyileştirici bunları zaten halen çalışıyoruz." dedi.
"Afet olmadan önce ne yapabiliriz"
Afet öncesi, afet anı ve afet sonrası olmak üzere toplamda üç aşamalı bir çalışma alanlarının olduğunu belirten Oruk, "Peki afet olmadan önce ne yapabiliriz? Afetlerin olmasını nasıl engelleyebiliriz? Bunun için de il risk azaltma planı dediğimiz bir plan devreye soktuk. Tüm Türkiye geneli bunu devreye soktuk ve çalıştık. İlimizde üç temel başlıkta afetleri çalıştık. Öncelikle il risk azaltma planını, tüm kamu kurumlarında lansmanını yaptık. Her kurumdan teknik personellerini alıp deprem, kütle hareketleri ve taşkınlar olmak üzere ilimizde olması muhtemel üç ana başlık için fikirlerini aldık. Bu kapsamda 3 amacımız, 14 hedefimiz ve 141 eylem belirledik. Bu 141 eylemi 2026 yılına kadar hayata geçirirsek Bingöl’de taşkınları en aza indirmiş olacağız. Olası bir kütle hareketi, yani kaya düşmesi, çığ, heyelan gibi olaylarda can ve mal kaybını azaltacağız. En önemlisi depremde davranış bozukluğu ve yapı stoğumuzu güçlendirmiş olarak minimum can ve mal kaybına ulaşmayı hedefliyoruz. Umarım daha da muvaffak olacağımızı düşünüyorum. Bu noktada tüm paydaşlardan desek almamız gerekiyor. Çünkü afet tek bir kurumun, tek bir bireyin üstesinden gelebileceği bir durum değildir." şeklinde konuştu.
"Afetler dört seviyedir"
Oruk, "Afetler dört seviyedir. Birinci seviye, il kendi yerel dinamikleriyle halleder. Burada basit bir trafik kazası veya basit bir ev yangınını da afet olarak düşündüğümüzde yerel imkânlarla kendi arama kurtarmacılarımızla hallederiz. İkinci seviye afetlerden çevre illerden bağlı olduğumuz birliklerden destek alaraktan müdahale aşamamız olur. Üçüncü seviye afetlerimiz ise Türkiye geneline girer ki 2020 Karlıova depremimiz üçüncü seviye bir afetti. Bu noktada AFAD başkanlığı devreye girer. Olmasını istemediğimiz en ağır afet ise dördüncü seviye afettir. Bu da Van ve İzmir depremi gibi büyük afetlerde ulusal çağrı ve yurt dışı desteği aldığımız olaylardır. Bu noktada bakanlık tarafından kriz yönetilir. Ve yurt dışı desteğine ihtiyaç duyulur. Yardım toplama aşaması devreye girer. Bu seviye dörttür bunu hiçbir zaman istemiyoruz. Bingöl’de seviye dörtlük bir afet henüz yaşamadık. Seviye üçü 2003 ve 2020 yıllarında yaşadık ne yazık ki. İnşaallah daha fazlasının yaşanmaması için biz tedbir ve eğitim faaliyetlerimize devam etmekteyiz." ifadelerine yer verdi. (Ömer Aşkın-İLKHA)