2022 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğduğu günü içine alan Mevlid-i Nebi Haftası'nın bu yıl aynı güne denk geldiğine değinen Bingöl İl müftüsü Mustafa Topal, Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl her iki haftayı birlikte kutlayacağını ve bu birliktelikten mütevellit de kutlamaların süresinin bir hafta değil 15 gün devam edeceğini kaydetti.

Müftü Topal, Cami ve din görevlileri haftasında camilerin İslam'daki yeri ve önemini Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Medine'ye hicretinde Medine'ye varınca henüz devesinden inmeden ilk iş olarak cami yapımı olduğu örneğini vererek camilerin ehemmiyetine dikkat çekti.

Camilerin mimarı imarından ziyade içlerini cemaatle imar etmenin daha önemli olduğunu vurgulayan Müftü Topal, hafta içindeki faaliyetleri olarak camilerin toplum içerisindeki yerinden, din görevlilerin toplumdaki öneminden bahsedeceklerini belirtti.

Müftü Topal, Resulullah efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) camilere verdiği önemi bilirsek tek cümlede manasını bulur bütün haftayı anlatmış oluruz. Hazreti Peygamber Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Mekke'den Medine'ye hicretinde Medine'ye gelince henüz devesinden de inmeden yaptığı ilk iş caminin yerini tespit etmek olunca mesele anlaşılır. O dönemde mescidin yerini Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) henüz deveden inmeden tespit etmeyi öncelediyse burada caminin İslam'da ve Müslümanlığın toplum hayatında ne derece büyük bir ehemmiyet arz ettiğini anlamamız gerekir ve bundan da büyük mesajlar çıkarmamız gerekir." dedi.

Hazreti Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hayatından alınması gereken mesajları şu şekilde kaydetti:

Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hayatından Müslümanların alması gereken o mesajların içerisinde özellikle Müslümanların birliği, huzuru, tek çatı altında toplanabilmelerini sağlamak, sürekli birbirlerinden haberdar olmalarını sağlamak, sosyal olarak Müslümanların birbirlerinden kopmamalarını sağlamak ve Müslümanları inanç, iman, itikat ve tevhit itikadı etrafında toplayıp onların dinlerinin mesajlarını kavrayabilmelerini sağlayıp dolayısıyla huzur içerisinde bir toplum olarak yaşamalarını yani hayatlarını sürdürebilmelerini temin etmek.