"Ashab gibilerini yetiştirecek mektep Hazreti Peygamber mektebidir"
Erkuş," Dünyada birçok üniversite var, hiçbiri bugüne kadar bir Ebubekir (Radiyallahu Anhu) yetiştirememiştir. Bugüne kadar adaletiyle nam salmış bir Ömer (Radiyallahu Anhu) yetiştirememiştir. Hiçbir üniversite bugüne kadar hayasıyla ve edebiyle melekleri utandıran bir Osman (Radiyallahu Anhu) yetiştirememiştir. Ve hiçbir üniversite bugüne kadar ilmiyle, fikriyle, zikriyle, duruşuyla, kameti ile, adaleti ile ve fikriyle bir Ali (Radiyallahu Anhu) yetiştirememiştir. Onun için bu Ebubekir’leri, Ömer’leri, Osman’ları ve Ali’leri (Allah hepsinden razı olsun) bunları yetiştirecek mektep Hazreti Peygamber Aleyhisselam'ın mektebidir. Allah o mektepte yetişmeyi hepimize nasip etsin." ifadelerini kullandı.
"Nebi Aleyhisselam'ın rahle-i tedrisinde yetişmiş olan nice yiğit adamlar var"
Erkuş, "Bugün ümmetin en fazla sıkıntı çektiği kaht-ı rical’dir. Nebi Aleyhisselam'ın rahle-i tedrisinde yetişmiş olan nice yiğit adamlar var. Sıdkı ile örnek olmuş olan Hazreti Ebubekir’ler var, adaleti ile dünyaya nam salmış Hazreti Ömer var. Ümmi olan bir Peygamber, okuma yazma bilmeyen bir Peygamber böyle bir nesil yetiştirdi." şeklinde konuştu.
"Ümmet olarak en büyük sıkıntılarımızdan biri de emin olamamaktır"
Ümmet olarak çektiğimiz en büyük sıkıntılardan birinin de emin olamamak olduğunu söyleyen Erkuş, "İnsanlar maalesef birbirlerine güvenmiyorlar. Sağlam olabilmek, güçlü olabilmek… Bir insan gücü elde etikten sonra, bir insan sağlam olduktan sonra ve bununla beraber bir insan emin ve güvenilir olduktan sonra onun eline güç geçerse işte onun imtihanı yeni başlamış olur. Gücü ve makamı elde eden, bununla beraber sağlam olan, emin sıfatına haiz, güçlü ve otorite sahibi olduktan sonra sağlam kalabilmek ve değişmemek, dünyanın kendisini değiştirmeyen kişilerden olabilmek gerçekten de her babayiğidin harcı değil. Şu ümmet coğrafyasını kim değiştirecek sorusunun en güzel cevabı şudur; dünyanın kendisini değiştiremediği insanlar Allah’ın izniyle dünyayı değiştireceklerdir. Dünyanın kendisin değiştiremediği insanlar ümmetin makus tarihini Allah’ı yardımıyla değiştireceklerdir." ifadelerini kullandı.
Erkuş konuşmasına şöyle devam etti:
"Sahabelerin bir derdi vardı. O da ‘Allah bizden nasıl razı olur, Allah bizi nasıl sever’ diye dertleri vardı. Onların yanında Allah’ın Adn ve Firdevs cenneti bir tarafa, dünya bir taraftaydı. Hazreti Peygamber'e sevdalıydılar, gün geldi ölümü ve şehadeti göze aldılar ve gün geldi her şeylerinden vazgeçtiler. Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’tan razı oldular."
Erkuş; hayasızlık, tesettürsüzlük ve iffetsizliğin asrın en büyük sorunlarından olduğunu, Allah’ın hem erkeklere hem de hanımlara tesettüre riayet etmesi niyazında bulunarak tesettürün sadece bayanlara has bir mesele olmadığının altını çizdi.
Hazreti Fatıma'nın (Radiyallahu Anhuma) hayatından örnekler vererek tesettürün önemine vurgu yapan Erkuş, Hazreti Fatıma'nın (Radiyallahu Anhuma) vefat etmeden önce kendisini namahremin görmemesi için gece defnedilmesini vasiyet ettiğini söyleyerek Müslüman bir hanımın namahremden nasıl sakınması gerektiğine dikkat çekti.
Özlem Ajans sanatçılarından Rıdvan Kıyançiçek’in seslendirdiği ezgiler ile devam eden program, katılımcılara çekiliş ile kitaplar hediye edildikten sonra Murat Demir’in yaptığı dua ile sona erdi. (Ömer Aşkın-İLKHA)