Zazaca ve Kürtçe gibi diller için seçmeli ders düşüncesi topum tarafından ana dilde eğitimin önemi noktasında olumlu karşılanıyor. Bu derslerin seçilmesinin öğrenci ve ailesinin tercihine bırakılması da doğrudur; ama bunun sahadaki yansıması hiç de öyle değildir. Seçmeli ders noktasında okul idarecileri daha çok şu iki hususa göre dersi seçiyor;
İlgili hükümet bu konuyu nasıl görüyor? Şu an mevcut hükümet, seçmeli ders noktasında çok samimi değil ve konu dostlar alış verişte görsün havasında ilerliyor. İkincisi, yarın muhtemel bir iktidar değişikliğinde bu dersleri seçtirdiğim için sıkıntı çeker miyim? Acaba, konuşulan bir dilin öğrenilmesi, ders olarak öğretilmesinde nasıl bir sıkıntı olabilir, diye düşünmeden de edemiyoruz doğrusu.
İdareciler, ‘Benim okulumdaki öğretmenlere nasıl ek ders çıkarabilirim? Daha çok ‘ahbap çavuş ilişkisi' içinde yürüyen bu düşünce okullarda daha önce zaten zorunlu bir şekilde görülen ‘Matematik, Türkçe, Fen, Tarih' gibi derslerin yeniden seçilmesini ortaya çıkarıyor. ‘Öğrenci, sınava hazırlanıyor; öğrencinin ihtiyacı var.' gibi gerekçelerle bu yaklaşım meşrulaştırılıyor.
Eğitimin öğrencinin yetenek ve beklentisine göre şekillenmesi gerektiğini düşündüğümüzde daha çok ders yükü içinde benzer derslerin seçilmesinin faydadan çok bıkkınlık temelli zararı söz konusudur. Bu düşünceden ivedilikle vazgeçilmelidir. Zazaca dersini seçilmesi veya zorunlu hale getirilmesi için daha bilinçli, somut ve doğru adımlar atılmalıdır.
Zazaca ve Kürtçe için seçmeli ders kavramı yersiz bir kavramdır. Bu dili bize ve konuşanlarına veren Allah`tır. Haliyle Allah’ın ayetlerinden biri olan dilin seçilme tercihini başkalarına bırakmak yanlış bir olgudur. Ama bununla beraber yıllardan beridir süre gelen bir politikadan hareketle bu uygulamanın daha da güzelleştirmek mümkündür. Bu bağlamda bu derslerin seçilmesini önemsiyoruz. Hatta bu derslerin zaman, zemin ve beklenti bağlamında zorunlu hale getirilmesi gerektiğini de yüksek perdeden dillendiriyoruz. (Haber Merkezi-Analiz)