6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin, çok geniş bir coğrafyayı etkilediğini belirten Ramanlı, asrın afeti olarak nitelendirilen ve büyük bir yıkıma neden olan depremlerde on binlerce vatandaşın hayatını kaybettiğini, yüz binden fazla kişinin de yaralandığını hatırlattı.
Ramanlı, 11 ili sarsan depremlerde 13 milyondan fazla insanın doğrudan, geride kalan milyonlarca insanın da dolaylı olarak etkilendiğini kaydetti.
"Milletimizin bu ağır musibeti atlatmaya çalıştığı bir dönemde bazı şahısların siyasi çıkarlarına odaklanmaları esef vericidir"
İnsanlığı aciz bırakan bu büyük afetin oluşturduğu şokun henüz atlatılamadığına dikkat çeken Ramanlı, "Yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın ve milletimizin yas tutacak takati ve mecali bile kendinde bulamadığı oldukça çetin bir süreçten geçmekteyiz. Milletimizin bu ağır musibeti atlatmaya çalıştığı bir dönemde bazı siyasi çevrelerin ve şahısların ikbal kaygısına kapılarak siyasi çıkarlarına odaklanmaları esef vericidir. Depremzede kardeşlerimizin barınma ve beslenme sorunları çözülmüş değildir. Milyonlarca insanımız çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışırken yaşanan musibetten nemalanmaya çalışmak ne insanlığa ne vicdana ne de ahlaka sığar." dedi.
Ramanlı, "Depremden etkilenen vatandaşlarımızın barınma, aş, giyim, sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanması en öncelikli vazifedir. Bize göre şu an en büyük siyasi hizmet budur. Bu süreçte siyaset kurumunun bütün bileşenlerini daha hassas davranmaya ve deprem gündemine dönmeye davet ediyoruz. Tüm siyasi partileri halkımızın yaralarını sarmaya çalışan sivil toplum kuruluşlarını her açıdan desteklemeye, onları gereksiz bürokratik işlemlerle meşgul etmemeye ve halkımızın yaralarını sarma konusunda azami hassasiyet göstermeye davet ediyoruz." diye konuştu.
"90’lı yılların karanlık figürlerinin tribünlerde sergilenmesi büyük bir gaflettir"
Bursaspor-Amedspor maçında yaşananlara değinen Ramanlı, şu değerlendirmede bulundu:
"Yaşadığımız deprem felaketinin acı bilançosuyla daha tam anlamıyla yüzleşemediğimiz bugünlerde, bütün memleketin yaraları sarma gayreti içerisinde olması gerekmektedir. Buna rağmen Bursa’da bir futbol müsabakasında Amedspor’a karşı takınılan faşizan tavır ve geçmişin travmatik figür ve sembolleri hatırlatılarak gösterilen kaba şiddetin izah edilir bir tarafı yoktur. On şehrimizin neredeyse harabeye döndüğü, on binlerce insanımızın enkaz altında kalarak vefat ettiği, milyonlarcasının evini terk ettiği bir dönemde, üstelik depremden etkilenmiş Diyarbakır şehrinin futbol takımına yönelik saldırılar, Türkiye’de ırkçılıkla yeteri kadar mücadele edilmediğini göstermiştir.
90’lı yılların karanlık figürlerinin tribünlerde sergilenmesi ve şiddet gösterisi karşısında güvenlik personelinin müdahalede bulunmaması büyük bir gaflettir. Mevcut toplumsal yaraların derinleştirilmesine ve yeni nefret tohumlarının ekilmesine asla müsaade edilmemelidir. Siyasi ve bürokratik mekanizmalar bu ırkçı eğilimleri bütün unsurlarıyla toplumdan tecrit etmeli ve temizlemelidir. Bu memleket, ancak dayanışma ile ayakta kalabilir ve kardeşliğin pekişmesiyle ihya edilebilir. Devlet ve toplum olarak geçmişte yaşanan hadiselerden ders çıkarmak ve tarihe kara bir leke olarak kaydolmuş karanlık olayların bir daha yaşanmaması için tedbir almak gerekir. Aksi takdirde toplum içerisinde gerginlik ortamının bitmesi mümkün olmayacaktır. Bursa’da meydana gelen ırkçı olaylarda ihmali olanlarla birlikte yapılanları övücü paylaşımlarda bulunanların bir an önce tespit edilerek yargı önünde hesap vermesi sağlanmalıdır." (İLKHA)