'Dünya Astım Günü' dolayısıyla açıklamalarda bulunan Dr. Muhammed Enes Gider, astım hastalığının bir akciğer rahatsızlığı olduğunu ifade edip, bu hastalığın kronik hastalıklar arasında olduğunu, ilaçla tedavi edilebilir olduğunu söyledi.
Dr. Muhammed Enes Gider, astım hastalığına sebep noktasında çevresel faktörlerin oldukça önemli olduğunu vurgulayarak, astım hastalarının tehdit olan mesleklerini terk etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
"Astım kronik bir hastalıktır"
Bingöl Toplum Sağlığı Merkezinde görevli Dr. Muhammed Enes Gider açıklamasında, "Astım kronik bir hastalıktır. Akciğerlerin enfeksiyon sonucu olmadan iltihaplanmasıyla karakterize edilen bir hastalıktır. Bu hastalıkta genel olarak öksürük en planda olan belirtidir. Bununla beraber, soluk alıp verirken hırıltı, hışırtı, ıslık sesi çıkar." dedi.
Dr. Gider, astım hastalığının dünyada her 12-13 kişiden birinde görüldüğünü, bu oranın çocuklarda ise bu oranın 7-8 kişiden birinde görüldüğü söyleyerek çocukların daha risk grubunda olduğunun altını çizdi.
"Astımda en önemli etken alerjenlerdir"
Dr. Gider, "Astımı etkileyen en önemli etken, tetikleyiciler dediğimiz alerjenlerdir tarafından meydana gelmekte. Atopik dediğimiz bireylerde astıma yatkınlık söz konusudur. Bunlar alerjenler karşılaştığında vücut normal insanlara göre çok daha fazla tepki verir ve hava yollarında daralmalar meydana gelir, kaslar kasılır ve alınan hava dışarı verilemez." ifadelerine yer verdi.
"Evde beslenen hayvanlar etken olabilir"
Gider, "Bu sebeplerden dolayı alerjenleri bir numarada sayabiliriz. Bunun dışında ev içi ve dış ortam etkenleri vardır. Bunlar, hava kirliliği olarak dış ortamda çok ciddi bir etkendir. Ev içerisinde ise hamam böcekleri, ev akarları, özellikle evde hayvan besleyenlere de yine kedi köpek gibi hayvanlardan bulaşma durumu veya bu konuda etken olabilmekte." dedi.
"Astım hastaları, tetikleyici faktörleri uzaklaştırmak veya onlardan uzaklaşmak durumundalar"
Astım hastası olanlara tavsiyelerde bulunan Gider, "Özellikle astım hastaları hava kirliliği olduğu zamanlarda kendilerini daha korumalıdırlar. Tetikleyici faktörleri uzaklaştırmak veya onlardan uzaklaşmak durumundalar. Meslek hastalıkları da bir faktördür. Örneğin fırıncılar bu konuda risk grubu. Astım hastası bir fırın ustası maalesef mesleği bırakması gerekiyor. Aksi takdirde hastalık daha kötü bir seyir alacaktır. Buna benzer önlemlerle risk faktörlerini azaltmaları gerekmektedir. Bunun dışında mutlaka yaşam koşullarını iyileştirmeleridirler. Sağlıklı bir şekilde egzersiz yapmalı, düzenli beslenmeli ve obeziteden uzak durmalıdırlar. Kişi bunlara dikkat ederse astım hastası olsa bile ciddi bir sıkıntı yaşamadan yaşayabilir." ifadelerini kullandı.
"Kriz anında kas gevşetici rahatlatıcı ilaçları almak hastayı rahatlatır"
Astım nöbeti veya astım atağı yaşayan bireylere karşı uyarılarda bulunan Gider, "Astım hastalarına verilen ilaçların nasıl kullanılması gerektiği doktorlar tarafından söylenmekte. Astım hastasında hastalığı atak halinde iken veya kriz durumunda özellikle rahatlatıcı tedavi dediğimiz akciğer damarlarındaki kasları gevşetici kas gevşetici ilaçlar var. Kriz durumunda bunları kullanırlarsa rahatlayacaklardır. Ancak krize yakalanmamak çok daha önemli. Gribal enfeksiyonlar çok ciddi risk faktörü. Hastanın durumuna göre doz artırımı olabilir. Önemli olan krize yakalanmamak için kriz sebeplerini devre dılı bırakmak gerekir. En önemlisi kriz anında en yakın sağlık kuruluşuna gitmeliyiz." dedi.
"Astım görülme oranı çocuklarda ciddi derecede fazla"
Astım hastalığının dünyada yaygınlık ve yaş oranı hakkında ise Gider, "Astım, dünyada her 12-13 kişide görülen bir hastalıktır. Özellikle çocuklarda 7-8 kişiden birinde görülen bir durumdur. Verilere göre çocuklarda daha fazla görülmekte. Astım tedavi edilebilir bir hastalık olmakla birlikte diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi tamamen tedavi edilmesi mümkün değildir. Ancak etkileri sınırlandırılabilir. Astım hastası olunsa bile etkilerinden korunup arınarak yaşama devam edebiliriz." şeklinde konuştu. (Ömer Aşkın-İLKHA)