Bingöl Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Konferans Salonunda gerçekleşen programa Prof. Dr. Ahmet Güzel konuşmacı olarak katıldı. Programa Bingöl Ahmet Hamdi Usta’nın yanı sıra Belediye Başkan V. Ahmet Çalbay, Bingöl Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. İbrahim Yasin Erdoğan, İl Müftüsü Mustafa Topal, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanı Refik Alpaya, kurum amirleri, STK Temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kuran tilaveti ile başlayan programın açılış ve selamlama konuşmasını İl Müftüsü Mustafa Topal yaptı.
Daha sonra selamlama konuşmalarını yapmak üzere Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta şunları söyledi:
“Çağın insanı bir merkez, bir sabite, yüce kitabımızın deyişiyle bir ‘urvetu’l vuska’ yani kopmak bilmeyen bir tutamak, bir mesned yoksunu olarak büyük bunalımlar yaşıyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm insanlık, teknoloji ile desteklenen yeni bir hayat tarzı ile tüketim ve gösteri toplumu girdabında sıkıştıkça sıkışıyor. Bu nedenle; saldırgan, tedirgin, doyumsuz, güvensiz ve geleceğe dair endişeli insan portreleri çoğalıyor.”
“Bilginin çoğaldığı bilgeliğin azaldığı bir dönemdeyiz”
Vali Usta, “Bu çalkantılı dönemlerde tarih bilinci, medeniyet kökleri, kültürel değerler, milli ve manevi miras gibi kimlik kazandıran, aidiyet bilinci oluşturan temel parametreler hızla buharlaşıyor, etkisizleşiyor, unutuluyor. Varlığın anlamı, hayatın hedefi, sorumluluk gibi anlam yüklü konular, yerlerini sanal, sahte ve sentetik kahramanlara ve konulara bıraktığından gerçekçi gündemler, sahici konular konuşamıyoruz, yaşayamıyoruz. Bilginin çoğaldığı bilgeliğin ve hikmetin azaldığı; mülkiyetin çoğaldığı paylaşmanın ve huzurun azaldığı; şımarıklığın ve nankörlüğün çoğalıp şükür ve minnet duygularının azaldığı; inancın itibarsızlaştırıldığı, istikametin örselendiği, ve menfaat ilişkilerinin başat davranışlara evrildiği bir çağda, insanlığın yegane kurtuluş reçetesi olarak yine yüce dinimizin hayat veren çağrısı duruyor. İçinde yaşadığımız vakit, insan denilen toprağı yeniden vahiy tohumları ile ekip biçme vaktidir. Gökyüzü ile yeniden bakışmalı; birey, toplum ve tüm insanlık için hayatı ahlak kodları ile yeniden yorumlamalıyız. Bu konuda en büyük imkânımız iyiyi kötüden ayıran yüce kitabımız ve sevgili peygamberimizin istikamet ahlakıdır. Peygamberin, ‘Allah’a iman ettim de ve dosdoğru ol’ tavsiyesi bugün en büyük yol haritamızdır. Bu nedenle, bu yıl ki temanın ‘Peygamberimiz, İman ve İstikamet’ olmasını son derece isabetli ve değerli bulduğumu ifade etmek isterim.” dedi.
“Ümmetlerin ve milletlerin hayatlarını huzur içinde sürdürebilmeleri için kalplerini tevhidin ilahi nuruyla aydınlatmaları gerekir”
Daha sonra “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” konulu konferansını veren Prof. Dr. Ahmet Güzel, “Ümmetlerin ve milletlerin hayatlarını huzur içinde sürdürebilmeleri için kalplerini tevhidin ilahi nuruyla aydınlatmaları, idraklarını Hz. Kur’an’ın hayat iksiriyle canlandırmaları, gönüllerini de Rasulullah’ın muhabbeti ve sevgisi ile doldurmaları gerekir. Bu, yaşamın, ayakta durmanın temel şartıdır. Bu tarihin birçok sayfalarında hatta ilk insan Âdem atamızdan itibaren devam edegelen bir süreçtir. Aynı zamanda ilk insan olmasının yanı sıra peygamber olarak gönderilen Hz. Âdem’den itibaren biliyorsunuz hak-batıl mücadelesi süre gelmiş, sayısız peygamberler göndermiştir cenab-ı Allah. Sayılarını bilmiyoruz. Bildiklerimiz var. Ve bu mücadele devam edegelmiş. Ta ki Hz. Peygamberimize (S.A.V) kadar. Efendimiz (S.A.V) evrensel bir dinin peygamberi ve hatem-ül enbiya. Yani peygamberlerin sonuncusu. Dolayısıyla onun aldığı mesajlar önemli, verdiği mesajlar önemli.” dedi.
Güzel, “Efendimizin (S.A.V) verdiği mesajlar gerek yaşadığı dönem açısından gerekse sonsuza kadar yani insanlığın devam edeceği sürece kadar insanlığı tatmin edecek mahiyettedir. Bu kutlu mesaj ne kadar zaman geçerse geçsin tazeliğini daima muhafaza etmiş ve edecektir.” ifadelerini kullandı.
Program; soru-cevap, ‘Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ münasebetiyle ortaokul ve liseler arasında düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere hediyelerinin takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. (Ömer Aşkın-İLKHA)
