Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Bingöl'ün Genç ilçesinde Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi.
Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Genç Eğitim Kültür Sosyal Dayanışma Derneği (GENÇ-DER) tarafından “Rahmet, Barış ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temasıyla Mevlid-i Nebi programı düzenlendi. Programında konuşan Eğitimci Abdulselam Soysal, İnsanlığın İslam ile şeref kazandığını belirtti.
Genç Şehit Hakan Akdere Kültür Merkezi’nde düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Seslendirilen ilahi ve Mevlid-i Şerif ile devam eden programda Genç-Der Başkanı Cihan Üzer günün anlam ve önemine dair açılış konuşması yaptı.
Üzer, “Genç-Der olarak sene içerisinde farklı etkinlikler yapıyoruz. Şimdiye kadar nisan ayında Peygamber Sevdalıları Platformu’na üye olarak Kutlu Doğum etkinlikleri düzenliyorduk. Bir ay boyunca ülkemizde farklı yerlerde peygamberimizin hayatını anlatıyorduk. Bizim amacımız Peygamberi (as) anlamak ve anlatmaktır. Şu anda iki ayda yapıyoruz inşallah illeri ki zamanlarda senenin bütününe yayılacaktır. Umudumuz ve hedefimizi odur.” dedi.
Peygamberden kopmuş, Kur’an-ı Kerim’den yüz çevirmiş bir dünyanın mutlu olamayacağını ifade eden Üzer, platformun bu yıl belirlediği "Rahmet, Barış ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temasını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Dünyamızı bugün küçük ekranlarda, televizyon ve internetten duyabiliyoruz. Adeta genci, yaşlısı, kadını feryat ediyor, bir ağıt kopuyor. Hiç kimse halinden memnun değil. Çünkü Allah’ı unutmuş, peygamberden kopmuş, kitaptan yüz çevirmiş, aklını yitirmiş bir dünya mutlu olamaz. Bakın özelikle Allah’u Teâlâ hem dünyada, hem de ahrette kullarını mutlu etmek için peygamberler göndermiştir. İnsanlara da bu peygambere uymasını istemiştir. Ama maalesef insanlar peygamberlere terk ederek sahte liderlere, önderlere, firavunlara, Ebu Cehillerin kuyruklarına taktılar. Mutlu oldular mı peki? Hayır.”
“insanlık İslam ile şeref kazandı”
Program da bir konuşma yapan Eğitimci Abdulselam Soysal, İslam’ın kadın, erkek, fakir ve zenginler arasında sınıfsal ayrımı ortadan kaldırarak insanlığa değer kattığını ifade ederek, “Peygamber geldiğinde Mekke şehrine baktığımız zaman insanlar puta tapıyordu. Zenginler fakirlere zülüm yağdırıyordu. Güçlüler zayıflara, erkekler kadınlara zülüm yağdırıyordu. Babalar kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı. Hata bir babaya sana bir kız çocuğu olduğunu söylendiği zaman o babanın yüzü ekşiyordu. Yani hiçbir kadının bir şey deme hakkı yoktu. Onun için kadınlar İslam’ı kabul etmekle, erkekler İslam’ı kabul etmekle büyük bir şerefe nail oldular. Bakın eğer İslam olmasaydı halimiz nice olurdu. Bakın o dönemki cehalet dönemine bakıldığı zaman sadece zenginlerin, soyluların sözü geçerliydi. Erkeklerin sözü geçerliydi. Hiç bir zaman fakirlerin, kimsesizlerin, kadınların sözü geçerli değildi. Velev ki fakirler, kadınlar haklı olsaydı da kimse onları dinlemez, haklarını teslim etmezdi.” şeklinde konuştu.
“İslamiyet hayat sistemidir, hayatımızın her yerinde olmalıdır”
Soysal, İslam’ın bir hayat dini olduğunu belirterek, İslam'ın hayatın her alanına hüküm etmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmasının devamında Soysal, şunları söyledi: “Hz Resulüllah orta Arabistan’da ortaya çıkarmış olduğu toplum, hem sevgi hem inanç hem de bağlılık bakımından hakikatten kıyamete kadar insanlar bu inanca gıpta ile bakacaklar. Bakınız, Allah bize İslam’ı vermekle bize minnet etmiştir. Biz hâşâ Allah’a minnet edemeyiz. İslam bizsiz de kazanır. Biz olmadan da İslam kazanır. Ama İslam olmadan da biz bir şey kazanamayız. Bizim izzetimiz, bizim şerefimiz İslam’ladır. Eğer İslam’ı hayatımızdan çıkarırsak bizim hiçbir değerimiz olmaz. Hiçbir kıymetimiz olmaz. Bugün bu kıymeti taşıyabilmemiz için İslam’a önem vermemiz lazım. Onun için değerli ağabeyler, bacılar biz sadece peygamberimizin hayatını yılda bir sefer, bir araya gelip kutlamakla bu işin külfetinden kurtulamayız. Biz evimizde Peygamberin ahlakını çoluğumuza, çocuğumuza aşılamalıyız. Kendimiz önce yaşamalıyız. Ailemizde yaşatmalıyız. Komşularımıza el atmalıyız. Ve İslam artık camilerin mahkûmiyetinden çıkıp sokaklara hüküm etmesi lazım. Şu an İslam camilere mahkûm olmuş. İmam efendi camide vaaz veriyor o, vaiz sadece orda olanlar dinliyor ve orda kalıyor. Hâlbuki bu İslam dışarıya çıkması lazım. Sokaklara çıkması lazım. Otobüslere çıkması lazım. Uçaklara çıkması lazım. Yani İslamiyet bir hayat sistemidir. Hayatımızın her yerinde olmalıdır.” (İLKHA)