Her yıl 15-21 Mart tarihleri arasında kutlanmakta olan Tüketiciyi Koruma Haftası etkinlikleri kapsamında, Bingöl FM’in Çapakçur’un Sesi adlı programının bu haftaki canlı yayın konuğu olan Ticaret İl Müdürü Abdulvahap Tanık, tüketici haklarıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Tüketici haklarının temel bir insan hakkı olduğunu belirten Ticaret İl Müdürü Abdulvahap Tanık, “Tüketici hakkı aynı zamanda bir kul hakkıdır. Özellikle Bingöl Tüketici Hakem Heyeti Başkanı olarak ben, tüketici hakkını bir kul hakkı olarak görüyor ve çalışmalarımızı bu hassasiyetle yürütüyoruz.” Dedi.
Canlı yayında tüketici haklarıyla ilgili konuşan Tanık, “Tüketici hakları ülkemizde çok da yeni değildir, özellikle 1995'te 4077 sayılı kanunda ülkemize ilk defa bir kanunla tüketici haklarımız ve onun devamında 2003 yılında yeni ilaveler yapılarak Tüketici Kanunu yayımlandı. O tarihten sonra ülke genelinde il ve ilçe merkezlerinde hakem heyeti başkanlıkları oluşturularak, güçlü pozisyonda olan sektörlere karşı zayıf pozisyonda olan tüketicilerimizin haklarının korunması noktasında ilçe hakem heyetleri ve il hakem heyetleri kuruldu. Bu anlamda ilimizde il merkezinde bir tane hakem heyeti ve 7 ilçemizde kaymakamlıklar bünyesinde ilçe hakem heyetleri oluşturuldu. Böylelikle vatandaşımız hiçbir uzak yere gitmeden en yakında bulunan hakem heyetine başvurarak hiçbir masraf harç ücreti ödemeden mağduriyetlerini giderme talebinde bulunabiliyorlar.” Dedi.
Yeni çıkan yasa ile tüketiciyi koruma kapsamının genişlediğini belirten Tanık sözlerine şöyle devam etti: “2014 Yılında, biraz önce söylediğim 1995'te çıkan ve 2003 yılında desteklenen 4077 sayılı kanunla Tüketici Hakları tam kapsamlı bir şekilde adeta korunuyordu, bu alanda yeniden bir ihtiyaç hasıl olduğu anlaşılınca 2014 yılında 6502 sayılı kanunda tüketicinin hak arama kapsamı ileri derecede arttırıldı. Artık tüketici ile ve insanla alakalı olan bütün mal ve hizmetlerin tamamı tüketici mevzuatı işlemi kapsamına alındı. Dolayısıyla bir vatandaşımız, bir tüketicimiz bütün mal ve hizmet sektörlerinde yaşadığı herhangi bir mağduriyet ile birlikte bizim tüketici hakem yerimize sadece bir dilekçeyle ya da mağduriyetini gösteren; fatura, garanti belgesi, servis fişi veya elinde ne varsa başvuru yaparak herhangi bir harç ve masraf ödemeden bunu takip sistemi üzerinden başvuru süreçleri takip edebilir. Başvuruda aranan herhangi bir özel şartı yoktur. Sadece mağduriyetini belirten bir dilekçe ile birlikte iddiasını ortaya koyacak bir ek belge fatura, fiş, sözleşme ve benzeri bir sureti bunlarda elinde yoksa tüketici sadece bir dilekçe ile tüketici hakem heyetine mağduriyetin giderilmesi noktasına başvuru yapabilir.”
İnternet alışverişi ve televizyondan alınan ürünler
İnternet ve televizyon üzerinden yapılan mesafeli satışlarda dikkatli olunması gerektiğini belirten Tanık, “Tüketicilerimizin en çok mağdur olduğu konuların başında mesafeli satışlar mevzusu gelmektedir. Özellikle tüketicilerimize sizin aracılığınızla ben bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bu mesafeli satışlar noktasında çok bilinçli hareket etmelerini televizyon reklamlarında ya da internet üzerinden ürünlerinin reklamları çok feci bir şekilde çıkıyor. Tüketicilerimiz bu noktada bilinçli olsunlar, bilinçli davransınlar. Ürünü satın almadan önce iyi bir piyasa araştırmasını yapsınlar. O ürünün reklamını yapan firma güvenilir bir firma mıdır, değil midir bunun araştırmasını yapsınlar. Zaman zaman tüketicilerimiz uygun bir fiyatla ürünün reklamını gördüğünde hemen alıyor ve sonrasında mağduriyet yaşıyor. Mağduriyet yaşandıktan sonrada yapılan şikâyet ile yaptığımız araştırma sonucu, hayali firmalar çıkabiliyor ve firmanın iletişim bilgilerine ulaşılamadığı takdirde de uyuşmazlığı sonuçlandırılamıyor. Vatandaşların ürünü iyi araştırmaları kendilerinin faydasına olacaktır.”
Taahhütlü sözleşmeler
Telefon aracılığıyla alınan taahhütlerin pek fazla geçerliliğinin olmadığını belirten Tanık, “Taahhütlü sözleşmeler karşılıklı iki taraf arasında belli ölçülerde olmalı. Okunamayacak yazılarla düzenlenen sözleşmelerde taahhütler tüketici bağlamıyor. Tüketici herhangi bir sözleşme ya da taahhüttü imzalandığında, bunun bizzat kendisine imzasıyla olması lazım ve anlaşılır bir dille olması lazım. Telefon aracılığıyla alınan taahhütlerin pek fazla geçerliliği yoktur. Fiziki ortamda yazılı olarak tüketicinin imzasının olması gerekiyor. Böyle bir durumda tüketici bu yazılı olarak imzaladığı taahhütlerde, kullanım amacına uygun ya da hizmet alma noktasında istediği şekilde hizmet alamadığı takdirde tüketici bu sözleşmeden vazgeçebilir. Sözleşme öneren taraf hizmet veren taraf tek taraflı olarak sözleşmeyi sözleşmenin içeriğine müdahale edemez, içeriğindeki maddeleri değiştiremez.
Tüketici yeni yaptığı sözleşmelerde 14 gün süre içerisinde cayma hakkına sahiptir ya da istediği hizmeti alamadığı takdirde tek taraflı olarak bu sözleşmeden çıkabilir. İnternet taahhüt abonelerini buna örnek verirsek; tüketicinin yapmış olduğu bir internet aboneliği taahhüdü bulunduğun yerde internet kullanımı istediği şekilden alamıyorsa, tek taraflı olarak da bundan vazgeçebilir cayabilir karşı taraf buna herhangi bir para cezası yaptırım uygulayamaz. Böyle bir durumla karşılaşan tüketicilerimiz tüketici hakem niyetlerinizi mutlaka başvurarak bu konuda haklarını aramalarını özellikle tavsiye ediyoruz. Alo 175 Tüketici Bilgi Hattımızda her zaman tüketicilerimiz isteklerini, şikayetlerini iletebilir ve bilgi alabilirler.” Dedi.
Tanık, son olarak şunları söyledi: “Bu konu toplumun tamamını ilgilendiren önemli hassas bir konudur. Şöyle bir ifadeyle tüketici hakkının ne kadar önemli olduğunu belirtmek istiyorum; her insan adeta beşikten mezara kadar birer tüketicidir. İnsanoğlunun yaşadığı süre boyunca ihtiyaçları sonsuzdur, sürekli tüketir. Tüketicilerin haklarını bilmelerini, bilinçli tüketmelerini ve bilinçli hak arama noktasında duyarlı olmalarını önemsiyoruz. Tüm vatandaşlarımızın 15-21 Mart Tüketici Koruma Haftasını tebrik ediyorum, bu haftanın tüketicilerimizin bilinçlenmesine vesile olmasını temenni ediyorum.”