Uzmanlar, çevresel etkenlerin virüslerin genetik yapılarında "mutasyon" adı verilen birtakım değişikliklere yol açtığını belirtiyor.
Virüsler ev hayvanlarından değil, yaban hayvanlarından bulaştığı, bu virüslerin hayvandan insana geçmesinin tehlikeli ancak en tehlikelisinin virüsün insandan insana geçme özelliğini kazanması olduğu ifade ediliyor.
Toplumun bir bölümünde sağlık bilinci ve hijyen önlemlerini alma konusunda birtakım eksikliklerin söz konusu olduğunu açıklayan uzmanlar, bulaşıcı hastalıklara karşı önlem alınmasını ve toplumun da bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Ülkemizde doktorların ve veteriner hekimlerin halk sağlığı konusunda birlikte mücadele edeceği bir teşkilatlanmaya ihtiyaç olduğu ve bu gerçekleştiği taktirde salgın hastalıklarla mücadele konusunda başarı şansının artacağı belirtiliyor.
Bu kapsamda, uzmanlardan Prof. Dr. H. Tamer Dodurka, son günlerde artan virüs hastalıkları hakkında birtakım bilgilendirmeler yaptı.
"Çevresel etkenler, virüslerin genetik yapılarında "mutasyon"a yol açıyor"
Dr. Dodurka, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Küresel iklim değişiklikleri, çevre kirliliği, insan nüfusunun artışıyla birlikte insanların yaban hayvanlarının yaşama alanlarına daha fazla müdahale etmesi sonucunda hayvanlarda mevcut olan mikroplarla insanların karşılaşma ihtimalini artırmıştır. Bu çevresel etkenler, bir yandan insanların hastalıklara karşı direncini düşürürken diğer yandan da virüslerin genetik yapılarında "mutasyon" adı verilen birtakım değişikliklere yol açmaktadır. Böylece normalde insanlarda hastalık yapmayan virüsler bile tehlikeli hale gelebilmektedir. Dünyanın bu gidişatının değişmesi mümkün görülmediği için teknolojide ve ilaç sanayindeki gelişmeler ne boyutta olsun dünya üzerinde virüsleri ve dolayısıyla virüslerden kaynaklanan salgın hastalıkları yok etmek asla mümkün olmayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Virüsler ev hayvanlarından değil, yaban hayvanlarından bulaşıyor"
Son yıllarda adlarını sık duyduğumuz virüs hastalıklarının çoğunun hayvanlardan bulaştığının altını çizen Dodurka, "Virüsler ev hayvanlarından değil, yaban hayvanlarından bulaşmıştır. Örneğin Ebolavirüs yarasa ve kirpiden, kuş gribi ve domuz gribi kendi adını taşıyan hayvanlardan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi keneden, SARS yarasa ve misk kedisi denilen yabani bir kediden, MERS yarasa ve deveden ve şu an Çin'de ortaya çıkan yeni Koronavirüs enfeksiyonu yani Kovid 19 da yine yaban hayvanlarından bulaşmıştır." şeklinde konuştu.
"En tehlikelisi virüsün insandan insana geçme özelliğini kazanmasıdır"
Dr. Dodurka, sözlerine şöyle devam etti:
Bu virüslerin hayvandan insana geçmesi elbette tehlikelidir ancak en tehlikelisi virüsün insandan insana geçme özelliğini kazanmasıdır ki Kovid 19'un etkeni olan koronavirüs bu özelliğe sahiptir. Hatta virüsteki yapısal değişiklikler devam edip şu an yüzde 3'e yaklaşan hastalıktan ölüm oranı daha da yükselebilir. Örneğin, domuz gribi ilk başlarda insandan insana zor geçerken sonradan çok hızlı şekilde bulaşma yeteneğine kavuşmuştur.
"Halk sağlığı konusunda birlikte mücadele edeceğimiz bir teşkilatlanmaya ihtiyaç var"
Dodurka, "Ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve hayvanlardan geçen bu hastalıkları daha hayvan boyutundayken önlemek için Tarım Orman Bakanlığı elbette ki tüm önlemleri almıştır. Umarız ki ülkemizde doktorların ve veteriner hekimlerin halk sağlığı konusunda birlikte mücadele edeceği bir teşkilatlanma da yakın bir zamanda gerçekleşir. Bu gerçekleştiği taktirde salgın hastalıklarla mücadele konusunda başarı şansımız artacaktır." çağrısında bulundu.
"Bulaşıcı hastalıklara karşı önlem alınmalı ve toplum bilinçlendirilmeli"
Bulaşıcı hastalıklara karşı toplum olarak yeterli önlem alınmadığına dikkat çeken Dr. Dodurka, "Toplumun bir bölümünde sağlık bilincinde ve hijyen önlemlerini alma konusunda birtakım eksiklikler söz konusudur. Banyo yapma, el yıkama, tırnak bakımı, saç, ayak, koltukaltı vb. temizliklerindeki eksiklikler, hastayken tokalaşma ve yanaktan öpme alışkanlıkları, hastayken toplum içinde gezinme, öksürüp hapşırırken ağzını kapamama gibi. Görüldüğü üzere salgın hastalıklardan korunmada sorumluluk sadece devlete değil, toplumun her kesimine düşmektedir." tavsiyelerde bulundu. (İLKHA)