Türkiye genelinde grip vakalarında artış yaşandığını bildiren uzmanlar, gribin hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Son günlerde Türkiye genelinde birçok kişi öksürükten, boğaz ağrısından ya da burun akıntısından yakınırken, Dr. Şiran Keske griple ilgili bilgilendirme yaptı.
Gripte; ani başlangıçlı ateş, öksürük, boğaz, burun, eklem, kas ve baş ağrısı ile halsizlik gibi şikâyetlerin ilk önce gözlendiğini anlatan Keske, özellikle daha küçük yaştakilerde bulantı, kusma ve ishal görülebileceğini bildirdi.
Keske, "Virüs, çoğunlukla hasta olan kişinin öksürmesi, hapşırması ile veya konuşması sırasında sekresyonlar aracılığıyla yakın mesafedeki kişilere (1,5-2 metre) bulaşabilir. Ayrıca virüsün bulaştığı yüzeyler, çarşaflar, elbiseler ve ellerle temas sonrası da virüs bulaşabilmektedir. Bulaştırıcılık, kişide hastalık belirtileri ortaya çıkmadan bir gün önce başlar ve şikâyetler başladıktan sonra 5-7 gün devam eder. Bulaştırıcılığın en yüksek olduğu dönem, hastalığın ilk 3-4 günüdür. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde bulaştırıcılık süresi daha uzun sürebilmektedir." dedi.
Gribin, zatürre, bakteriyel pnömoni, kulak enfeksiyonları ve sinüzite yol açabildiğini ifade eden Keske, şunları kaydetti: "Kalp yetmezliği, astım veya diyabet gibi kronik hastalıkların daha da kötüleşmesine neden olabilir. Gribin tedavisi nasıl olmalı? Tedavide kullanılabilen antiviral ilaçlar mevcuttur. Antivirallerin hastalık başladıktan sonra ilk 48 saat içinde uygulanması durumunda daha etkin olduğu bilinmektedir. Bu nedenle hem hastalık süresinin kısalması hem de bulaştırıcılığın azalması için antiviral tedavinin olabildiğince erken başlanması önerilir. Ancak sağlık merkezine geç başvuran kişilere de antiviral ilaçlar başlanmalıdır. Tedavi süresi 5 gündür. İnfluenza hastalığı olan biriyle yakın temasta bulunan kişiler için de hastalığın önlenmesi amacıyla anti-viral ilaçların verilmesi önerilir." (İLKHA)