Göktaş, Doğruhaber Gazetesi'ndeki köşesinde "Kemalizm’in zerre kadar haysiyeti varsa..." başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Göktaş, köşe yazısında, şu ifadelere yer verdi:
"Kemalizm bir daha kaybetmiştir, hem de çok açık bir rezaletle kaybetmiştir.
Kemalizm bu millete karşı yürüttüğü savaşı bir daha kaybetmiştir. Dipçikle dayattığı zorbalıklarından birisi daha bu millet tarafından gerisin geri yüzüne çarpılmıştır.
Kemalizm’in uyduruk ezanı gibi Ayasofya’nın esareti de kabul görmemiştir. Ülkenin dört bir yanından koşup gelen Müslümanlar sevinç gözyaşları içinde seksen altı yıllık matemlerine son vermiş, şimdi hasretle bunun bayramını yapıyor.
Ey Kemalist rejim! Sen Ayasofya’nın kapısına kilit vururken sevinçten meydanlara dökülen kaç kişi vardı? Daha da önemlisi, hangi iradeyle, kimlerin talebiyle kapısına kilit vurmuştun?
Bu aziz milletin bir tek ferdi senden ne Ayasofya’nın müze olmasını istemiş ne ezanın yasaklanmasını talep etmiş ne de aziz İslam’ın eğitim ve öğreniminin yasaklanmasını istemiş, bütün bunları darağaçları tehdidiyle sen dayattın, bu masum millet sadece matem tutup karalara bürünmüştür.
Ve şimdi bütün bunları kabullenmediğini senin yüzüne haykırıyor, niçin anlamaz görünüyorsun?
Ülkenin en ücra köşesine kadar binlerce okul, milyonlarca öğrenci senin zorbaca yasakladığın İslami eğitimi görüyor.
Kısacası, istenmiyorsun ey Kemalizm, anlasan artık.
Sende zerre kadar haysiyet ve utanma duygusu varsa bu aziz milletin yakasından düşmelisin, azıcık bir ar damarı varsa bir daha bu millete görünmemelisin!
Kemalizm, eğer Ayasofya’nın dünkü muhteşem manzarasını seyretmişse ya kendisini balkondan aşağı atmalı veya kapısının önünden geçen ilk aracın önüne atmalıdır kendisini.
Bir ideoloji ancak bu kadar yüzsüz ve utanmaz olabilir. Allah aşkına düş artık şu milletin yakasından. İstenmiyorsun, nefret ediliyorsun.
Çekil artık şu milletin önünden, yeter artık ayaklarına pranga, kollarına kelepçe olduğun!
Yeter artık minnacık yavrularımızın dillerini kirlettiğin, beyinlerini kirlettiğin…" (İLKHA)