Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Başta 1988 yılında gerçekleşen Halepçe katliamı, tüm dünyanın gözü önünde nice zulümlere maruz kalan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz, Müslümanların ilk Kıblesi olan Mescid-i Aksa, Suriye ve daha nice İslam beldelerinde yapılan zulümlere dikkat çekildi.
‘’Zalimi tel’in mazluma iltifattır. Zalimi teşhir mazluma hürmettir. Zalim hangi renkten, hangi şekilden, hangi ırk ve milletten olursa olsun zalim; zalimdir. Mazlum; merhamet ve muhafazanın insani ve vicdani resmidir. Mazlum; Allah’ın (Celle Celaluhu) yeryüzündeki emaneti, Peygamberlik mektebinin erdemli ulvi bir dersidir.’
"Mazlum; 16 Mart 1988 yılında Halepçe’dir. Halepçe Katliamı; bir öğlen vakti, dünya devletlerinin vicdanlarının askıya alındığı bir demde, insanlığın öldüğü bir zamanda 'Anne elma kokusu geliyor' mazlumiyetiyle şehadete koşan mahrumların sessiz çığlığıdır. 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak şehit oldu, 14 bin 765 kişi ağır derecede yaralandı. Katliamın gerçekleştiği tarihten günümüze kadar ise bu korkunç soykırım; 43 bin 753 kişinin şehadetine ve 61 bin 200 kişinin de sakat kalmasına sebep oldu. Zalim; kimyasal silahlarla mazlum halklara bombalar yağdıran Saddam Hüseyin’dir.
11 yıldır Suriye’de türlü bombardımanlara maruz kalan ve milyonlarla ifade edilen muhacir kardeşlerimizdir. Doğu Türkistan’da yalnızca Rabbimiz Allah’tır diyen ve Müslüman kimliklerinin varlığına tahammül edilmediği için nice kardeşlerimiz şehit edilmesidir. Bangladeş’te yaşanan katliam zulüm kelimesiyle ifade edilmeyecek düzeye ulaştı. Yine ismini zikretmekte beklide aciz kaldığımız nice İslam beldesi veya Müslüman toplulukları maalesef aynı durumdadır.
Yine, Ümmetin kanayan yarası Kudüs ve Filistin'in de kaleme alındığı mesajda kadim medeniyetlerin beşiği Kudüs şehri ve Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa uğruna toprağa düşen azizlerdir. Mazlum, Filistin halkının direnişi; 22 Mart 2004'te bir sabah namazında, bir cami avlusunda, bombalarla vurulan ve geride paramparça edilmiş aziz bir bedeni ve tekerlekli sandalyeyi şahitlik bırakan Şeyh Ahmet Yasin’in heybetidir. Zalim; işgalci, barbar siyonistlerdir.
"Bu inanç duygu ve temennilerle bir kez daha haykırıyoruz ve diyoruz ki; 'Mazlumun zalimden hesap soracağı gün, zalimin zulmünü icra ettiği günlerden daha çetin olacaktır.Halepçe’den Doğu Türkistan’ ve yine Kudüs’ten mazlum Suriye’ye kadar hangi müstekbirlerin saldırıları sonucu olursa olsun, her nerede ve ne vakitte olursa olsun ayırt etmeksizin; zulme ve gadre uğrayıp İslam yolunda şehadet şerbetini içenleri, şehitleri ve mazlumları bir kez daha rahmetle anıyoruz.