Tarım Öğretimi 177. Yılı kutlandı
Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi dekanlığı Tarım Öğretimi 177. Yılını kutlandı
Tarım Öğretimi 177. Yılı kutlandı

Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi dekanlığı, Tarım Öğretimi 177. Yılını kutlandı

Tarım Öğretimi 177’inci yılı kutlamaları, Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mehmet Akif Ersoy Konferans salonunda yapıldı.

Programa Bingöl üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftçi, Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Aygün, Bingöl Üniversitesi Bitki koruma bölüm başkanı Dr. Öğretim üyesi Mustafa Güllü, ziraat fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Programda tarımın önemine vurgu yapılıp Bingöl Üniversitesi seralarında yetişen bitki ve tohumlar hakkında bilgiler verildi.

Programın açılış konuşmalarını Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Aygün ve Ziraat mühendisleri odası Bingöl il temsilcisi Ziraat yüksek mühendisi Erdoğan Yener yaptı.


“Tarım kalkınmanın ana sektörü durumundadır”

Yener, konuşmasında, “Toplumumuzun temel ihtiyaçlarınıkarşılayan ve geniş istihdam alanları açan, sanayi ham ham madde sağlayan,üretim ve ekonomiye önemli katkı sağlayan milli ekonominin temek sektörünün enbaşında tarım gelmektedir. Tarım kalkınmanın hala ana sektörü durumundadır. ÜlkemizdeCumhuriyetle birlikte tarımsal anlamda önemli gelişmeler olmuş, ilk tarımsalkitle 1930 ve 1940’lı yıllarında kurulmuştur. Özellikle ülkemizin tarımsalpotansiyelinin değerlendirilmesi üzerine tarım kredi kooperatifleri, et balıkgibi kurumlar ülkemizin farklı bölgelerinde konumlandırılarak buradaki tarımsalpotansiyel ön plana çıkarılmıştır. Tarımsal üretimde 177 yıllık köklü bir tarihselbir geçmişe sahip bir meslek grubu olarak, ülkemizde sayıları 2 milyon 300 bindolayında olan çiftçilerimizle ülke tarımına ve ekonomisine hizmet etmeninhaklı gururunu yaşıyoruz. Tarımla insanın beslenme ihtiyaçlarının yanı sıra,tarıma dayalı sanayinin ham maddesi olması ve dışa bağımlılığın önlenmesi gibiyüce bir hedefe hizmet edenler sektörüdür. Bugün bilime dayalı modern tarımageçilmiş, Lozan anlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne devredilen borçlar yinetarımda atılan önemli adımlarla hafifletilmiş, bu dönemde üç beyaz projesiyleun, şeker ve pamuğa yönelmiş ve bu alanda fabrikalar kurulmuştur.” İfadelerineyer verdi.

“Tarım sektörü sanayide kullanılan ham maddenin temini vedış ticaretteki döviz getirisi ile en önemli sektörlerin başında yer almaktadır”

Bingöl üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. TurgutAygün yaptığı konuşmada, “Tarım sektörü insanların beslenmesinde, sanayinin hammadde temininde, kırsal ve kentsel istihdam artışında ve dış ticarette ülkemizedöviz kazandıran önemli bir rol oynamakta ve en önemli sektörlerin başındagelmektedir. Bilindiği üzere nüfus artışları, gıdaya erişilmede yaşanan ciddi zorluklar,iklim değişikliği, kısıtlı olan doğal kaynakların azalması ve etkinkullanılmayışı sektörün geleceği üzerinde önemli riskler meydana getirmektedir.”dedi.

“Ülke kalkınmasının temel koşullarının başında çağınyeniliklerin uygun bir eğitim öğretim gelmektedir”

Türkiye’nin tarım sektöründe son yüzyılda önemli mesafelerkat ettiğini dile getiren Aygün, “Tarımsal üretim için gerekli doğal kaynaklarüzerinde baskıların artışı gıda güvenliği risklerini ve kaygılarını daarttırmaktadır. Bu süreçte tarım sektöründe verim ve kalite artışının önemigittikçe artmakta ve tarıma yönelik etkin politikaların çok daha önemli olduğuherkes tarafından bilinmektedir. Ülkelerin kalkınma stratejilerinin içerisindebilim ve teknolojinin önemi içerisinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılda giderekartış göstermektedir. Ülke kalkınmasının temel koşullarının başında ise çağınyeniliklerin uygun bir eğitim öğretim gelmektedir. Eğitim ve öğretimprogramındaki temel ilke ise yalnız dünyayı değil tüm evreni aklın ve biliminışığıyla algılayan, bilim ve teknolojiyi ön planda tutan, sorumluluk bilincinesahip, ülkemizin çağdaş ve uygarlık düzeyine ulaşması için çaba gösteren, aydınve çağdaş kuşaklar yetiştirmek olmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Üniversitemizin temel ayaklarında birisi Ziraat Fakültesidir”

Programda konuşan Bingöl üniversitesi Rektör yardımcısıProf. Dr. Hasan Çiftçi ise konuşmasında, “Tarımsal anlamda eğitim ve öğretimisürdüren dekan ve akademisyenlerimize ve çaba gösteren öğrencilerimize ve enbaşta bize ekmek, peynir ve zeytin gibi besinler sağlayan çiftçilerimizeiçtenlikle teşekkür ediyorum. Sofralarımıza gelen besinlerin nereden ve nasılgeliyor sürecini düşünmemiz lazım. Üniversitemizin temel ayaklarında birisiZiraat Fakültesidir, bir diğeri Veterinerlik fakültesidir, Tarım MEYO’dur.Üniversitenin açılmasıyla birlikte hem çevreye hem de ülke ekonomisine ciddikatkılar sağladığını gözle görebiliyoruz. Yakın zamanda gerçekleşenUkrayna-Rusya savaşının tahıl fiyatlarını nasıl yükselttiğini gördük. Birazdaha devam etseydi, Türkiye’nin girişimi olmasaydı fiyatlar şimdikinden çokdaha yüksek olacaktı. Böyle düşündüğümüz zaman gerçekten tarım ve hayvancılığıninsan hayatında veya insan neslinin devamında çok önemli bir yere sahipolduğunu görüyoruz. Ama her gün bunlar nereden geliyor, nasıl oluyor diyetedarik zincirini düşünmediğimiz için bunu pek fark edemiyoruz.” diyerektarımda tarladan çatala serüveni hakkında detaylı düşünülmesi gerektiğinivurguladı.

Programda Bingöl Üniversitesi Bitki koruma bölüm başkanı Dr.Öğretim üyesi Mustafa Güllü’nün Bitki korumada biyolojik koruma konulu kısa birders içerikli seminer verdi. Güllü, tarımda bitkilerin korunma yollarınadeğindi. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların uygun koşullardamuhafazası ve işlenmesi gibi pek çok konuda bilgilendirmelerde bulundu.

Programda dünden bugüne tarım konulu tanıtım içeriklisinevizyon gösterimi yapıldı. Program, Tarım alnında emek vermiş kişilereplaket ve teşekkür belgeleri takdimi ardından toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiile sona erdi. (Ömer Aşkın-İLKHA)



 



 

Kategori: Güncel
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal

KATEGORİ HABERLERİ

-