Yapıtlar, etrafında yaşayan toplumların inanışlarına göre değer kazanır
Bingöl’ün Adaklı ilçesindeki bin yıllık kilise Müslüman toplumlar tarafından zamanla camiye çevrilmiş durumda.
Yapıtlar, etrafında yaşayan toplumların inanışlarına göre değer kazanır

Bingöl ilinde bulunan eserlerin en yoğun olduğu bölgelerden biri de Kiğı ve Adaklı ilçeleridir. Kiğı ve çevresinde, Neolitik dönem yerleşkelerinden, son dönem Osmanlı eserlerine kadar geniş tarihi bir aralıkta eserler mevcuttur. Bölgede özellikle Hıristiyan dönemine ait önemli ölçüde manastır ve kilise bulunmaktadır. Bölge içinde yer alan ve günümüzde Bingöl ilinin ilçeleri arasında bulunan Adaklı ilçe merkezinde de günümüzde büyük kısmı yıkılmış bir kilise bulunmaktadır. Bu kilisenin ayakta kalan tonozlu kısmının giriş kapısında bir rölyef yer almaktadır. Bu rölyef, Hıristiyan mitolojisi ve ikonografisinde yer alan, Aziz George’nin bir ejderha/yılanı ezdiği tasvirdir. Hıristiyan dünyada geniş yer edinmiş bu rölyef, Hıristiyanlık öncesi döneme ait olan bir inanış veya efsanenin, Hıristiyan dininde farklı bir şekilde hayat bulmuş halidir.


Bingöl’ün Adaklı ilçesinde tarihi eserlerden biri olarak bilinen ve bin yıllık geçmişi olduğu söylenen kilisenin hemen yanında bir camii var. Farklı inançlara ait mabetlerin yan yana olduğu eserler geçmişte yaşayan insanların bir arada yaşayabilme, kültür ve inançlarını tasvir ediyor. Kilisenin çevresi ise Müslüman toplumun fazlalaşması ile camiye çevrilmiş durumda. Kilisenin mahzeninden gelen üç oluklu kesintisiz su akışı ise hem ilçenin su ihtiyacını karşılıyor hem de ziyaretçilerin kullanımına açık halde.

Söylenenlere göre kilisenin bin yıllık bir geçmişi var. Kilise vaftiz, mihrap ve mahzenden oluşan bir yapı. Altından üç oluk şeklinde kesintisiz su akışı var. Kilisenin öne duvarında bulunan Röfyel ise kilisenin hangi döneme ait olduğu hakkında bilgiler içeriyor. İlçedeki kilise zamanla Müslümanların çoğalması ile üst katında cami inşa edilmiş. Kilise zamanla bazı hasarlar görmüş olsa da yine de orijinal yapısı hala duruyor. Kilise mahzeninden çıkan üç oluklu sulardan biri ilçe halkının içme suyu ihtiyacı karşılıyor. Daha önceki dönemlerde ise akan suyun tarımda kullanıldığı belirtildi.

“Kilise mahzeninden gelen su ilçenin su ihtiyacına katkı sunmaktadır”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ilçe sakinlerinden Oğuz Ayazoğlu, “Burası eskiden kiliseymiş. Ermeni ve Müslüman toplumlar iç içe yaşadıkları için burayı ibadethane olarak kullanıyorlarmış. Daha sonra gayrimüslimler burayı terk edince Müslüman toplulukları fazlalaşınca üzerine cami inşa edilip cami olarak kullanıma açıldı. Küçük olduğu için üzerine daha büyük bir cami inşa edildi. Kilisede aynı zamanda mahzen yeri ve üç oluklu bir çeşmesi var. Çeşmelerin bir tanesi ilçedeki su kaynaklarının yetersizliğinden ötürü pompa vasıtasıyla ilçeye aktarıldı. İki tanesi ise halkın kullanımına açık haldedir.” dedi.

Oğuz Ayazoğlu

“Müslümanlar tarafından mevcut yapı korunarak üzerine cami inşa edildi”

Kilise hakkında bilgilendirmelerde bulunan Ayazoğlu, “Su kaynağının olduğu bölümün üzerinde ise kilise var Roma döneminde yapılmış diye bilmekteyiz. Mevcut yapı korunarak üzerine cami inşa edilmiş durumda. Kilise üzerinde görselleri var. İlçe halkı tarihi yapıya değer vermekte. Burası aynı zamanda su kaynağımızdır. Eskiden tarla ve bahçelerin su ihtiyacı buradan karşılanıyordu. Buranın bin yıldan fazla bir geçmişi olduğunu söyleniyor. Üzerindeki motiflerden de anlaşılacağı üzere bilir kişilerin dediğine göre Roma zamanında bir dönemi tasvir etmekte. Kilise üzerinde bulunan Röfyel’de at üzerinde elinde bir mızrak ile bir şövalye var ve bir ejderha var. Rödyel’de kendi dönemini ve yaşadıkları anlatılmış.” İfadelerine yer verdi. (Ömer Aşkın-Bingöl Basın)







Kategori: Adaklı
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal
-