Mukabele sünnetinin Müslümanlar arasında büyük bir coşku ileihya edildiğini aktaran Kılıç, Kur-an’ın lafzi ve hükmi olarak iki şekilde deokunması gerektiğinin altını çizdi.
“Peygamber aleyhisselamın vahye ilk muhatap olduğu ayRamazan ayıdır”
Dr. Kılıç konuşmasında, “Üzerimiz gölgesi düşen Ramazan ayıdolayısıyla bütün İslam aleminin Ramazan ayını tebrik ediyorum. İnşallah bu aybaşta İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar, bereketler ve huzur getirir.Rabbim bu Kuran ayından gereği gibi istifade etmeyi nasip etsin. Rabbimiz Bakara suresi 185’inci ayetinde, ‘ORamazan ayı öyle bir aydır ki içerisinde hak ile batılın ayrıldığı ve bütüninsanlığa bir hidayet rehberi olan Kuran’ı Kerimin indirildiği bir aydır. Sizdenher kim bu aya erişirse o ayda oruç tutsun.’ Ramazan ayını iki başlık ile elealmak lazım. Birincisi herkesin malumudur ki oruç ayı olmasıdır. Ancak ikincibir yanı ise ki bu çok önemli, bu ayın Kur-an ayı olmasıdır. Kur-an’ın ilkayeti olan ‘oku’ ayeti Kadir gecesinde inzal olmuştur. Peygamber aleyhisselamınvahye ilk muhatap olduğu ay Ramazan ayıdır. Dolayısıyla bu ayın Kuran ayıolması ayrı bir ehemmiyet arz ediyor. Diğer taraftan emir kılmıştır.” dedi.
“Mukabele sünneti Müslümanlar içinde coşkuyla ihyaediliyor”
Bütün İslam aleminin bu ayda mukabele sünnetine büyük birehemmiyet verdiği görülmektedir diyen Kılıç, “Mukabele kelime manası olarak ikikişinin karşılıklı olarak bir meseleyi müzakere etmesidir. Bunu Kuran üzerindendüşünürsek, Efendimiz aleyhisselamın her Ramazan ayında Cibril-i emin ile karşılıklıolarak birbirlerine Kuranı arz etmesinden bahsetmekteyiz. Bunun bir adım ötesiolarak Cibril, ilk vahyi getirmesiyle ilk mukabele orada gerçekleşiyor. Aldığıvahiyleri Hz. Aişe annemizden gelen sahih kaynaklarda yer alan rivayetle desabit olduğu üzere Hz. Peygamber ile mukabele ederlerdi. Hz. Peygamber aleyhisselamher ramazan gecesi Cibril-i emin ile görüşür buluşur ve o güne kadar indirilmişayetleri aralarında müzakere ederdiler. Cibril-i emin Efendimiz aleyhisselamıdinler ve onu tahsis ederdi.” ifadelerini kullandı.
Kılıç sözlerine şöyle devam etti;
“Allah Kur-an’a şöyle buyurmaktadır; ‘Kur-an okunduğu zamansen onu hemen meleğin ağzından alıp okuyup öğreneceğim diye acele etme, çünküonu biz kalbine ve gönlüne yerleştireceğiz ve onu unutmayacaksın.’ Burada okumaadabıyla ilgili bir yön ortaya çıkmaktadır. Peygamber efendimizin vefat ettiğisene Kur-an’ı karşılıklı olarak Cibril-i Emin’e arz etmesi hadisesi vefatettiği sene iki defa yaşanmış, yani son ramazan ayında iki defa hatim yapılmış,ilk 15 günde bir hatim ikinci 15 günde de ikinci hatim gerçekleştirilmiştir. Vesonrasında kaynaklara göre Hz. Peygamber çok yaşamamıştır. Tamamlanmış olanvahiy son ramazan ayında Cibril- i emin vasıtasıyla Hz. Peygamber’e iki hatimolmak üzere arz edilmiş. İşte bu sünnet her Ramazan ayında tüm İslam alemindebüyük bir coşkuyla eda edilmektedir. Cibril-i Emin şu an karşımızda yok amabizler Kur-an’ı cemaat halinde, toplu olarak, değilse de evlerimizde şahsiolarak o sünneti yerine getirmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
“Kur-an’ı kerim lafzi ve hükmi olmak üzere iki türlüokunur”
Sadece ramazan ayında mukabele sünnetinin yeterli olmadığınıaktaran Kılıç, “Alimler Kur-an’ı Kerimi okuma yönünden ikiye ayırmaktalar. Birilafzi okuma, diğeri ise hükmi okumadır. Lafzi okuma, Kur-an’ı Kerimi tecvitkaidelerine uyarak sahih bir şekilde okumadır. Bu tek başına yeterli değildir.Bir de Hükmi okuma vardır, bu okuma ise, Kur-an’ı kerim içerisinde geçen emirve yasaklar, helal ve haramlar bütün bir mana boyutuyla bunun Müslümanlartarafından benimsenmesi, kabul edilmesi ve pratik hayata aktarılmasıdır.Hangisi daha önemli diye düşünürsek, ikisi de birbirinden ayrılmaz. Bir Müslümanöncelikle Kur-an’ı Kerimi doğru telaffuzla okumalıdır. ‘Kur-an’ı tertil ile oku’ayetinin hikmeti Hz. Ali’ye sorulduğunda kendisi şu cevabı vermiştir, ‘Kur-an’ıtertilden kasıt tecvidi ile ve onu tam harfleri ile okumadır.’ demiştir. İştebu bahsettiğimiz lafzi okuma ortaya çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Her harfin sevap olarak karşılığı bire sonsuza kadarolabilir”
Lafzi okumanın önemine vurgu yapan Kılıç, “Hz. Peygamber aleyhisselambir hadisinde, ‘Elif, lam, mim, bir harftir demiyorum, elif bir harf, lam birharf, mim de bir harftir’ buyurarak her bir harfin bire 10, bire 100, bire binveya rivayetlere göre bire sonsuz sevap olduğu belirtmektedir. Dolayısıylalafzi olarak Ramazan ayı gibi bir ayda Kur-an okuduğumuz zaman Allah’ın izniylebir harfe sonsuz sevap olarak karşılığı olur.” dedi.
“Kur-an’ı tefekkür ile okumak büyük sevaptır”
Kılıç, son olarak Kur-an’ı tefekkür ile okuyup dinleme noktasındaise, “Bütün kardeşlerimiz belki Kur-an’ın manasını bilmeyebilir, bu doğaldırama sonuçta Allah kelamı okunacağı için o metafizik gerilime girmek, Allah-uTeala’yı tefekkür etmek, kâinat kitabı olan dünyayı tefekkür etmek gibiduygularla he ne kadar lafzi olarak manasını bilmesek dahi o tefekkür duygusuile okuduğumuz zaman Allah dergah-ı indinde bu okuyuşları boş çevirmeyecektirinşaallah. Müslümanın Kuran ayını tebrik ederim. Bu ayın bol bereketlergetirmesini yüce Allah’tan niyaz ederim. Rabbim tutacağımız oruçları kabulbuyursun.” şeklinde konuştu. (Ömer Aşkın-İLKHA)