Kene hastalığı hakkında İLKHA'ya konuşan Dr. Demir, Mesire ve kırsal kesimlerde piknik yapan vatandaşları kene ısırmalarına ve keneler yoluyla bulaşan Kırım-Kongo kanamalı ateşi ile ilgili uyarılarda bulundu.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, mevsim şartlarına göre ülkemizde genellikle Nisan-Mayıs ayında başlayıp Ekim ayına kadar devam etmektedir.
Demir, "Havaların ısınması bununla beraber piknik alanlara akın edilmesiyle kene ısırıkları fazla meydana gelmektedir. Kene ısırıkları kenelerin içlerinde bulunmuş oldukları mikroplardan ötürü bazen hastalık yapabilmektedir. Kenelerle ilgili çeşitli hastalıklar mevcuttur. Günümüzde 2000 yılından beri Türkiye'de kırım Kongo kanamalı ateşli bir hastalık tipi mevcuttur ve sıklıkla görülmektedir. Özellikle bahar aylarında başlayıp yaz aylarında görülme olasılığı artan bir hastalıktır." şeklinde ifade etti.
Hastalığın tanımı hakkında bilgi veren Demir, "Kırım Kongo kanamalı hastalığı, kenelerin ısırmasıyla vücudumuza giren virüslerin değişik bölgelerinde kanama yapmasıyla sonucunda ölüme varan bir hastalıktır. Erken müdahale edilmesi gereken bir vakadır. Bu hastalık sürecinde kene ısırığından 3 ya da 7 günden sonra kuluçka periyodundan sonra hastalık belirginleşmeye başlıyor." ifadelerini kullandı.
Hastalığın belirtilerini aktaran Demir, "İlk önce gribal enfeksiyon semptomlar görülebilir ardından vücudun değişik yerlerinde durduk yere kanamalar gelebilmektedir. Burun kanaması, kulak kanaması, bulantı ve kusma olması, kusmada kan görülmesi bunların hepsi hastalığın belirtileridir. Bu tür vakaya erken müdahale edilmediği takdirde 1 hafta veya 10 gün içerisinde ölümle sonuçlanan bir tablo meydana getiriyor. Bu hususta temaslardan uzak durulmalı ve iyi vücudumuzu ve piknik yapacağımız yerleri kontrol etmeliyiz." şeklinde aktardı.
"Pikniğe veya başka bir yere dışarı çıktığımızda kene koruyucu ilaçlar kullanılabilir"
Daha çok risk taşıyan kişilere ve piknik alanlarında kenelerden korunmak için yapılması gerekenlere dikkat çeken Demir, "Sıklıkla pikniğe giden açık alan arazilerde dolaşan, hayvancılıkla uğraşan kişiler daha çok risk altındadır. Bu insanların daha çok dikkat etmesi gerekiyor. Pikniğe veya başka bir yere dışarı çıktığımızda kene koruyucu ilaçlar kullanılabilir. Bu tür yerlere gittiğimiz zaman çorabımızı pantolonun üzerine çekip herhangi bir şeyin vücudumuza girmesini engellemeliyiz. Genellikle keneler bu şekilde ayaklardan girebiliyorlar." diye belirtti.
Demir, Türkiye'de kene vakalarının sıklıkla görüldüğü yerler hakkında da bilgi vererek, "Keneler, sıklıkla Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Karadeniz'in Doğu bölgelerinde görülmektedir. Türkiye'de Kırım Kongo vakası ilk 2000 yılı Tokat'ta görülmüştür." dedi.
"Keneyi bir an önce çıkarmak için kenenin üzerine bastırılmaması lazım"
Kene vakasının ilk olduğunda yapılması gerekenleri aktaran Demir, "İlk vaka olduğunda spontan kanamlar geldiği için hastanın öncelikle yatış işlemlerinin yapılması gerekir. Onun akabinde destek tedavisine başlanılması gerekiyor. Virüsü öldürmek için de antiviral ilaçlar kullanılarak hastanın kanamaların durdurulmasını sağlar. Kenenin vücuda yapıştığını görüldüğü vakit bir an önce çıkarılması gerekir. Çünkü kene vücutta ne kadar kalırsa mikrop aktarımı da o kadar yüksek olur. Yüksek olduğu vakitte ölüm oranları da yükselmektedir. Keneyi bir an önce çıkarılması için kenenin üzerine bastırılmaması lazım. Kenenin üzerine bastırıldığında veya sert bir şekilde çıkartıldığı zaman kene, içindeki bütün mikrobu hızlı bir şekilde vücuda aktarır. Onun için çivi çıkarır gibi sağa sola götürerek ve ayaklarını da çıkaracak şekilde çıkarılması gerekiyor. Kenenin çıkartılmasından sonraki süreçte ise kişi kendini 1 hafta 10 gün takip etmesi gerekiyor. Aksi bir durum oluştuğunda hastaneye başvurup yatış işlemlerinin gerçekleştirilmesi lazım." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)