24 Temmuz tarihinin, gazeteciler açısından önemli olduğuna değinen Arda, bir kilometre taşı olma özelliği taşıdığına dikkat çekti.
Osmanlı'da ikinci meşrutiyetle birlikte basında sansürün ilk defa kaldırıldığını hatırlatan Arda şu ifadelere yer verdi, “ 24 Temmuz tarihi, basın tarihinde sansürle mücadelenin önemli bir sembolüdür. Bu bağlamda, bütün basın mensuplarının 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını kutluyorum. Basın mensuplarının ve sektör içerisinde yer alan bütün arkadaşlarımızın daha uygun koşullarda mesleklerini icra etmelerinin mümkün olmasını temenni ediyorum. 24 Temmuz, sansürle mücadelede sembol bir tarih ve böyle bir günde en büyük temenni ve talebimiz, basında sansürün tek bir zerresine dahi rastlanmayan ortamda mesleğimizi icra etmektir. Toplum, bürokrasi ve siyaset kurumları arasında köprü görevi basının en önemli ve en güçlü ayağı basın özgürlüğüdür.”
Günümüz gazeteciliğini değerlendiren Arda Şunları kaydetti: “Gazetecilik; güncel olaylar, konular ve kişiler hakkında toplanan bilgileri olabildiğince tarafsız bir şekilde yayımlamanın yanı sıra toplum, bürokrasi ve siyaset kurumları arasında köprü görevi görmek gibi bir misyonu da barındırıyor. Zaman ilerledikçe gazetecilik tıpkı diğer sektör ve alanlarda olduğu gibi çağın getirdiklerine ayak uydurdu. Gazetecilik mesleği ve mesleğin barındırdığı misyonlar günümüzde sanal ortama yani internet ortamına taşındı. Gazetecilik ve basın sektörünün internet ortamına taşınması, daha geniş bir kitleye ulaşmayı sağlamanın yanı sıra maliyetlerinde düşmesini sağladı. Geleneksel gazeteciliğin artan maliyetlerinden kaçınan birçok meslektaşımızın, mesleğini internet ortamına taşıması bir uyum ihtiyacından değil zorunluluktan kaynaklanmaktadır. Günümüz gazeteciliği aslında bir dönüşüm sonrası tam olarak bir uyum sürecinde. Yerel düzeyde çağın gereksinimlerine ve getirdiklerini hazmetme sürecinde diyebiliriz.” (Ömer Aşkın-İLKHA)