Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği tehlikenin fakında olunması gerektiğine değinen Uzman Psikolog Abdulkerim Işık, sanal dünyanın günümüzde oluşturduğu en büyük risk ve tehlikelerden birisinin mahremiyetin zedelenmesi olduğunu dile getirdi.
Bilim ve teknolojinin hızla gelişmesinin ardından ortaya çıkan sosyal medya platformlarının tehlike saçtığına dikkat çeken Işık, sosyal medya kullanıcılarının daha dikkatli olması gerektiğini kaydetti.
"İnsanın kendine ait has olan dünyasında mahrem olan hiçbir konu kalmamaya başladı"
İnsanların özeline dair bilinmedik bir şeyin kalmadığına dikkat çeken Işık, "Bilindiği gibi dijitalleşmeyle beraber sanal dünya ve sosyal medya, toplumun hayatına süratle girdi. Ve artık hayatın her aşamasında insanlar normal süreçte ifade edemediği, insanlarla yüz yüze iletişim de kullanamadığı birçok konuyu, kendisiyle ilgili birçok hususu bizzat paylaşmaya medeni cesaretini beklenmedik şekilde ortaya koymaya başladılar. Sanal dünyanın günümüzde oluşturduğu en büyük risk ve tehlikelerden birisi de mahremiyetin zedelenmesidir. İnsanlar arasındaki ilişkilerde, insanların özelinde ve kendine ait has olan dünyasında mahrem olan hiçbir konu kalmamaya başladı." dedi.
"Birçok görüntü kötü niyetli insanlar tarafından kaydedilmeye depolanmaya başladı"
Sosyal mecralarda yapılan paylaşımlara dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Işık, "Bu mahremiyetin ihlali insanların özellikli, nitelikli ve değerli olma hususunu da ciddi anlamda zedelemiş oldu. Son zamanlarda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, uzmanlarımızın, birçok kurum ve kuruluşun insanla, kadınla, çocuklarla ilgili üzerinde durduğu temel husus, mahremiyet konusunun sosyal medyada da zedelendiğidir. İnsanların bazen farkında bazen de farkında olmadan bunu zedelediği görülmektedir. Yeme, içmeden tutun ailenin her anı ve pozisyonuna kadar, çocuklarıyla ilgili her türlü görüntüyü sosyal medya da aşikar bir şekilde paylaşmaya başladıklarını görmeye başladık. Ve bununla beraber buna dayalı istismarlar arttı. Resimler, fotoğraflar hatta çocukları, eşleri, kızları veya aile yapılarıyla ilgili art niyetli insanların ileride o kişiye hatta topluma belki de henüz reşit olmamış çocuklara karşı kullanabileceği bilinmelidir." ifadelerini kullandı.
"Sosyal medyayı bir görüntü merkezine bir film stüdyosuna çevirmeyin"
Ebeveynlere seslenen ve tavsiyelerde bulunan Işık, "Son zamanlarda teknolojik gelişmeyle beraber ortaya çıkan yapay zekâ süreciyle de artık insanların kopyalanmasına, göz rengi, bakış açısı hatta parmak izlerine kadar kopyalanmasına zemin hazırlamaya başladı. Bütün bu noktalarda daha dikkatli olmak, özellikle sosyal medyada kontrolsüzce çocuklarımıza, eşimize, kızlarımıza ait özel görüntüleri bütün ayrıntılarıyla paylaşmamak gerekiyor. Bu durumda ortaya çıkacak olumsuz durumla karşısında geri dönülmesi telafi edilmez hatalar ortaya çıkıyor. Bu hataların sonrası pişmanlıklar yaşıyoruz. Buradan bizim ailelere tavsiyemiz sosyal medyayı bir görüntü merkezine bir film stüdyosuna çevirmemeleridir. Özellikle küçük çocuklarıyla ilgili görüntüleri yaygın bir şekilde kullanmamalarıdır. Diğer insanlardan kendilerini ayırt eden temel özellikleri de sosyal medya aracılığıyla tüm ortama yansıtmamaları önemli tavsiyemizdir. Çünkü daha sonra ciddi problemlere yer açacak şekilde karşımıza çıkıyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)