Her hafta olduğu gibi bu hafta da 7 Ekimde başlayan Aksa Tufanı’nı desteklemek ve Gazze’de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanlığı Cuma namazından sonra Merkez Ulu Camii önünde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını HÜDA PAR Bingöl Merkez İlçe Başkanı Hatip Üçgül okudu.
Konuşmasına Şuara suresi 227. Ayeti okuyarak ve Gazze’de yaşanan zulme sessiz kalmayan vicdan sahiplerini selamlayarak başlayan üçgül, "Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını görecekler Direnişin kahraman evlatlarına selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi’nin ve Abdülhamid Han’ın torunlarına selam olsun. Gazze’de siyonist zulme sessiz kalmayıp mazlumların safında yer alan vicdan sahiplerine selam olsun. Bağrı yanık mazlumların ahını işitip bu meydanları dolduran duyarlı halkımıza selam olsun. Zulme sessiz kalmayan ve zulmün karşısında dik duranlara selam olsun. Değerli basın mensupları, muhterem halkımız, kıymetli kardeşlerim ve bacılarım; Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun!" ifadelerini kullandı.
"siyonist saldırılardan dolayı Gazze, enkazlar altında canlı bir mezarlığa dönüştürüldü"
Gazze’de yaşanan zulümleri ifade etmeye kelimelerin kifayetsiz kalmadığını belirten Üçgül, "Dünya tarihinde ender rastlanan bir zulümle karşı karşıya kalan Gazze halkı, tüm dünyanın imtihanı olmaya devam etmektedir. Gazze’de yaşanan zulümleri ifade etmeye kelimeler artık kifayetsiz kalmaktadır. Orada bir halk soykırıma maruz kalmakla birlikte; kıtlık, açlık, ilaçsızlık, susuzluk, gıdasızlık ve insani tüm ihtiyaçlardan mahrum bırakılarak ölüme terk edilmektedir. Her gün açlıktan şehid olan çocuk, kadın, yaşlı, savunmasız ve sivil bir halk, insani koridorun açılmasını ve vicdan sahiplerinin harekete geçmesini beklemektedir. Ama maalesef geçici bir dünyalık için siyonistlere mal akışını sağlayarak, ticari, askeri ve diplomatik ilişkilerini devam edenleri Şedidül İkap olan Rabbimizin uyarısıyla uyarıyoruz. Hud süresinin 113’üncü ayetinde yüce Rabbimiz; “Zulmedenlere meyletmeyin, zalimlerin yanında olmayın; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz!” diye ferman buyurmaktadır. Bu fermanı dikkate alarak siyonistlerle olan tüm ilişkilerinizi kesiniz. Siyonist saldırılardan dolayı Gazze, enkazlar altında canlı bir mezarlığa dönüştürüldü. Orada kardeşlerimiz, yıkılan yerleşim yerlerinin enkazları altında kurtarılmayı ve insani koridorun açılmasını beklemektedir. Bir milyondan fazla mağdur Gazzeli kardeşimizin ahı, arşı alayı titretmektedir." şeklinde konuştu
"Zulüm ile kurgulu olan bu yenidünya düzeninde Nil ile Fırat arasında arz-ı mev’ud denilen hedeflerine doğru adım adım ilerlemektedirler"
Gazze düşerse yarın Ürdün, öteki gün Mısır bir başka gün Irak, Suriye ve Türkiye’nin de düşeceğini dile getiren Üçgül, "Dünya istikbarını arkasına alarak soykırım suçu işleyen siyonistler, suç ortakları olan batılı devletlerle birlikte, zulüm üzerine kurulu yeni bir dünya düzeni kurgulamaktadırlar. Bu yenidünya düzeninde bir yandan Gazze halkı yok edilmeye çalışılırken, diğer yandan insanlığın vicdanı da yok edilmek istenmektedir. İşgal altında olan mukaddes beldelerin hürmetini çiğneyen, hiçbir kural, kaide ve ölçü tanımayan siyonist nazi çetesi, insani tüm erdemleri ayaklar altına almaktadır. Bunca mezalime karşı duyarsız ve ilgisiz kalan başta İslam ülkeleri ve diğer devletler, oluşturulmak istenen sisteme entegre edilmektedirler. Siyonist terör rejimi, zulüm ile kurgulu olan bu yenidünya düzeninde Nil ile Fırat arasında arz-ı mev’ud denilen hedeflerine doğru adım adım ilerlemektedirler. Kana, gözyaşına, zulme doymayan siyonist işgal rejimi, Kudüs ve Gazze başta olmak üzere Filistin’de işgal ettiği yerleşim yerleriyle yetinmeyecektir. Şundan emin olun bugün Gazze düşerse yarın Ürdün, öteki gün Mısır bir başka gün Irak, Suriye ve Türkiye düşecektir. Siyonist işgal çetesinin şuana kadar oluşturmuş olduğu domino etkisine karşı duyarsız kalarak Gazze’de yaşanan mezalime seyirci kalmak, beka mücadelesi veren söz konusu ülkeler için tehlike arz etmektedir. Bu büyük tehlikeye karşı duyarsızlık ve Siyonist israil’in varlığı; bölgesel güven, emniyet ve huzurun yok edilmesine neden olmaktadır. Yapılan zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmak kadar vebali vardır. Unutmayalım siyonistlerin hedefinde Türkiye başta olmak üzere Filistin’e komşu tüm ülkelerin tek tek işgaline yönelik uzun vadede hesapları vardır. siyonistlerin bu hesaplarını dikkatte almamak, gelecek nesillere kötü bir istikbal hazırlamanın ötesinde, istiklalin de tehlikeye girmesine neden olmaktadır." dedi.
"Zaman siyonist çeteye karşı gücümüzü, kuvvetimizi ve birliğimizi birleştirme zamanıdır"
Zamanın siyonist çeteye karşı gücü, kuvveti ve birliği birleştirme zamanı olması gerektiğinin altını çizen Üçgül, "Gazze’nin, Kudüs’ün ve Filistin’in işgaline seyirci kalmak ile Türkiye’nin ve Filistin’e komşu diğer ülkelerin işgaline seyirci kalmak arasında hiçbir fark yoktur. Bu konuda Türkiye başta olmak üzere Filistin’e komşu diğer ülkeler tehdit unsuru siyonist terör rejimine karşı ciddi tedbirler almak zorundadır. Tehdit unsuru olan terör rejimi İsrail, yaklaşık 6 aydan fazla bir zamandır, Gazze’ye sahip çıkan ülkelere karşı sözlü ve filli saldırılara geçmektedir. Uluslararası hukuku hiçe sayan, siyonist terör rejimi, Filistin’e komşu ülkelere ve bu ülkelerde bulunan büyükelçiliklere saldırırken, batı sonuna kadar israil’in safında yer almaktadır. Siyonist rejime karşı nefsi müdafaaya geçip karşılık veren ülkeler, batı ülkeleri tarafından kınanırken, İslam ülkelerinin akla ziyan açıklamaları siyonistlerin işine yarayacaktır. Zaman siyonist çeteye karşı gücümüzü, kuvvetimizi ve birliğimizi birleştirme zamanıdır. Zaman ihtilaf değil ittifak zamanıdır. Siyonistlere karşı yapılan her türlü eylemin arkasındayız ve arkasından olmaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
"siyonistlerle ticari, askeri, diplomatik ilişkilerinizi kesiniz"
Başta Türkiye olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerden ve uluslararası aktörlerden taleplerinin olduğunu söyleyen Üçgül, "Siyonistlerin Gazze’ye yönelik saldırılarında siyonistlere yardım etmek, ticaret adı altında ürün göndermek, bumerang etkisi oluşturarak ilerde söz konusu ülkelerinde işgaline adım adım zemin hazırlamaktadır. Buradan başta Türkiye olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerden ve uluslararası aktörlerden talep ediyoruz, Siyonistlerle ticari, askeri, diplomatik ilişkilerinizi kesiniz. Gazze halkına yönelik yapılan saldırıların son bulmasına yönelik somut adımlar atınız. Gazze halkına insani koridorun açılmasına yönelik somut adımlar atınız. HAMAS’ın dünya kamuoyuna, devletlere ve uluslararası aktörelere yapmış oldukları ateşkes çağırısı karşılık bulmalı, bu konuda ciddi adımların atılmasını talep ediyoruz. Yerinden edilmiş tüm Gazzeli kardeşlerimizin koşulsuz olarak kendi yaşadıkları bölgelere geri dönmesi sağlanmalıdır. “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? Nisa suresi 75’inci ayet. Peygamber Sevdalıları ve HÜDA PAR olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız." dedi.
Program yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)