"Bu tufan, gayrimüslim toplumların uyanışına ve hidayetine vesile olan bir tufandır"
75 yıldır bunca mezalime karşı 7 Ekim 2023’te HAMAS tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı harekatının, başta Filistin olmak üzere İslam Ümmeti için bir milat olduğunu söyleyen Börü, "Aksa Tufanı üzerinden tam iki yıl geçti. Mescid-i Aksa ve Kudüs başta olmak üzere Filistin’in her bir karşının özgürlüğe kavuşması, 75 yıllık işgalin sona ermesi için bu operasyon gerçekleştirildi. Ama bu operasyon sıradan bir operasyon değildir. Bu tufan, İslam Ümmeti için dirilişin başlangıcı olan bir tufandır, izzetin zillete galip geldiği bir tufandır, hakkı batıldan, karanlığı ve aydınlığı birbirinden ayıran bir tufandır. Bu tufan, aslında 57 tane İslam ülkesinin olmadığını gösteren bir tufandır. Bu tufan, gayrimüslim toplumların uyanışına ve hidayetine vesile olan bir tufandır. Bu tufan, bir avuç samimi Müslümanın iki milyar uyuyan Müslümanı uyandıran bir tufandır.” diye konuştu.
“Zillet ve ölüm arasında tercihini yap denmiş”
Kalplerinin mazlum Gazze’yle beraber çarptığını aktaran Memur-Sen Bingöl İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, “Tam 730 gece… Kesintisiz bir şekilde bombalar yağıyor Gazze’nin üzerine! Kesintisiz bir şekilde ölüm yağdırıyorlar masumların üzerine! Gazze’de her gün kan… Her gece gözyaşı… Ama aynı zamanda her an, onurlu bir direniş! 7 Ekim 2023’ten bu yana…" diye belirtti.
"Canı cehenneme rahat uyuyanın, kapısını örtenin, perdesini çekenin"
Bu vahşetin karşısında sessiz kalmanın, suça ortak olmak demek olduğunu söyleyen Kava, "Hepimizin yüreği yaralı; Gazze’de ölüm kokuyor, ölüm… Beşiklere mermi, kundaklara kan doldu. Ölen annelerin karınları yarılıp, bedeni morarmış bebekler çıkarıldı. Yarabbi bu ne büyük bir imtihan! Canı cehenneme rahat uyuyanın, kapısını örtenin, perdesini çekenin... Canı cehenneme başkasının yangınıyla evini ısıtıp yemeğini pişirenin! Filistin’de anne isen, yerleşimci diye yanına bir hırsız koyarlar. 'Komşun bu, iyi geçin' derler. Kontrol noktaları kurarlar mahallende her yere. Ölümü aşa aşa çocukların okula ulaşır. Dönüş yolu; işgalcinin göz hapsiyle dipçiği arasındaki mesafe kadardır. Evladın vurulsa kabahat, kaçsa kabahat, ölse kabahat. Hakkın yok, hürriyetin yok, huzurun yok. Ekmeğine acı, evladına ölüm, düğününe bomba, pazarına kan bulaşmış. Baban, oğlun, kocan, Aksa’da kıyama dursa, terörist ilan edilmiş. Zillet ve ölüm arasında tercihini yap denmiş. Ama Filistin’in yiğit kadınları üçüncü bir yolu seçiyor: Sinmiyor, susmuyor, korkmuyor! Filistin’de anneler, direnişi bir kurşun gibi taşıyor yüreklerinde. Vatanı, toprağı, tarihi var kalbinde. Kurşun sesi olsa da her yerde, direniş var ninnisinde. Kızlarının çeyiz sandığına imanı koyuyor, aşına tuz diye direnişi ekliyor. Göğsüne şükür diye bir muska takıyor. Bu koca yürekli kadınlar, enkazların arasında ekmek pişiriyor. Bu elleri öpülesi analar, harabeye dönmüş evlerinde çocuklarını yıkıyor. Kameralara evladının cesedini gösterip “Bu bebek mi terörist?” diye haykırıyor! Ve bu mücahideler, erlerini toprağa verirken “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.” diyor!” ifadelerini kullandı.
“Mesele sadece Gazze meselesi değil; mesele İslam’ın meselesidir, mesele ümmetin meselesidir”
Doç. Dr. Abdulhakim Beki ise konuşmasında, "Biz biliyoruz ki mesele sadece Gazze meselesi değil; mesele İslam’ın meselesidir, mesele ümmetin meselesidir. Bugün eğer bizler ümmete sahip çıkmazsak, velev ki Gazze’de olsa, bir müddet sonra o tuğlalar yavaş yavaş yerinden çekilecektir, yavaş yavaş yıkılmaya mahkûm kalacaktır. Ümmet olarak, mümin olarak, müvahhid olarak, Müslüman olarak bizim o tuğlaları en güçlü bir şekilde tutabilmemiz lazım. Yalnız bırakmayarak, onları tek başlarına bırakmayarak… O yetim olan yavrularımız, evlatlarını şehadet rütbesine ulaştıran annelerimiz, o yaşlılarımız hep şu soruyu sordular: 'Neredesiniz ey insanlık? Neredesiniz ey Müslümanlar? Neredesiniz ey Müslüman devleti olduğunu iddia eden yöneticiler? Neredesiniz ey sivil toplum örgütleri? Bir hayvan için kıyametleri koparan sivil toplum örgütleri, medya mensupları neredesiniz?' Arkasından şu cümleyi kullandılar: 'Biz ahirete gittiğimiz zaman hepinizden şikayetçi olacağız, hepinizden davacı olacağız.' Yarabbi, o davacı oldukları günde sen şahit ol ki, Bingöl’ün bu değerli insanları onlarla beraber olmanın aşkıyla burada toplandılar.” şeklinde konuştu.
Program, meydanda binlerce kişinin katılımıyla kılınan yatsı namazı ile sona erdi. (İLKHA)