Toplumun delilere ihtiyacı var

İnsanların davranışlarını belirleyen bazı etkenler söz konusudur. Kiminin davranışlarını ekonomik çıkarları, kiminin davranışlarını endişeleri, kiminin sevgilisi, kiminin bir zalim, kiminin bir düşünür, kiminin davranışlarını ise toplumsal bakış açısı belirler.  İnsanlar farkında olmadan bu otokontrol sisteminin beyinlerini şekillendirmesiyle hayatlarını yaşarlar. Saydığımız bu etkenlerin gücünü üzerinde iyice hissedenler ise artık kendi benliklerini fesh ederek talimat alan bir robot, bir kukla halini alır. İslam toplumunun bireyleri olan bizler için tek ve yegâne oto kontrol sisteminin aziz İslam dini olması gerekirken maalesef davranışlarımızın birçoğunu yukarıda saydığımız etkenler belirlemektedir. Bunlar içinde en işlevsel olanı ise toplumdur. Günümüz toplumu ise kültürel gıdasını batıdan alarak zehirlenmiştir. Evini, eşyasını, giyimini, şarkısını, saç modelini, halayını, ağlamasını, yüz mimiklerini, saç modelini batıdan ithal etmiştir. İslam ile şereflenen ilk Müslümanların aştığı en büyük engel toplumsal baskıdır. Toplum içinde yeni bir toplum, yeni bir kültür, yeni bir bakış açısı, en önemlisi kendi içlerinden yeni bir ben çıkarabilmişlerdir. Bugün toplumu değişmesini isteyenler önce vaat ettikleri yeni yaşamın pratiklerini kendi hayatlarında pratize etmelidirler. Yaşamın her alanında toplumsal akışın tersine kürek çekebilmelidirler. Kendi sinemalarını, türkülerini, saç modellerini, yemek tariflerini, giyim şekillerini,  halay türlerini, kızma şeklini, ev eşyalarını belirlemelidirler. Batıya benzemekten şiddetle içtinap etmelidirler. Peki, bu noktada kim ne yapabilir;

1- Dünyayı ahiretin yaylası görüp, evlerini küçük bir mobilya ve beyaz eşya mağazası görünümünden çıkarabilecek kadınlar lazım…

2- İnanç ve geleneklerimizle uyumlu şalvar,  çarşaf,  sarık, bel kuşağı, topuksuz ayakkabı,  fistan gibi giysileri birilerin gülmesine kınamasına aldırış etmeden giyinebilecek asil insanlar lazım…

3- Birçoğunun zararı ispat edilmiş fabrikasyon gıdaları boykot ederek, birinci elden toprak mahsulü olan gıdalar ile bitkisel ve hayvansal yerli gıdalara yönelerek hem ekonomisini hem sağlığını koruyacak akıllı tüketiciler lazım…

4- Evliliğin bütün aşamalarını İslamileştirerek; takım elbiseyi, gelinliği, sesli takıyı, kuaförü reddedecek cesur çiftler lazım…

5- O sene o yıl tv, gazete ve reklamlarda gördüğü futbolcu, artist ve sanatçıların saç modellerine dikkat edip, onların tarzlarının tam tersine tıraş olabilecek özgüveni gelişmiş gençler lazım…

6- Sihirbazlar gibi insanları sanal korkularla ürkütüp firavunlaşan, ya da bin bir türlü hilelerle servetlerine servet katıp karunlaşan, ya da sahte ilahlara güç atfederek insanları onlara diz çöktürerek sahte ilahların sırtından güç devşirip nemrutlaşanların saltanatlarını sarsacak siyasetçiler lazım…

7- Çocuklarını kendi inanç sisteminin giyim tarzına uygun giydirip, batıl ideolojilerin mikroplarına karşı iman aşısı yaptırdıktan sonra sokağa okula gönderebilecek veliler lazım…

8- Toplumsal beklentiye cevap verecek şekilde ticari ürün bulundurmanın aksine, fayda temelli ürün satışı yapacak tüccarlar lazım…

9- Toplumun gönül rahatlığıyla günah işlemek için fetva istemesine kapı kapayacak âlimler lazım…

10 –Hasan-ı Basri’nin sahabeleri anlatırken söylediği’’ Siz onları görseydiniz deli zannederdiniz, onlar sizi görseydi bunların ahirette nasibi yok ’’ derlerdi  sözüne binaen  toplumun gayri İslami yaşamına muhalefet etmekten dolayı  delilik ile yargılanacak öncü bir topluluk lazım…

Nebi Bozaba

foto
Yazar: Nebi Bozaba
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal