Bismillahirrahmanirrahim.
Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdu senalar olsun, selat ve selam şefkat ve kılıç peygamberi Hz. Muhammed aleyhisselama, selam zulmün karşısında duran tüm müslümanların üzerine olsun. Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Besmele, hamdele ve salveleden sonra konuya girelim.
Sınıfta kalan iki grup, yöneticiler ve onlar gibi olanlar...
Malumunuz olduğu üzere Gazze ablukasını kırma adına onlarca gemi Akdeniz sularında umuda yolculuğa çıktı. Bu filoların amacı, siyonist zulme dur demek ve belki de damarında kan, kalbinde iman, yüreğinde insanlık olun ülke liderleri harekete geçirmekti. Filolarda bulunan aktivistler ki ben bunlara aktivist demeyeceğim, onların yaptığı kahramanlık karşısında bu tabir az kalır, bu aslan yürekliler İslami ve insani duyguların doruğuna varmış bu erler belki de hepsi sevdiklerinden helallik dileyerek Gazze'li Müslümanlar'ın yanında olup yaralarına merhem olmak için bir yola çıkmışlardı. Yüreği Gazze için yanan her insanın dualarında olan bu yiğitler Gazze hassasiyeti taşıyan her insanın hem duygularına tercüman olmuş hem de temsilcisi olmuşlardır. Buradan onları saygıyla selamlıyorum. Allah dünyalarını da ahiretlerini de mamur etsin. Onlara saadet-i dareyn dileriz.
Bu hareket sivillerin istenirse neler yapabileceğini gösterdiği gibi aynı zamanda sivillerin ellerinden neler gelebileceğini de göstermiş oldu.
Şunu da belirtelim bu filolar kimsenin ve hiçbir yerin ulaşılmaz olmadığını göstermiş oldu
İnşaallah daha kalabalık filolarla bu abluka tamamen kırılacaktır biiznillah. Duygusal olarak söz ve fiili olarak her yönden örnek ve tebrik edilecek bir durumdur. Filolar başarılı oldu. Başarı, Gazze'ye ulaşmak değildi. Başarı, nefsin esaretinden kurtulup, dünya ve dünyalıkları elinin tersiyle itip kara sulara inmekti. Bilindiği gibi insan zaferden değil seferden sorumludur.
Bununla birlikte bu filolara destek vermeyen, özellikle vatandaşları bulunan ülke liderleri sınıfta kaldı ve hem dünya hem de ahirette karnelerini kocaman bir sıfır yazmış oldular. Özellikle müslüman ülkelerin liderleri bu konuda yine aynı vurdumduymazlığı gösterdiler. Gerçi kutsalların hiçe sayıldığı, namusların çiğnendiğini, bebelerin katledildiği ve topyekûn bir soykırımın olduğu bir durumda dahi hâlâ kılını kıpırdatmayan sözde liderlerden ne beklenirdi ki!
Bu durumda aklımıza iki şey geliyor; ya bunlarda insanlık ve iman namına zerre bir şey kalmamış ya da Siyonistlerin koltuklara oturttukları kuklalarıdır. Şahsım adına bunun başka türlü izahını ben bilmiyorum. O çok sevdikleri koltuklarda feci bir şekilde can vermeleri yüreğimize su serpecektir. Dünyalıkları başlarının belası olsun, veyl olsun onlara.
Ümmet olarak çokuz fakat maalesef ki yokuz!
Şimdi bu konudaki meşhur hadisi daha iyi anlıyor insan;
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’ın azatlı kölesi Sevban (radiyallahu anh)’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Yakında milletler yemek yiyenlerin (Bir rivayette aç kurtların yemek yediği gibi ibaresi geçer.) (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi size karşı birbirlerini davet edecekler.” Birisi: “Bu, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem); “Hayır, aksine siz o gün kalabalık fakat selin önündeki çerçöp gibi olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini çekip alacak sizin gönlünüze de vehn atacak” buyurdu. Yine bir adam: Vehn nedir? Ya Rasûlullah diye sorunca, “Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümden kaçmaktır” buyurdu. (Ebu Davud: Sünen 4298, Beyhaki: Delail-ün Nubuvve)
Burada milletlerden kasıt ehli küfür ve ehli delalettir.
Sumud filosundaki kahramanları da ve onlar için hiçbir adım atamyan güç sahiplerini de insanlık tarih unutmayacaktır!
Hilafetin olmadığı yani İslam şeriatının hükmetmediği sözde hükümetlerden İslami hareket beklemek abesle iştigal olsa da en azından insanı bir duruş beklediğimizi itiraf etmiş olalım. Şimdi filodaki kahramanlar esir edildi muhtemelen inşaallah serbest bırakılacaklar. Ama bu satılmış liderler ne yapacak yine milletin gazını almak için, yok vatandaşlarımızın kılına zarar gelirse... İzinli! tehditler savuracak, sonra dış işleri bakanlıklarımız işte gerekeni yapıyorlar, müzakereler devam, vatandaşlarımızı sağ salim evlerine getireceğiz gibi hava cıva açıklamalar yapacaklar. E iyi de vatandaşlar canını sevseydi, sizin gibi düşünseydi o kara sularda yol almazdı ki! Vatandaşını sevseydin esir etmeyektin savaş gemilerinle destek verip koruyup koklayacaktın. Bu hikayelere karnımız tok tabi. Biz bu filmi daha önce izlemiştik. Kimse o filolardaki temiz insanlar için kirli siyaset yapmasın.
Şimdi de sınıfta kalan diğer gruba göz atalım;
Burada Gazzenin tarihinden bu yana ilgisiz veya karşı durakları konuşmayacağım. Özellikle bu son iki yılda Müslümanım deyip de bu zulme ilgisiz kalanlar, tepki vermeyenler, bu zulmü duyurmayanlar anlatmayanlar kısacası dünya yıkılsa umrunda olmayanlar, bana dokunmayan siyonist bin yaşasın diyenler. Yılan demedim çünkü Siyonizm yılandan daha zehirlidir.
Siz ey vurdumduymaz sözde Müslümanlar; evet size sesleniyorum!
Gazzede bebekler katledilirken, aç susuz kalıp kıvranırken, karakolasından bilmem mekdanısından, bilmem daha başka başka ürününden, mekanında vazgeçemeyenler hiç mi içiniz acımadı!?
Bir derbi maçın gününü özellikle Sumud filosunun Gazze sularına ne zaman ulaşacağı merakından daha mı değerliydi?
Sosyal medya paylaşımlarından yediğini içtiğini paylaşanlar, ne olurdu da bir paylaşımda da Gazze'ye dikkat çekseydiniz.
Hâlâ şu veya bu şekilde itraile bilerek destek verenlere vallahi Müslüman demeyeğim ama kâfir de demiyorum. Sınıfta kadınız. Siz ve sizi yöneten acizler hepiniz aynısınız. Yazıklar olsun size.
Mısır, Türkiye, Katar, Tunus, Azerbaycan, iran, Irak, Suudi Amerika pardon Suudi Arabistan ve ismini sayamadığım diğer sözde İslam ülkelerinin satılmış liderleri hepinize veyl olsun.
Allah sizi Gazze'ye muhtaç eylesin siz ve sizin gibi kuklaları mazlumlara köle yapsın. Saraylarınız yıkılsın.
Ömer Aşkın/Bingöl Basın
