Seleflerimiz “Kılavuzu karga olanın burnu b… kurtulmaz.” demişler. İdareciler kendisine örnek aldığı ve peşine düştüğü kimselere dikkat etmelidirler. Ne kadar bilgili, zeki ve yetenekli olursa olsun her birimizin mutlaka mesleğinde ehil, uzman, üstün meziyetlere sahip, ahlak ve erdem sahibi kılavuz ve danışmanlara ihtiyacımız vardır.
Vahye muhatap olan peygamberler dahi “İş konusunda onlarla (sahabeler) istişare et…” ilahi öğüdüne muhatap olmuşlardır. Toplumsal ihtiyaç ve meselelerde etrafındakilere danışmışlardır. İstişare, kimi zaman çok gereklidir. Aksi halde kötü kimselerin peşine düşen kişi ve toplumların başı dertten kurtulmaz.
Nitekim tarihte nice iyi idareciler kötü danışmanları yüzünden başarısız olmuşlardır.
Yine birçok kötü idareci iyi danışmanları sayesinde başarılı olmuşlardır.
Dünyada ve ülkemizde hem özel ve tüzel şirketler, hem de devletler düzeyinde sosyo-ekonomik ve politik alanda işler son yıllarda pek de iyi gitmiyor. Bunun sebebi olarak kurum ve kuruluşların iyi yönetilmediği gösterilmektedir. Bizce de idare ehil kimselerin elinde değildir. Özellikle mülakatlarda dost ve ahbaplara iltimas geçilmektedir. Bu nedenle yerel ve küresel düzeyde uzman danışmanlık hizmeti veren kişi ve kurumlara müracaat edilmektedir. Varlıklarını daha iyi yönetmek ve karlarını maksimize etmek için danışman şirketlere teslim etmektedirler.
Türkiye de önceki yıllarda benzer yol ve yöntemlere başvurmuştur. Anasol-M hükümeti kötü giden ülke ekonomisinin yönetimini Kemal Derviş’e teslim etmişti. Mevcut hükümet de açıklanan “Yeni Ekonomik Program” kapsamında “maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmak” için kurulması öngörülen Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi'nin çalışmaları için dünyanın önde gelen uzman danışmanlık firması McKinsey ile anlaşma sağlamıştı; ancak yoğun tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle bir hizmete gerek olmadığını söylemiş. Kamuoyuna uygulamadan vazgeçildiği duyurulmuştu. Şüphesiz hükümetin bu hatadan dönmesi iyi bir gelişmeydi.
Türkiye’de son zamanlarda “finansal yeniden yapılandırma” ile bankalar güçlendirilmiş, ekonomi bankalara bağımlı hale getirilmiştir. Bu durum Sosyo- ekonomik hayatı felç etmiştir. Bireyler ve sektörler bankalara mahkûm edilmiştir. Bankacılık sektörü büyüdükçe ekonomi küçülüyor, iflas eden reel sektör sayısı artıyor.
Bankalar ise bakın kimlere teslim edilmiş, kimi kılavuz edinmişlerdir.
Türkiye Bankalar Birliği “Finansal yeniden yapılandırma” için uluslararası danışmanlık şirketi Ernst &Young'a fizibilite raporu hazırlattı.
Bunlar kim? Ve neden bunlar? Gelin, bu şirketi birlikte tanıyalım.
“Ernst&Yuong geçmiş dönemlerde yapılan bir dizi birleşmeler neticesinde oluşmuş olup, en eski kurucu firma 1849 yılında İngiltere'de faaliyete başlayan Harding & Pullein adlı şirkettir. Şirket 1989 yılında Ernst & Whitney ile Arthur & Young şirketlerinin birleşmesi sonucunda bugünkü halini almıştır.
Ernst & Young, dünya çapında yaklaşık olarak 140 ülkede faaliyet gösteren uluslararası bir denetim ve danışmanlık hizmetleri firmasıdır. Şirket Ekim 2001'de başlayan ve nihayetinde, merkezi Amerika Birleşik Devletleri, Teksas eyaleti, Houston şehrinde bulunan Amerikan enerji şirketinin iflası (enron skandalı) ile sonuçlanan yolsuzluk olayına karışmıştır.
Amerikan tarihindeki en büyük iflas vakası olmasının yanında “Enron Skandalı” tarihin en büyük denetim skandalı olmuştur. Ernst & Young Türkiye,de Denetim ve Finansal Danışmanlık Hizmetlerini Güney Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş. tüzel kişiliği altında yürütmektedir. Yönetici ortağı ve genel müdürü 2010 yılı itibarıyla Mustafa Çamlıca'dır.(Kendisi Türk içki sektörünün patronudur.)
Müşterileri arasında Koç Holding'e bağlı tüm şirketler, Oyak Holding, Sabancı Holding'e bağlı şirketlerden büyük bölümü gibi Türkiye'nin en büyük şirketlerinden bazıları yer almaktadır.”[1]
Ernst & Young, ABD ve Avrupa’da dolandırıcılık skandallarına karışan sabıkalı bir şirketken ilginçtir bu şirket, Türkiye’de ise danışmanlık hizmeti veriyor. Çok tuhaf değil mi? Sizce bu normal bir durum mu?
Son olarak bankalar bu danışmanlık şirketinin kılavuzluğunda faal olan varlık yönetim şirketlerine ortak olacaklar veya yeni varlık yönetim şirketi kuracaklar.(önceki iki yazımızda v.y.ş anlatmıştık)
Bu danışmanların kılavuzluğunda Ulusal Ekonomi ve Bankacılık politikası krizlerden kurtulur mu?
Asla! Hasıl-ı Kelam ! Türkiye sosyo-ekonomik ve politik idaresinde kargayı kılavuz edinmiştir.
