Geçen gün bir Arap karikatürist, Trump’ı, filin üzerinde Mescid-i Aksay’ı yıkmaya giden Ebrehe şeklinde çizmişti.

Ebrehe’ye gelmeden önce Kureyş kabilesinin, Fil olayını tarih başlangıcı kabul ettiklerini ve diğer Arap kabilelerinin bu hadise yüzünden onlara uzun bir süre “ehlullah” diyerek saygı gösterdiklerini hatırlayalım.

Bu olayın Mekkelilerle ilgili kısmında sadece Abdülmuttalib’in develeri kısmı meşhur olmuş. Ancak kitaplarda “O, kendi evini korur, biz kendi işimize bakalım” düşüncesini aşan ilginç bir detay vardır. Mekke’liler, o günlerde Kabe’nin içindeki ve çevresindeki putlara ibadeti terk edip yalnız Allah’a yalvarırlar. Hatta kendilerini Kabe’nin örtüsüne dolayarak günlerce dua ederler. Sonra da olacakları izlemek için dağların yamaçlarına çekilirler. Fırtına ile sarsılan gemide ateistin kalmaması gibi o günlerde de Mekke’de herkes bir anda sanemlerini unuturlar ve sonrasındaki 10 yıl boyunca da tek Allah’a yönelirler.

Peygamber Efendimiz(sav) âmü’l-fîl’de yani Fil senesinde doğduğuna göre, Allah’ı birlemeye çağıran vahiyle bu hadise arasında 40 yıl var. Toplumların hafızasında 40 senenin neden önemli bir eşik olduğuna dair çok şey söylenebilir yalnız mealen “Orası onlara kırk yıl haram kılındı” (Maide 26) ayetiyle yetinelim.

Mevdudi(rh) tefsirinde, Fil suresindeki “keyd” kelimesi gizli tedbir manasına geldiği için Ebrehe’nin asıl amacının bütün Arapları korkutarak Yemen’den Şam’a ve Mısır'a uzanan ticaret yolunu ele geçirmek olduğunu söyler.

Ebrehe’nin Mekke’ye düzenlediği sefer öyle sorunsuz olmaz, evvela Yemen önlerinde Zû Nefer isminde biri ordusuyla çıkar, onu yener sonra Nüfeyl b. Habîb diye biri ordusuyla çıkar onu da yener hatta o, canını bağışlanması karşılığında yolda rehberlik yapar.

Ordu Taif’e geldiğinde buranın temsilcileri, putları Lat’a karışmaması karşılığında Kabe’ye kadar eşlik etmesi için Ebû Riğâl adında birini Ebrehe’ye kılavuz olarak verirler.

Ve hücum emrinden bir gün önce bazı kabileler, korkarak ordudan ayrılırlar. Fakat Ebrehe, sonuçta sayısı altmış bine varan ordusuyla kendisini bekleyen akıbete gitmekten vazgeçmez.

Peki, Kabe’ye başka nice saldırı yapılmışken mesela zalim Haccac, mancınıklarla Kabe’yi taşa tutmuşken, neden bu fil hadisenin bir benzeri yaşanmamıştır. Alimler bunu, Peygamber Efendimiz’in (sav) doğumunda gerçekleşen ve “irhasat” denilen bir takım harikulade olaylarla açıklarlar.

Fakat bunun özellikle yeni davetle sırlı alakası yanında bir hikmeti de herhalde Ebrehe’nin, doğrudan Kabe’yi yıkma kasdıyla fillerle ve kalabalık orduyla kibirli meydan okumasıdır.

Ayette özellikle file vurgu yapılması da ibretliktir. Çünkü surede fil ordusu denmemiş fil ashabı denmiştir.

Ashab, bir çizgiyi anlatır. Pentagonun yapı şemasının örümcek ağı, Trump’ın, Cumhuriyetçi Parti’sinin logosunun da fil olması öylesine denk gelmiş/getirilmiş şeyler değildir. Tıpkı hadiste küçük bir silahlı grup tarafından fethedileceği müjdelenen ve kisraya ait olan “beyaz saray” ifadesinin bugüne düşen gölgesi gibi.

George Bush’un 2003 yılının başlarında babasından 12 yıl sonra Irak’ı ikinci defa işgale hazırlandığı günlerdi. ABD Başkanı, konuşmasında “Haçlı Seferi” başlatacaklarından söz ediyordu. Ve o günlerde bir haber vardı. İçinde biri işgalci israilden, diğerleri amerikalı 6 astronot bulunan columbia uzay mekiğinin dünyaya dönüşü canlı yayında veriliyordu. Koğuştaki herkes; “Allah’ım bunlarla şımarıyorlar şunu paramparça kıl ve bu haçlıların havasını söndür” diye yapılan duaya “amin” dediler. Canlı yayını izlerken beş dakika sonra o uzay aracının paramparça oluşunu görmek bizde hayli iz bırakmıştı. Tabi “yav he he sizin duanızla düştü” esprilerine de tebessüm ederek..

Şimdi Ebrehe ve Bush’daki aynı hava filli Trump’da var.

Bu hava Esmer Ebrehe’ye de diğerlerine de yaramadı Eşkar (sarışın) Trump’a yarar mı?