Başlık biraz fıkhi bir literatürde görünse de öyle değil aslında. Peşin söyleyeyim kendinizi sıkıp, borç veya kredi alıp kurban kesmekten bahsetmiyorum.

Kurban manası itibariyle Allah’a sunulan alışkanlıklarımızı veya sevdiklerimizi feda etme eylemidir aslında. Veya Sevdiğimiz, bağımlılıklarımız gibi her şeyi veya herkesi hatta kendimizi de bir yana bırakıp hayatın merkezine Allah’ı alma eylemidir.

Kurban, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in hayatında bir teslimiyet ve tevekküldür. Abdulmutalib’in hayatında oğlu Abdullah için bir diyet, Hz. Adem’in oğlu Habil’in hayatında bir tercih ve fedakarlıktır.

Peki kurban bizim hayatımızda yeri ve önemi nedir?

Aslında Kurban sadece Kevser süresinde geçen bir fariza değildir ya da salt tarihi bir gelenek de değildir. Kurban adamak ve adanmanın sembolüdür.

Kurban, insanın iç dünyasındaki savaşta akıtılan kandır aslında. Öfkenin, hasedin, kinin, nefretin, hırçınlığın bir anda bıçak gibi kesilmesidir. Nasıl diyeceksiniz?

Şöyle; Sinirlendiğinizde duvara yumruk vurmak mı daha mantıklı yoksa karşınızdaki en yakınızız olan eşiniz veya çocuklarınıza vurmak mı veya arkadaşınız da olabilir yabancı da, hangisi?

İnsan kanı dökmek mi yoksa hayvan kanı dökmek mi?

Melekler Hz. Adem yaratılırken de demişti Allah’a "…Biz seni överek anarken ve yüceltip dururken, orada fesat çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın?" dediler…” burada araya girelim evet meleklerin bir endişesi vardı. İnsan kan dökecekti! Ama Allah, hemen melekleri teskin edip müminleri koruyor ve ayetin devamında geçen “Allah, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" diye cevap verdi. Evet, Allah bizim de meleklerin de bilmediğini bilendir. Âlim olandır değil mi?

Madem o kan dökülecek, insan kanı değil kurbanlık hayvanın kanı olsun. İnsanın kan dökmeye duyarlı veya kodlu olduğu düşünülecek olursak bunun helal yoldan olanı daha elzem değil mi? Nitekim her helalin zıddı veya her haramın helal alternatifi vardır şu dünyada. İnsana zarar verici olanlar müstesna. Kurbanlık hayvanın kesilmesinin ahirette ecri olduğu gibi dünyada da faydaları ve psikolojik rahatlığı söz konusudur. Nitekim uhrevi fayda ve kurban ibadetinin niyeti konusunda Allahu Teâla Hac suresi 37. ayeti kerimede; “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele! “ buyurarak aslolanın samimiyet olduğu vurgulanmaktadır.

Kendimize muhakkak bir kurban modeli seçelim!

Mesela Habil gibi malın mülkün Allah’tan geldiğine iman edip en güzelini Allah yolunda infak edip/kurban edenler olmalıyız.

Belki de Kurbanın İbrahim (as) gibi zor bir tercih ile Allah ile aranda duran velev ki evladın bile olsa Allah’ı tercih etme durumundur.

Ya da Abdulmutalip gibi dünyaları oğluna kurban edip dünyalıkların insan hayatına kurban edeceksin.

Biraz daha güncelleştirip merama girelim; Dünya sevgini kurban edeceksin…

Seni ezan sesinden daha duyarlı yapan telefonundaki mesajları kurban edeceksin.

Telefonuna gelen mesajın Allah’ın Kuran ile gönderdiği mesajdan daha hassas ise ilgilendiklerini hayatından çıkarmak suretiyle ilgilenmemekle kurban edeceksin.

Teslimiyet ve tevekkülün zirvede olduğu bir kurbiyet ile hayatımızı idame edenlerden olma temennisi ile cümleten hayırlı bayramlar dilerim.

Ömer Aşkın / Bingöl Basın