Dikkat ederseniz insanların Müslüman olmak için, Müslümanların da Müslümanca yaşayabilmek için bir takım bahaneler ileri sürdüklerine şahit olursunuz.
Müslümanlar dinlerini tam olarak niçin yaşayamadıklarını izah ederlerken içinde yaşadığımız dönemi, dünyevileşmenin zirve yaptığı bir çağda olmalarını, kapitalizmin baskın konumunu, Müslümanların hâkim durumda olmayışlarını yani çevrenin etkisinden kurtulmanın mümkün olmadığını ve benzer bahaneler ileri sürmekteler.
Dinlediğimiz bu mazeretleri ahirette de ileri sürecekler; ama Kur’an’dan öğrendiğimiz kadarıyla kendilerine “Özrünüz kabul edilmemiştir!” denilecek.
İslam’a hiç girmeyenler veya İslam’dan çok uzak hayat yaşayanlar ise kendilerinden dinlediğimiz, izlediğimiz kadarıyla mevcut Müslümanların yaşantılarını, çarpıklıklarını, örnek bir hayat tarzı sergilemekten uzak oluşlarını bahane olarak gösteriyor, “Eğer Müslümanlık buysa biz yokuz” diyorlar.
Peki, kıyamet günü onların bu bahaneleri kabul görecek mi, kendilerini kurtaracak mı?
Dindar göründüğü halde ticaretinde sahtekârlık yapanları, İslami bir kimlikle yöneticilik yapanların adaletli davranmayışları, kısacası kötü örnekler diğerlerinin İslam’dan uzak kalmaları için bir bahane bir özür sayılacak mı?
Onlara da “özrünüz kabul edilmemiştir” denilecek vesselam.
Şu var ki, başkalarına kötü örnek olanlar elbette ayrıca bunun bedelini ödeyecekler, ama berikiler kurtulamayacaklar.
Unutmayalım ki yeryüzünün hiçbir noktası imtihan dışı bir alan değildir.
İster küfrün hâkim olduğu yerler olsun, ister İslam’ın hâkim olduğu yerler olsun, her biri kendi durumuna göre cennetin kazanılabileceği, cehennemden kurtulacak yerlerdir.
Sosyal pozisyonlar da aynı şekildedir. Hangi çevrede, hangi çağda yaşıyor olursanız olun, cenneti kazanma imkânına sahip olduğunuz gibi, Allah korusun cehennemi hak etme durumuna da sahipsiniz.
Bu arada imkân elverdiği kadar iyilerle beraber olma yükümlülüğümüz olduğunu unutmayalım, bu da ayrı bir konu.
Bunun aksini iddia ederek bu dünyada birbirimize sızlanabilir, bir takım bahanelerle kendimizi haklı çıkarma yoluna gidebiliriz ama kıyamet günü söz konusu bu özürlerimiz asla kabul görmeyecektir, bu böyle biline.