Seni bekliyoruz, Fakat yanında kimseler olmasın!

Habersizce şöyle bir çıkagel, bir çay içelim.

Fakat yanında hiç kimse olmasın, özellikle onlar olmasın!

Senin bu şehirdeki adamların olmasın yanında,

İnsanların nefret ettiği o adamların gelmesin!

Şehrin valisi olmasın, belediye başkanı olmasın, milletvekilleri olmasın, işadamları bulunmasın yanında, sadece sen gel,

İnsanların en çok hayal ettiği şeylerden birisi, seni yalnız görmek, azıcık da olsa seninle baş başa kalmaktır.

Sakın öyle ortalığı velveleye veren bir debdebe ile gelme!

Senden önce siyah otomobillerden fırlayan, siyah elbiseli, siyah gözlüklü adamlar olmasın, senin de siyah gözlüklerin olmasın,

Sen bizim nereye baktığımızı gör, biz de senin nereye baktığını görelim!

Az kalsın unutuyordum, sakın bir tek kamera da olmasın, bir tek flaş da patlamasın!

Hiç hiç kimse fark etmesin geldiğini,

Sessizce gel, bir sandalye mi olur, bir tabure mi olur, bir minder mi olur, nereyi bulursan oraya otur!

Hiç kimsenin yerinden kalkmasına da fırsat verme!

Çaylarımızı içip söyleyecekleri söyledikten sonra kalkıver,  aynen bu şekilde başka yerlere git!

Hiç kimsenin öyle çok bir tanımadığı, şöhreti olmayan bu kentin ilim adamlarını bul ve onları ziyaret et, onları dinle!

Şehrin âkil adamlarını, düşünce adamlarını asla sarayına çağırma, sen onların ayağına git, hiçbir şey kaybetmezsin hatta çok şey kazanırsın.

Sonra şehrin mazlumlarını ara bul, kimsesizlerini ara bul,

Önceden haberdar olmak zorunda olduğun bu kimseleri bul ve ziyaret et, misafirleri ol, yediklerinden ye, içtiklerinden iç!

Bir Müslüman olarak beklentilerimizi, hayalimizdeki yöneticileri düşünerek bunları söyledim.

Ekranlardan izlediğim HÜDAPAR kongresi da çok güzel şeyler çağrıştırdı.

İnşaallah konuyla ilgili düşüncelerimi ayrıca dile getireceğim.

Selam ve dua ile

foto
Yazar: Mehmet Göktaş
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal