HAMAS Arap dünyasının en meşru ve yegâne yapılanması, hem Gazze’nin hem Filistin’in tamamının koruyucuları, kahramanlarıdır.
Öncelikle HAMAS’ın yegâne gerçek oluşu bir yere kaydedilmeli ve bütün durumlarda göz önünde bulundurulmalıdır. Filistin konuşulurken söze böyle başlanmalı ve böyle bitirilmelidir. İyi biliniz ki HAMAS’ın konuşulmadığı hiçbir oturum meşru değildir.
Evet, iddia ediyoruz, Arap dünyasında meşru bir yapı, meşru bir parti veya camia varsa o da HAMAS’tan başkası değildir.
Daha da önemlisi Körfezde HAMAS’tan başka ne kadar yönetim varsa hepsi de gayri meşrudur, bu gerçek DNA testi sonucu gibi öylesine net ve kesindir. İsterseniz her birini teker teker gözden geçirin.
Meşru demek ne demek? İki anlamı var; malumunuz “meşru” kelimesi şeriat kelimesinden türemiş; Şeriata uygun demektir, birinci ve asıl anlamı budur. En basit örneği, nikâhsız ilişki ve o ilişkiden doğan çocuğa “gayri meşru” yani veledi zina denir, biraz ağır oldu ama gerçek olan budur.
“Meşru” kelimesinin ikinci anlamı ise halkın iradesine, halkın kabullendiği kurallara ve örfe uygun demektir ki neredeyse birinci anlamla aynıdır.
Filistin’de ve Körfez’de HAMAS’tan daha meşru, halkın içinden çıkmış, halkın oylarıyla iş başına gelmiş, halkın öz be öz evladı olan başka bir kurum, kuruluş ve camia yoktur.
Bunun böyle olduğunun en kesin ve net delili Netenyahu’nun Arap yönetimlerine yaptığı son tehdittir; “Sizi uyarıyorum, sesinizi kesin”! Yani sizin iktidarınız benim elimde, sizi iktidara ben getirdim, ben götürürüm!” sözleridir. Ne yazık ki onun bu tehdidine Körfezdeki liderlerden gık bile çıkmamıştır.
Unutmayınız, Filistin’le ilgili her hangi bir toplantıda ne kadar esip gürlerse gürlesinler eğer HAMAS’tan söz edilmiyor, HAMAS’ın adı geçmiyorsa iyi biliniz ki Filistin o masada satılmakta, Filistin Siyonist terör devletine bırakılmaktadır.
Maalesef Riyad’da yapılan ve bütün İslam ülkelerinin bir raya geldiği toplantının hiçbir maddesinde HAMAS’ın adı geçmemiş, Filistin’in yarınlarında HAMAS’ın olmayacağı ima edilmiştir, yazıklar olsun.
İslam ülkeleri yöneticilerinin bu gaflet ve ihanetine rağmen Müslüman bireyler ve STK’lar olarak HAMAS’sız hiçbir şeyi kabullenmeyeceğimizi ilan etmeliyiz, her yerde haykırmalıyız.
Selam ve dua ile.